Dava konusu trafik kazasında, yola fırlayan annesini yolun kenarına çekmek isteyen destek ... ile davalıya trafik sigorta poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün kusur oranlarının tespiti bakımından trafik bilirkişisinden alınan raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği, bu kusur oranlarına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Mahkemece alınan trafik bilirkişisi raporunda; iki kademeli değerlendirme yapılmış; murisin annesinin araçtan fırlaması ile gerçekleşen 1. kazada muris sürücü ...’ın %90, araçtan fırlayan yolcu annesi ...’ın kemer takmadığı için %10 tali kusurlu olduğu; muris sürücünün yola fırlayan annesini kurtarmak için yoldan geçen davalıya sigortalı aracın murise çarpması ile gerçekleşen kazada ise davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza çok taraflı olup öncelikle kusur oranlarının belirlenmesini, kaza tespit tutanağında sigortalı araca kusur verilmediğini, ceza dosyasında alınan kusur raporu hukuk mahkemesi açısından bağlayıcı olmadığı gibi ceza dosyasında taraf olmadıklarından itiraz haklarının da doğmadığını, bu nedenle kusur oranlarının adli tıp kurumu tarafından belirlenmesini, davacının içinde sürücü olarak bulunduğu araç içerisinde araç kapasitesinden fazla yolcu taşınmakla istiap haddi aşılmış olması nedeni ile müterafik kusur da mevcut olup ilgili hususunda tespitini, kusur durumunun tespiti ardından davanın maluliyet oranının tespiti ve konusunda uzman bilirkişi vasıtası ile sigorta genel şartlarına uygun olarak rapor tanziminin gerektiğini, davacı tarafından geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı talep edildiğini, geçici iş göremezlik giderleri 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları...
tarafların kusur oranlarının tespitine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet, işkazası ve sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, bozma ilamına uyduktan sonra yaptığı yargılama sonucu davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalıların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; davaya konu işkazasında kusurlu olanların ve kusur oranlarının ileride açılacak rücuan tazminat davasında belirlenmesinin gerekmesine göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
görevli ve yetkili mahkeme eliyle çözümlenmesi gerektiğinden ve yasal düzenlemeler gereğince, yargılamanın son verilmesine karar verildiğini, bu sebeple işbu davanın ikame edildiğini, kazaya karışan araçların kusur oranlarının tespitine ve müvekkilinin kusur tespiti için yaptığı masrafların tazmini gerektiğini, müvekkilin yaptığı masraflardan davalı şirketin sorumlu olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile kusur oranlarının yeniden tespitine, müvekkiline ait araçta meydana gelen kusuru oranına göre şimdilik 500-TL hasar bedeli, 291,12 TL ekspertiz ücreti, 400,00 TL kusur rapor ücreti, 8,20 TL baro pulu, 5,20 TL vekalet harcı bedeli, 100,00 TL sigorta tahkim komisyonuna başvuru ücreti için yapılan masrafların kaza tarihinden itibaren işlcyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 17/09/2018 ve 03/04/2019 tarihli kusur raporlarının birbirlerini teyit ettikleri, 30/11/2021 tarihli ek kusur raporunda ayrıca davalı vekilinin istinaf dilekçesinde sözünü ettiği ve Kurum tarafından davalı işveren ile Bahadır Celil Kalkan ve Metin Özdil aleyhine açılan rücu davası nedeniyle Balıkesir 1. İş Mahkemesinin 2014/142 E. 2022/273 K. sayılı dosyasında hükme esas alınan kusur raporunun da irdelenip değerlendirildiği, raporların iş kazasının meydana geldiği alandan seçilen ve aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bilirkişiler tarafından ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlendikleri, gerekçeli, hüküm tesisine elverişli ve yeterli oldukları, kusur aidiyet ve oranlarının dayanakları açıkça belirtilmek suretiyle tespit edildiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince anılan raporlara itibar edilerek kusur oranlarının belirlenmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Hukuk Dairesi No : Dava, meydana gelen olayın iş kazası olduğunun ve maluliyet oranı ile tarafların kusur oranlarının tespiti istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı, ve davalı Abdi ... ile davalı kurum vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı SGK vekili ile davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davacının kusur oranlarının tespiti talebinin HMK'nın 114/1-h maddesi gereğince hukuki yarar bulunmadığından reddine, iş kazası ve maluliyet tespiti talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir....
Mahkemece 08/10/2013 tarihli celsede tarafların kusur oranlarının tespiti hususunda rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdiine ve bilirkişi için gerekli masrafın davacı vekilince 2 haftalık kesin süre içerisinde karşılanmasına verilmiş ve davacı vekiline HMK.324/2 maddesi gereğince gereken masrafı yatırmadığı takdirde bilirkişi delilinin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı hususu ihtar edilmiştir....
O halde mahkemece, kazaya ilişkin soruşturma dosyası getirtilerek tarafların kusur oranlarının tespiti yönünden Karayolları Fen Heyeti veya İTÜ gibi kuruluşlardan seçilecek bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun bulunmayan rapor benimsenerek hüküm kurulması isabetli olmamıştır. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....