Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kıymet takdir raporu ve satış ilanı mahkemenin de kabulünde olduğu gibi şikayet eden ...'ya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da şikayetçinin kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde satıldığı görülmekte ise de satış ilanı  ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu ve şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ettiği anlaşılmaktadır....

    Kıymet takdirine itiraz davalarında verilen kararlar kesin nitelikte olup, kanun yolu incelemesi mümkün bulunmadığından, davanın süresi içerisinde olup olmadığı incelenmelidir. İcra dosyasının ve kıymet takdirine itiraz dava dosyasının birlikte tetkiki neticesinde davacı borçlu asile ve vekiline ayrı ayrı kıymet takdir raporlarının tebliğ edildiği, vekil ile takibi yapılan iş ve işlemlerde esas olanın vekile yapılan tebligat olması sebebiyle vekile yapılan kıymet takdir raporu tebliğ tarihinin dava açma süresinde dikkate alınması gerektiği vekile tebligatın 18/09/2019 tarihinde yapıldığı davanın ise yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 26/09/2019 tarihinde açıldığı bu haliyle davanın süresinde açılmadığından reddine dair kararın doğru olduğu anlaşılmıştır. Bu durum karşısında süresinde ileri sürülmeyen kıymet takdirine dair itiraz sebeplerinin artık ihalenin feshi davasında da ileri sürülemeyeceği görülmüştür. Davacının buna ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir....

    İİK’nın 128/2. maddesi gereğince, satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir, kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklıya ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK'nın 128/a maddesine göre, ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde İcra Dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile İcra Mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler....

      Kıymet takdirine itiraz davaları hakkında kesin olarak karar verildiği gibi, kıymet takdiri yapılan taşınmazın kıymet takdirine itiraz yoluna başvurulan yerde de bulunmadığı, bu nedenle de kıymet takdirine itiraz konusundaki başvurunun da yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353- 1- b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile, icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da anılan mahkeme kararında değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Her ne kadar kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen karar kesin ise de; borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiğinden ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymete ilişkin itiraz ileri sürüldüğünden, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerekmektedir....

      Dairemizin 2020/738 Esas, 2020/1119 Karar sayılı kararı üzerine mahkemece keşif yapılmış, 11/01/2021 tarihli rapor ile 10/12/2020 tarihi itibarı ile değerlendirme yapılarak menkullerin değeri 125.000,00 TL ve 100.000,00 TL olarak belirlenmiş, kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibarı ile değerlerinin tespitinin gerekliliği karşısında 27/04/2021 tarihli ek rapor ile dava konusu menkullerin 11/04/2019 tarihi itibarı ile değerlerinin 90.000,00 TL ve 65.000,00 TL olduğu bildirilmiştir. Dava konusu taşınmazlar yönünden davacı şirkete ve vekiline icra müdürlüğünün kıymet takdir raporu 10/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 17/10/2018 tarihinde ve yasal sürede kıymet takdirine itiraz edilmiştir. Kıymet takdirine itiraz davasında 11/04/2019 tarihinde yapılan keşif sonucu sunulan rapor ile 11/04/2019 tarihinde yapılan tespitler ve incelemeler üzerine dava konusu menkullerin değerinin 90.000,00 TL ve 65.000,00 TL olduğu bildirilmiştir....

      Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin nitelikte olmakla birlikte, anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). ... (kapatılan) 3. İcra Müdürlüğü'nün 2012/393 Talimat sayılı dosyasında, 01.03.2012 tarihli kıymet takdir raporu ile şikayete konu taşınmazın değerinin 130.000,00 TL olarak tespit edildiği, borçlunun başvurusu üzerine ... 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/584 E.- 671 K. sayılı dosyasında kıymet takdir raporuna itiraz hakkında 22.05.2012 tarihinde yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun aynı gün yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderme talebinde bulunduğu, bu defa ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.09.2012 tarih ve 2012/557 E.- 945 K. sayılı kararı ile İİK’nun 128/a maddesi gereğince şikayet tarihinden itibaren 7 gün içinde bilirkişi incelemesi için gerekli masrafın yatırılmadığı gerekçesi ile istemin usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. ... 15....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Dosya içerisinde mevcut bilirkişi kıymet takdir raporuna karşı itiraz etmelerine rağmen satışa konu gayrimenkullerin değerleri araştırılmadığı ve müvekkili davacı/borçlu aleyhine düşük bedelli satış yapıldığını, bununla birlikte, bahse konu kıymet takdir raporları ve satışa ilişkin ilanlar müvekkili davacı/borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, usul açısından gerçekleştirilmesi gereken işlemler gerçekleştirilmeden ve itirazları dikkate alınmadan ve itiraza konu olgular düzeltilmeden gerçekleştirilen ihale de usul ve yasaya aykırı olup feshi gerektiğini, bu sebeple yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca, satış günü olan 15.02.2021 tarihinde satış yapılan alana, başka alıcılar olmasına rağmen kimsenin alınmadığını ve davalı/alacaklı banka kendisi satışa girerek istediği bedellerle gayrimenkulleri satın aldığı ve tabiri caiz ise ihaleyi oldu bittiye getirdiğini, tamamen haksız ve hukuksuz şekilde gerçekleşen ihalenin...

        Öte yandan, takip borçlularının yapmış oldukları kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece; mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, anılan keşifte, şikayet konusu taşınmazların içine girilmediğinden ve dolayısıyla net değerlendirmeler yapılamadığından gerçek değerlerinin tesbit edilemediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu durumda, ihalenin feshi davasına bakan mahkemece, ihaleye konu taşınmazların kıymetlerinin yeniden değerlendirilmeye tâbi tutulmaları mümkündür....

          Satış İcra Dairesi olduğundan kıymet takdirine itiraz davasında da yetkili mahkemenin ... Satış İcra Dairesinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine şikayete ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

            UYAP Entegrasyonu