Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL gayri resmi alacağı olduğu her hangi bir genel kurul toplantısı yapılmadığı, kar dağıtımı konusunda karar alınmadığı ve davacının bilgi edinme hakkının kullandırılmadığı hususları tespit edilmiştir. Bu rapora yapılan itiraz üzerine en son ve hükme esas alınan raporda ... tarihi itibariyle davacı şirketin rayiç değerinin 951.052,77.-TL olduğu, davacının şirkete olan borcu düşüldükten sonra ayrılma payının 390.526,38.-TL olacağı, davacıya ayrılma payı ödenmesi halinde davalı şirketin poliçe düzenleme faaliyetleri ile iştigal etmesi ve üçüncü kişilere karşı borcu bulunmaması nedeniyle nakdi ve ayni sermayesi ve mevcutlarının faaliyetlerini sürdürmesine yeterli olduğu, ekonomik durumunda oluşabilecek yetersizliklerin verilen avansların sigorta şirketinden iadeten tahsili ile doğrudan ilişkili olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Davacı vekili Antalya ......

    kullanması ile müdürlük görevine ve huzur hakkına son verdiği, genel kurulun bu kararında kanuna ve ana sözleşmeye aykırı bir durum olmadığı ve bu kararın ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden sayılamayacağı, bunun dışında şirkette kar dağıtılmamasının tek başına çıkma nedeni olmadığı gibi ayrıca dava tarihinden 3 ay öncesine kadar yaklaşık 5 yıl süre ile şirket müdürlüğü yaptığı dönemde genel kurul gündemine kar dağıtım maddesinin konulması şeklinde bir talebi olmadığı anlaşılmakla, davacının ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi talepleri ile ilgili haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar limited şirket ortağı olup, asıl dava, davacı ortağın kar payı alacağı ile şirket geliri ile alınan araçların değerinin payı oranında tahsili istemine, birleşen dava ise davalı ortağa devredilen limited şirket mallarının değerinin payı nisbetinde tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin faaliyetini sürdürmediğinin tespit edildiği, TTK'nın 191. maddesinde "Bir ortağın şahsi alacaklısı, borçlunun şahsi mallarından ve kanunun 145 inci maddesi gereğince şirketteki kar payından alacağını alamazsa, tasfiye sonunda borçlu ortağa düşecek paya haciz koydurmaya ve altı ay önce ihbar etmek ve hesap yılı sonu için hüküm ifade etmek şartiyle, şirketin feshini istemeye salahiyetlidir." denildiği, TTK'nın 170, 173/2 ve 191 maddeleri uyarınca fesih koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin feshine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket temsilcisi ile davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, limited şirketin feshi istemine ilişkindir....

          DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, davalı şirketin fesih-tasfiyesi istemine ilişkindir. Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Bilirkişiler Prof. Dr. ..... tarafından mahkememize sunulan 14/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davalı şirketin 30.09.2021 tarihi itibariyle rayiç değerli özkaynaklarının (+) 8.380.025,33 TL hesaplandığı, buna göre davacı ortağın ayrılma payının 8.380.025,33 TL x %33,33 =2.793.062,55 TL olduğu, davacı tarafından ileri sürülen sebeplerin haklı sebep olarak nitelendirilebileceği, ancak somut olayda davalı şirketin feshi ve tasfiyesi yerine davacı ortağın şirketten çıkarılmasının duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Bilirkişiler Prof....

            Maddede kar payı dağıtımının genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında bulunduğunun hüküm altına alındığı sabittir. Davacı davalı şirketin adresinde bulunmadığını, 20 yıldır kendisine herhangi bir gelir ödenmediğini, hisse bedelinin azaldığını öne sürerek davalı şirketten çıkarılmaya izin verilmesini talep etmişse de; 6102 sayılı TTK da Limited şirketlere ilişkin kısımda şirketten çıkmaya izin hükümlerinin düzenlenmiş olmasına rağmen, Anonim Şirketleri düzenleyen kısmında Limited Şirketlere bu yönden atıf bulunmadığı gibi, ayrı bir şirket ortaklığından çıkarılmaya izni düzenleyen bir hükmün de bulunmaması karşısında davacının şirket ortaklığından çıkmaya izin ve hisse bedelinin tahsilini talep edemeyeceği anlaşılmış olup, Yargıtay ... HD. Nin .../... esas sayılı emsal ilamı da dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmiştir....

              Bu yönde alınmış bir karar olmadan mahkemenin ortaklar kurulu yerine geçerek ortağa kâr payı vermesi mümkün değildir. O halde, kâr payı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir. Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ve içtihatlar ışığında değerlendirildiğinde: her ne kadar davacı taraf eskiden ortağı olduğu davalı şirketten kar payı alacağı talep etmiş ise de davalı şirket limited şirketi olup TTK'nın 616/1-e maddesi gereği limited şirketlerde kâr payı dağıtılması genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunmaktadır. Bu yetki maddede belirtildiği üzere genel kurulun devredilemez yetkileri arasında yer almaktadır. Mahkemenin genel kurulun yerine geçerek bu konuda karar alması mümkün değildir. Ortakların kâr payı, ancak genel kurul toplanıp kâr payı dağıtılmasına karar verildiğinde muaccel hale gelecektir....

                in 2007 yılından beri şirketin tüm yönetimini ele aldığını, şirketin işletmesi ve merkezi olan kuyumcu dükkanına müvekkilini sokmadığını, bilgi, hesap ve kar payı vermediğini, şirket sermayesine zarar verici davranışlar içerisinde olduğunu, bu kapsamda şirket ortaklığının sürdürülmesinin artık beklenemez hale geldiğini belirterek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirket müdürünün davacı şirket ortağını defalarca şirkete çağırmasına ve sorumluluğu paylaşmaya davet etmesine rağmen davacının hiçbir işle ilgilenmediğini, şirket ortakları arasında kanıtlanabilir ciddi anlaşmazlık, huzursuzluk ve devamlı geçimsizlik yaşanmadığını, şirketin piyasa durumuna göre kar etme olasılığının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı limited şirketin haklı sebeplerle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 636/3. maddesinde haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, ancak aynı maddede belirtildiği üzere mahkemece, fesih yerine davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenerek şirketten çıkarılmasına veya kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceği ifade edilmektedir. Ayrılma payı, ayrılmayla ortaklık ilişkisinin kesilmesi ve ortağın ortaklıktaki katılımının sona ermesi sebebiyle, payının karşılığı olarak ortaklık mal varlığından payına düşen kısma ilişkin alacak hakkını ifade eder....

                  VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : LİMİTED ŞİRKETİN FESİH ve TASFİYESİ veya DAVACININ ORTAKLIKTAN ÇIKMASINA İZİN VERİLMESİ DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 02/12/2022 tarihli dilekçesiyle; davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirket müdürünün sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle davacı yönünden şirket ortaklığını sürdürmenin imkansız hale geldiğini, 2015 yılından beri şirket bilançosunun hazırlanmadığını, davacının denetimine sunulmadığını, bugüne kadar kâr payı dağıtılmadığını, davacının bilgi alma hakkının kullandırılmadığını, şirket müdürünün usulsüz işlemler yaptığını beyan ederek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacının çıkma payı karşılığında ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini dava ve talep etmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu