Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu izahlarla, icra dairesinin 16/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun şikayet yokluğu sebebiyle kesinleşmiş olması ve icra dairesinin resen vermiş olduğu işlemlerden dönemeyecek olması sebebiyle davanın kabulüne" şeklinde karar verilmiştir....

İİK'nın istinaf yoluna başvuru ve incelemesi başlıklı 363 maddesi birinci fıkrası istinaf yoluna gidilmeyen kararlar arasında "kıymet takdirine ilişkin şikayet" de sayılmıştır. Bu konuda borçlu bölge adliye mahkemesi kararını kaldırıp haczedilmezlik şikayetini ret ettiği ve kıymet takdirine itirazla ilgili herhangi bir karar verilmediği için HMK'nın 305/A maddesine göre karar tebliğinden itibaren bir ay içinde Bölge Adliye Mahkemesine başvurup kıymet takdirine itirazı ile ilgili ek karar verilmesini isteyebilir. Bu yola başvurmayıp icra mahkemesinde yeniden kıymet takdirine de itiraz edebilir. Kıymet takdirine itiraz eden borçlu icra dairesinin yapmış olduğu kıymet takdirinin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshini talep edebilir. Aksi halde bu husus ihalenin feshi sebebi yapılamaz....

    Hukuk Dairesi'nin 29.12.2017 tarih ve 2017/1771 E. - 2017/2487 K. sayılı kararı ile kamu düzeni nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddi ile zarar unsuru bulunmadığından para cezasına yer olmadığına karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir. İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

      No:52 İç Kapı No:20 Bağcılar/İstanbul" adresine aynı anda TK 10 ve TK. 21/2. maddelerine göre gönderilen 58 ve 96 barkod tebligatlar bu nedenlerle de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddialarından kaynaklanan, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca açılmış icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. İİK'nın 16/1. maddesi gereğince: "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır."...

      da usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdirine itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri ve diğer işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, yetkiye, borca ve tüm fer'ilerine itirazlarının kabulüne, taşınmazın değeri eksik belirlendiğinden kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece kıymet takdirine yönelik itiraz ve şikayet bakımından tefrik kararı verildikten sonra, yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, itirazların süreden reddine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, davacı/borçlular vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "Davalı tarafça, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edilmediği ve buna bağlı olarak da kıymet takdirinin kesinleşmediği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesi talep edilmiş ise de; daha evvel kıymet takdirine itiraz davası açılmış ve davanın reddine karar verilmesi neticesinde kıymet takdirinin kesinleşmiş olması karşısında bu yöndeki talep yerinde görülmemiştir....

      Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmiş, Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 19/01/2021 tarih 2021/27 esas 2021/269 karar sayılı ilamı ile alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın değeri icra müdürlüğünce yaptırılan değer ile aynı olduğundan şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı, mahkemece alınan bilirkişi raporunun 14/04/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen rapora itiraz etmediğinden kıymet takdiri usulüne uygun olarak kesinleşmiştir. Bu husus artık ihalenin feshi sebebi olarak incelenmez....

      -K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin borçlu şikayet edilen ... aleyhine 35.000,00 TL ve fer’ilerinin tahsili amacıyla başlattığı icra takibi sırasında, borçlu şikayet edilenin taşınmazına 08.08.2007 tarihinde haciz koydurduğunu, bu haciz işlemi sonrasında taşınmazın kıymet takdirini yaptırarak satışını sağladıklarını, icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetveli ile şikayetçi haczinin iki yıllık sürede taşınmazın satışının istenmediğinden bahisle şikayetçiye pay verilmediğini, oysa satılan taşınmaz bedelinin 13.000,00 TL olup, şikayetçi alacağına yetmediğini ve şikayetçinin alacağına mahsuben taşınmazı satın aldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile ihalede şikayetçinin satın aldığı borçlu şikayet edilen taşınmazının şikayetçi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen, şikayete cevap vermemiştir....

        Davacı dilekçesinde, kendisine yapılan satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini ve bu nedenle kıymet takdirine itiraz edemediğini belirtmiş, şikayet dilekçesinde ayrıca ve açıkça icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirinde taşınmazların değerinin düşük takdir edildiği yönünde bir itiraz nedeni ileri sürmemiştir. Bu durumda taşınmazların icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine açıkça itiraz edilmediğinden, ihalenin taşınmazların kesinleşen muhammen bedellinin üzerinde bir bedelle ihale edildiği anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiştir. Bu durumda mahkemece hukuki yarar yokluğundan ihalenin feshi şikayetinin reddine, işin esasına girilmediğinden para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        İİK'nın 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler". Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki İcra Mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....

          UYAP Entegrasyonu