Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut durumda davacı borçlu şirket tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği ve açılan davada da taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile fesih talep edildiği açıktır....

Şikayet tarihi olan 27/04/2015 tarihinde henüz ihale yapılmamış olup şikayet dilekçesinde satışın durdurulması talebinde bulunulduğundan bu husustaki şikayet incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken şikayet tarihinden sonra 18/05/2015 tarihinde ihale yapılması sonrasında şikayetçinin talebini ihalenin feshi olarak değiştirdiğinden bahisle şikayetin ihalenin feshi olarak nitelenip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    şikayet davasında da aynı vekille temsil edildiği, kaldı ki satış ilanının şikayet eden şirkete tebliğe çıkarıldığı ve 13/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işlemine yönelik olarak usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmadığı, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesinin kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu, şikayet eden tarafça kıymet takdirine daha önce itiraz edildiği, iş bu şikayet esnasında yapılan kıymet takdirinin düşük veya yüksek olduğu yönünde bir itirazda bulunulmadığı; taşınmaz malikine 103 davetiyesi gönderilmediği, bu durumun ihalenin feshini gerektirdiği beyan edilmişse de, takip dosyasında anlaşılacağı üzere ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi olduğu, iş bu takipte haciz aşaması bulunmadığından 103 davetiyesi gönderilmesinin gerekmediği; satışı talep edilen taşınmazda kiracı bulunduğu, kiracının icrai...

    Davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile 11/12/2019 tarihinde başlatılan takipte davacıya icra emrinin 16/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, taşınmazın kıymet takdirinin 09/01/2020 tarihinde yapıldığı, 30/10/2020 tarihinde satış avansı da yatırılarak satış talebinde bulunulduğu satışın İİK’nun 150/e maddesi gereğince süresinde istendiği, İİK’nun 128/a-2. maddesi gereğince satışa esas alınan bilirkişi raporuna esas keşif tarihine göre kıymet takdirinden itibaren 2 yıllık sürede satış isteminde bulunulduğu görülmüştür. İİK'nun 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre de, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez....

    Mahkemece ihale alıcısı Aslı Merak'a şikayet dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, taraflara savunma imkanı tanınıp, varsa delillerin toplanması ve anılan eksiklikler giderildikten sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yöntemine uygun taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi yerinde görülmemiştir. İİK'nın 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....

    Maddesinde; icra mahkemesince verilen hangi kararlara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilemeyeceği düzenlenmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....

    4.500.000,00 TL olduğunu, taşınmazın 810.000 TL'ye ihale edildiğini, açık artırma şartnamesinde KDV oranının yanlış gösterildiğini, KDV oranının %1 olarak gösterilmesi gerektiğini, satışın kıymet takdir tarihinden 2 yıl sonra yapıldığını, icra dosyasında kıymet takdir raporunun 26/07/2018 tarihinde düzenlendiğini, ihalenin 28/08/2020 tarihinde yapıldığını, kıymet takdirine itiraz kararlarının niteliği itibarıyla kesin olmasından dolayı açıklanan somut itirazların ihalenin feshi davasında ileri sürülebileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    Kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ve kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetin mahkemenin 2018/989 Esas ve 2018/1244 K. sayılı kararı ile kıymet takdiri raporunun borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve buna bağlı olarak kıymet takdirine itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesi ile süre yönünden reddine karar verildiği, bu karar karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi'nin 2020/312 E. ve 2020/195 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kesin olarak reddine karar verildiği, 4....

      Yukarıda açıklandığı üzere kıymet takdirine itirazın, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayet olduğu, mahkemece icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının, başka bir ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığınının denetleneceği, mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceği, Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4- 70 E. 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK'nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihi olduğu, satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten itibaren 2 yıl sonra yapılmasının başlı başına...

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/829 E. ve 2021/210 K. sayılı kararı ile taşınmazın muhammen bedelinin 21.730.000- TL olarak belirlendiği, satışın 10/01/2020 tarihinde süresinde istendiği, ihalenin 07/05/2021 tarihinde yapıldığı ve 10.882.000,00 TL bedel ile alacaklıya alacağa mahsuben ihale edildiği, şikayetin araya bayram tatili ve hafta sonu tatili girdiği için 17/05/2021 tarihinde süresinde yapıldığı, kıymet takdirine itiraz dava dosyasının getirtildiği değerlendirilmenin yerinde olduğu, Basın İlan Kurumu'ndan gelen cevapta, satış ilanının tebliğ edildiği Açık Mert Korkusuz Gazetesi'nin 2021 yılı Mart ayında günlük fiili net satış ortalamasının 57.731 adet olduğunun bildirildiği, şikayetçinin verilen kesin süre içerisinde tanık bildirmediği, kıymet takdirine itirazın Mehmet Yaman Batu tarafından yapıldığı, Mehmet Yaman Batu'nun tasfiye memuru olduğu, ancak şikayet dilekçesinde taşınmazın değerinin düşük olduğuna dair bir iddia olmadığı için bu aşamada şikayetçi vekilinin yeniden kıymet...

      UYAP Entegrasyonu