Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın kesin olduğu, taraflarca kıymet takdirine itiraz edilmiş olması ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği ve kıymete ilişkin itiraz ileri sürülmüş olması sebebi ile, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerektiği açıktır....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Davacı borçlu tarafından 05.03.2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin, kıymet takdir ve satış ilanının usulüne aykırı tebliğ edilmiş olması ve KDV oranının %1 yerine % 18 gösterilmesinin hatalı olduğu ve bu durumun katılımı azalttığı iddiası ile ihalenin feshinin talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, yalnızca kıymet takdir raporunun tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmüş, ihaleye konu taşınmazın değerinin düşük olduğu ve kıymet takdirine itiraz ettiğine dair bir beyanda da bulunmamıştır. Salt kıymet takdiri raporunun tebliğ işleminin usulsüz olması ihalenin feshini gerektirmez. Bunun için şikayetçinin kıymet takdirini öğrendiği tarihten itibaren yasal sürede itiraz etmesi ya da ihalenin feshi isteminde kıymet takdirine itirazını bildirmesi gerekir....
-Kıymet takdirine olan itiraz ; davacı tarafından usulüne uygun şekilde kıymet takdirine itiraz davası açıldığı ve ihalenin feshinde taşınmazın kıymet takdirine itiraz edildiği görülmüş olup, ihalenin feshi davasında da kıymet takdiri için keşif kararı verildiği, davacı vekiline usulüne uygun şekilde kesin süre verilip, ihtaratlı şekilde tebliğ edilmesine rağmen bilirkişi ücreti ve keşif harcını yatırmaması sebebiyle bu iddiası yönünden icra dairesinin raporu dikkate alınarak satış yapılan tutarın muammel bedelden fazla olması sebebiyle davacının zarar unsuru oluşmadığı tespit edilmiştir....
Köyünde kain 320 parsel sayılı taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığını, davacı şirketin bu taşınmaz üzerinde 2. derecede ipoteği, 10 sene müddetle şuf'a hakkı, 5 yıl süreli kira şerhi ve takip borçlusu şirket ile aralarında imzalanmış bayilik sözleşmesi bulunduğunu, kıymet takdir raporlarına bakıldığında, yalnızca taşınmaza ve üzerindeki binalara değil, aynı zamanda taşınmazda bulunan ...... tesisat ve donanımına da değer takdir edildiğini, taşınmazda bulunan ve kıymet takdir edilen donanımlar arasında davacı şirkete ait olanların da bulunduğunu, davacı şirkete ait mallara kıymet takdiri yapılmasının hatalı olması sebebiyle kıymet takdir raporlarının bu yönü ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş olup borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası kıymet takdirine itiraz olarak kabul edilmiştir (Yargıtay 12 HD'nin 2022/2357 E, 2022/4616 K sayılı ilamı). O halde, İlk Derece Mahkemesi’nce, borçlunun, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine, muhammen bedelin altında ya da aynı olması halinde ise zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Sayılı dosyası tahtında kıymet takdirine itiraz davası açıldığını ve takip edilmediğini, davanın konusu kıymet takdir raporunun alınması için gerekli olan bilirkişi ücretinin dahi yatırılmadığını, davacı tarafın kendi kusuru ile sebep olduğu işbu hususu ihalenin feshi sebebi olarak göstermesinin tamamen kötü niyetli olarak süreci uzatma gayesi taşıdığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
D. usulüne uygun satış ilanı tebliğ edilmediği hususunun ihalenin feshi sebebi olarak değerlendirilmesi doğru değildir. " şeklinde belirtilmiş olup, davacı tarafından tüm ilgililere tebligat yapılmadığı yönündeki iddiası ihalenin feshi sebebi olmayıp, taşınmazın hisseli olarak satılmasında usule aykırılık bulunmayıp bu yöndeki davacının iddiası yerinde görülmemiş, davacının kıymet takdirinin üzerinden 2 yıla yakın geçmesi iddiası ile ilgili de yapılan incelemede henüz kıymet takdirinin üzerinden 2 yıl geçmemiş olması sebebi ile yeniden kıymet takdiri yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmış olup ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedilmiş ve ihalenin usule uygun olarak yapıldığı görülmekle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin reddine, İhale miktarı olan 306.000,00 TL'nin %10 'u olan 30.600,00 TL idari para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verildiği görülmüştür....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline gönderilen ödeme emri, 103 davetiyesi, kıymet takdir raporu ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz olduğu, taşınmazın değerinin düşük takdir edildiği, tebliğ işlemi usulsüz olduğundan müvekkilinin kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamadığı, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten sonra da taşınmazın değerinin olağanüstü şekilde arttığı, satış ilanının ilgililere tebliğ edilmediği, ihalenin saatinde başlatılmadığı, e-satış tutanağının dosya içinde olmadığı belirtilerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; ihalenin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. III....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. İİK.nun 128/a-1. maddesinde kıymet takdiri raporunun tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde ilgililerin itiraz edebileceği hükmüne yer verilmiştir. Şikayetçi bu dava dilekçesi ile süresinde kıymet takdirine itiraz etmiştir. Kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği kabul edilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; satış şartnamesi ve satış ilanı birlikte incelenmekle usule aykırılığın bulunmadığı, kıymet takdirine itiraz neticesinde Gebze 1....