Alışveriş Merkezi Kiralama Ve İşletme Limited Şirketi ' nin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebi ile ilgili TTK.nun 636/3 maddesi gereğince davalı ... Alışveriş Merkezi Kiralama Ve İşletme Limited Şirketi ' nin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortak ... ' ın şirket ortaklığından çıkarılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının .... Alışveriş Merkezi Kiralama Ve İşletme Limited Şirketi ' nin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebi ile ilgili TTK.nun 636/3 maddesi gereğince davalı ......
in 2007 yılından beri şirketin tüm yönetimini ele aldığını, şirketin işletmesi ve merkezi olan kuyumcu dükkanına müvekkilini sokmadığını, bilgi, hesap ve kar payı vermediğini, şirket sermayesine zarar verici davranışlar içerisinde olduğunu, bu kapsamda şirket ortaklığının sürdürülmesinin artık beklenemez hale geldiğini belirterek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirket müdürünün davacı şirket ortağını defalarca şirkete çağırmasına ve sorumluluğu paylaşmaya davet etmesine rağmen davacının hiçbir işle ilgilenmediğini, şirket ortakları arasında kanıtlanabilir ciddi anlaşmazlık, huzursuzluk ve devamlı geçimsizlik yaşanmadığını, şirketin piyasa durumuna göre kar etme olasılığının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Vergi Dairesinin 02.03.2021 tarihli yazısı ile de davalı şirketin gayri faal olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesine karar verilmesi, davalı şirkete tasfiye memuru atanması ve davacıların tasfiye paylarının tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalı şirketin feshi yerine davacı ortakların şirketten çıkarılmalarının duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm oluşturmayacağı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; Dava, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemi ile çıkma payının tahsili istemine ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu 636.maddesinde limited şirketlerin Sona erme sebepleri ve sona ermenin sonuçları düzenlenmiş olup TTK.m.636/3 de “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir” hükmü getirilmiştir. Ancak TTK.m.636 da nelerin haklı sebep sayılacağı gösterilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar limited şirket ortağı olup, asıl dava, davacı ortağın kar payı alacağı ile şirket geliri ile alınan araçların değerinin payı oranında tahsili istemine, birleşen dava ise davalı ortağa devredilen limited şirket mallarının değerinin payı nisbetinde tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : LİMİTED ŞİRKETİN FESİH ve TASFİYESİ veya DAVACININ ORTAKLIKTAN ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİ DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 02/12/2022 tarihli dilekçesiyle; davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirket müdürünün sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle davacı yönünden şirket ortaklığını sürdürmenin imkansız hale geldiğini, 2015 yılından beri şirket bilançosunun hazırlanmadığını, davacının denetimine sunulmadığını, bugüne kadar kâr payı dağıtılmadığını, davacının bilgi alma hakkının kullandırılmadığını, şirket müdürünün usulsüz işlemler yaptığını beyan ederek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacının çıkma payı karşılığında ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmıştır....
Bu yönde alınmış bir karar olmadan mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek ortağa kâr payı vermesi mümkün değildir. O halde, kâr payı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir. Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ve içtihatlar ışığında değerlendirildiğinde: her ne kadar davacı taraf eskiden ortağı olduğu davalı şirketten kar payı alacağı talep etmiş ise de davalı şirket limited şirketi olup TTK'nın 616/1-e maddesi gereği limited şirketlerde kâr payı dağıtılması genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunmaktadır. Bu yetki maddede belirtildiği üzere genel kurulun devredilemez yetkileri arasında yer almaktadır. Mahkemenin genel kurulun yerine geçerek bu konuda karar alması mümkün değildir. Ortakların kâr payı, ancak genel kurul toplanıp kâr payı dağıtılmasına karar verildiğinde muaccel hale gelecektir....
DAVA : Anonim Şirketin Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 26/11/2018 KARAR TARİHİ : 05/02/2020 Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında, DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı şirkette %32,37 pay sahibi olduğunu, davalı şirketin kanunun öngördüğü bir çok nedenle ticari faaliyetini sürdüremeyecek ve sürdürmesi kendisinden beklenenmeyecek hale geldiğini, davalı şirketin amacını yerine getirmek için uzun yıllardır hiçbir faaliyet yürütmediğini, bu sebeple işletme konusunun elde edilmesinin imkansız hale geldiğini, davalı şirketin bir holding şirketi olduğunu ve halka açık bulunduğunu, 1999 yılından bu yana faaliyetini durdurduğunu, şirketin öz sermayesini kaybettiğini, borsadaki tahtasının kapatıldığını, davalı holdingin bağlı iştiraki olan beş şirketten dördünün tasfiye haline geçtiğini, birinin de tüm sermayesi ile TMSF tarafından devralındığını, şirketin öz sermayesini kaybettiğini kar elde etme ve paylaştırma amacını gerçekleşmesinin imkansız olduğunu...
bu yana ödenmeyen kar payı alacağı ve tasfiye payı alacağı için şimdilik 100.000,00- TL'nin ticari (avans) faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin feshine ve tasfiyesine,karar verilmesine Geçmiş yıllarda temettü (kar/gelirpaylarının) hesaplanarak müvekkiline verilmesine, bu talebin kabul edilmememis halinde 6102 sy TTK 636 maddesinin d/4 fıkrası uyarınca müvekkiline ait payın gerçek değerinin ödenerek çıkarılmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı taraf, gönderilen paranın örtülü kar payı dağıtımı olduğunu iddia etmekte ise de, kar payı dağıtımına ilişkin bir genel kurul kararı olmadığından kar payı dağıtılamayacağı gibi, örtülü kar payı dağıtımının da hukuki dayanağı bulunmamaktadır. TBK'nun tüketim ödüncü sözleşmesini düzenleyen 386. maddesinde, "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde düzenleme mevcuttur....