Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Asıl dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile kar payı alacağı, birleşen dava ise şirket alacağının tahsili talebine ilişkindir. Yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine,birleşen davanın kısmen kabulune dair verilen temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.HD'nin 16/12/2014 tarih ve 2014/674 esas-2014/19885 karar sayılı ilamı ile; "...Mahkemece, şirket ortakları arasında geçimsizlik bulunduğu, ancak davacının şirkete ait paraları uhdesinde tutması ve usulsüz harcamalar yapması nedeniyle daha fazla kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, gerek bilirkişi raporu ve gerekse tanık beyanlarına göre, davacının ve davalı ...’ın başında bulundukları şubelerden elde edilen karların doğrudan kendilerine kaldığı, kar payı dağıtımının hiç yapılmadığı, giderlerin de her bir şube tarafından kendi kazancından ödendiği, şirketin kuruluşundan beri işlerin bu şekilde süregeldiği, acentesi olunan ......

    Davacılar vekili dava dilekçesinde şirkete ait tüm malvarlığının davalı ortaklar tarafından hileli işlemlerme başka bir şirkete aktarıldığı, gizli ticari faaliyetlerde bulunularak davacıların şirketteki sermaye ve malvarlığı değerleri ile kar payından faydalandırılmamasının amaçlandığı, davacıların murisinin vefatı üzerine davacıların şirket ortaklığında kalmak istememeleri nedeniyle çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi, bu mümkün olmadığı takdirde şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi isteminde bulunmuştur....

    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin Türk Ticaret Kanunu, Vergi Kanunları ve ana sözleşme hükümleri doğrultusunda şirket kârından dağıtılması gereken kar üzerinden ortaklara 1. temettünün dağıtılmasının zorunlu olduğu, 2. temettünün dağıtılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararı bulunmadığı, davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçları, kar payı dağıtılmasının davalı şirketin devamlılığı açısından ortaya çıkaracağı durumlar dikkate alınarak karar verileceği, 1. temettü tutarının hesabına ilişkin benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davacının 2007-2008-2009 ve 2010 yıllarına ait şirket karları nedeniyle 643,75 TL kar payı alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 2007-2008-2009 ve 2010 yıllarına ait şirket karları nedeniyle 643,75 TL kar payı alacağının yıllık bilançoların kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya...

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Asıl dava, limited şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesine karar verilmesi, birleşen dava ödenmeyen kâr payı alacağının tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. Haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davanın ortaklık tüzel kişiliğine karşı açılması gerekli ve yeterlidir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        Davalı, davanın şirket aleyhine açılması gerektiğini, 2008 yılından beri faaliyet gösteren şirketin bir dönem diyaliz merkezi kurup işlettiğini, şirketin kuruluşundan beri zarar ettiğini, şirketin gelirinden masraflarının karşılanması mümkün olmadığından 2010 yılında şirket demirbaşlarının satılmak yoluyla diyaliz merkezinin faaliyetine son verildiğini, elde edilen gelirle borçların halledilmeye çalışıldığını, şirketin 2008-2009-2011 yıllarında zarar ettiğini ve makine satışı ile sadece 2010 yılında kar ettiğini, halen vergi borcunun devam ettiğini, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/255 Esas sayılı dosyası ile şirketin tasfiyesi için dava açıldığını, açılan tasfiye davası sonuçlanmadan davalı ve şirket aleyhine dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Davalı vekili, kâr payının dağıtılabilmesi için genel kurul tarafından bu konuda nitelikli çoğunlukla karar verilmesi gerektiğini, bu yönde alınmış bir karar olmadığını, bu nedenle de hiçbir ortak için kar payı alacağı doğmadığını, doğmayan bir alacağın da ortakların yerine geçerek mahkeme vasıtasıyla tespiti ve tahsilinin hukuken mümkün olmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, limited şirket tarafından dağıtılmadığı iddia edilen kar payının tespiti ile şirket ve şirketin diğer ortağından tahsili talebine ilişkindir. Davacılar ortaklık sıfatına bağlı olarak kar payı ödenmesi taleplerinde bulunmuştur. TTK.'nın 616 (1/e) maddesinde yıl sonu finansal tablolarının ve yıllık faaliyet raporunun onaylanması, kâr payı hakkında kazanç verilmesi, kazanç paylarının belirlenmesinin genel kurula ait görevler ve devredilemez yetkiler arasında olduğu düzenlenmiştir....

            2015 ve 2018 yıllarına ait kar payı alacağı olmadığından bu talebin ve davacının, Davalı A.Ş.'...

              Davalı şirketin kar payı dağıtmama konusunda haklı bir nedene dayanmayan direngen halinin gerçekleşip gerçekleşmediği, kar payı dağıtılması gerekiyor ise davacının talep edebileceği kar payı alacağının belirlenmesi için bilirkişi Mustafa Bayram MISIR'dan 08/03/2022 tarihli rapor alınmış, bilirkişi kar payı miktarının belirlenmesinin uzmanlık alanı olmamasına rağmen davalı şirketin yasal olmayan ve şirket gerçekleri ile uyuşmayan şekilde uzun yıllardır kar payı dağıtmama yönündeki davranışlarının direngen halin gerçekleştiğini kabul için yeterli olduğu şeklinde görüş bildirmiştir. Bu kez konunun uzmanı bilirkişi Doç.Dr. ...' den 03/10/2022 tarihli yeni rapor alınmıştır....

                a devretttiğinin yazılı olduğunu, noterde düzenlenmediği için geçersiz olup şirket defterlerine geçmediğini, müvekkilinin sermaye koyma borcu dahil her türlü sorumluluğunu yerine getirdiğini, şirket kurulduğundan beri kar payı ödenmediğini, müvekkilinin kardeşleri tarafından şirketin kar etmediği söylenmiş ise de şirket üzerine birçok araç ve ev alındığını, kar payının tahsili için İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesine 2011/499E sayılı dosya ile dava açıldığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava, limited şirket ortaklığından haklı nedenlerle çıkmaya izin ve çıkma payı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu