Dosyadan daha önce yapılan satış bedelinin borç miktarından indirilmediği iddiası ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, bu iddia artırmaya hazırlık aşamasına ilişkin işlemlerden olmadığı gibi ihalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemlerden de olmadığından ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemez. Borçlunun konkordato başvurusunun reddi kararının istinaf edildiği iddiası istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, kanunda konkordato başvurusunun reddi kararının istinaf edilmesi halinde satışın yapılamayacağına ilişkin düzenleme bulunmadığından buna yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Dairemizce re'sen yapılan incelemede de, kıymet takdirine itiraz davasında yapılan keşif tarihi ile ihale tarihi arasındaki sürenin 2 yıldan az olduğu, ilanların İİK'nun 126....
T10 Aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, 30/07/2019 tarihinde taşınmazların kıymet takdirlerinin yapıldığı, 15/08/2019 tarihli rapor ile Uşak İli, Merkez İlçesi, Durak Mah., 278 Ada, 9 Parsel sayılı 9 nolu bağımsız bölüme 207.866,00 TL, 18 nolu bağımsız bölüme 166.823,00 TL, 29 nolu bağımsız bölüme 176.665,00 TL ve 3 nolu bağımsız bölüme 332.593,00 TL değer takdir edildiği, davalı banka tarafından 9 ve 18 nolu bağımsız bölümleri takdir edilen değerin fahiş olduğu iddiası ile Uşak İcra Hukuk Mahkemesinde 2019/491 Esas sayılı dosya ile kıymet takdirine itiraz edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda 24/11/2020 Tarih, 2020/552 Karar sayılı ilam ile davanın reddine karar verildiği, davacı borçlu tarafından da tüm taşınmazlara takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile kıymet takdirine itirazda bulunulduğu, Uşak İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/500 Esas, 2021/325 Karar sayılı 29/06/2021 tarihli ilamı ile davanın kısmen kabulü ile 9 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar...
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Davacıya kıymet takdiri raporunun TK'nın 21/1 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kıymet takdirine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacının fesat iddiası da bulunmamaktadır. İhaleye konu taşınmazın muhammen bedelinin 105.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 126.000,00 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle ve yukarıdaki gerekçede değinilen hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarınında somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan inceleme yaparak red kararı vermesi isabetsizdir. (Benzer karar Yargıtay 12....
Kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.'nun 128/a maddesine göre ise; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Davacı T1'a kıymet takdir raporu ve satış ilanı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Diğer ilgililere usulüne uygun tebligat yapılmadığı iddiası sadece ilgilisi tarafından ileri sürülebilir. Davacı ve diğer ilgililer tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediğinden kıymet takdiri kesinleşmiştir. Bu nedenle ihalenin feshi davası yargılamasında yeniden kıymet takdiri yapılamaz. İhale bedeli İİK.nun 129. maddesine uygundur. Kıymet takdiri raporunun ve satış gününün vergi dairesi ve diğer birimlere bildirilmesi için özel bir nedenin bulunması gerekmekte olup, her ihalede böyle bir bildirim yapılmasına gerek yoktur. İhalenin feshini gerektirir kamu düzenine aykırı bir neden bulunmadığı gibi ihalenin feshini gerektirir nedenler davacı tarafından ortaya konulamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olup, asıl dosya davacısı T1'un yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kıymet takdirinin usulüne uygun yapılmadığı ve değerin düşük belirlendiği iddia edilmiş ise de, davacının satış ilanının tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal süresi içinde kıymet takdirine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde, kıymet takdirinin hatalı olduğu, değerin düşük belirlendiği, taşınmazın son imar durumunun sorulmadığı, İİK'nın 100. maddesine yarar bilgilerin istenmediği iddiaları ile ihalenin feshi istenemeyeceğinden, davacının bu konulardaki istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın değerinin açılan kıymet takdirine itiraz davası sonucu kesinleştiğini, kıymet takdirine itizar davasının diğer borçlu Aymer şirketi tarafından açıldığını, tüm ilgililere tebligat yapıldığını, tebligat usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkının sadece tebligatın muhatabına ait olduğunu, kıymet takdir raporu ve satış ilanının davacılara usule uygun tebliğ edildiğini, tapu kayıtlarının güncel olduğunu, kıymet takdir işleminin yapıldığı tarihe göre ihalenin 2 yıllık sürede yapıldığını, gazete ilanının satış kararına uygun olduğunu, satış ilanında taşınmazın tüm özelliklerinin yer aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, şikayet işin esasına girilmeden reddedildiğinden ihale bedeli üzerinden para cezası verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
Sayılı dosyası ile kıymet takdiri raporu hazırlanmış ve kıymet takdiri davacıya tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davacı İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nde 2009/2004 E. Sayılı şikayet ile kıymet takdiri raporuna itiraz etmiş, mahkeme tarafından kıymet takdiri Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2008/547 tal. sayılı dosya üzerinden yapıldığından yetkisizlik kararı verilmiştir. dolayısıyla davacının bu takipten haberdar olduğu ve takip neticesinde haciz konulan gayrimenkule ait kıymet takdirine itiraz ettiği de nazara alındığında davacının TK 32. maddesi gereğince muttali olduğu anlaşılmış olup, borca itirazın kanuni beş günlük süreden sonra 27/05/2019 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından davanın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, ayrıca dava dilekçesinde kıymet takdiri itirazın da bulunduğunu, bu davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilemeyeceğini, zira kıymet takdirine itiraz davasının yasal süresi içerisinde ikame edildiğini, davanın tamamının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş ise de, davacı borçlu vekili tarafından Aleşehir İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/256 E. sayılı dosyasından 11/06/2021 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile birlikte kıymet takdirine itiraz davasının açıldığı, ancak mahkemenin 2021/304 K....