Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; öncelikle, aynı olayda yaralan diğer sigortalı...için yapılan giderler nedeniyle açılan dava dosyası getirtilip incelenmeli, o dosyada alınan kusur raporu ile, aynı olay nedeniyle başlatılmış bulunan tahkikat evrakının sonucu sorulmalı, açılmış olan ceza davası araştırılmalı, sanıkların cezalandırılıp cezalandırılmamış olmaları hususları da dikkate alınarak, her ne kadar Borçlar Kanununun 53.maddesi hükmü uyarınca hukuk hakimi, ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı değilse de, kesinleşmiş ceza ilamıyla saptanmış maddi olgularla bağlı olacağı hususu gözetilerek, zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleşmesinde kusurları bulunanların kusur oranlarının, kamu düzeni düşüncesi ile oluşturulan işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuat hükümleri de gözetilerek, mevcut hükümlere göre alınacak tedbirlerin neler olduğunun tespiti ile, tarafların kusur oranlarının saptanması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme karar verilmesi isabetsizdir. 2-Kabule göre...
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir....
Dosya kapsamından, iş kazası sonucu davacının %48,00 oranında sürekli iş göremezliği bulunduğu, Kurum müfettişi tarafından düzenlenen tahkikat raporu dahil, aşamalarda mahkemece aldırılan ilk kusur raporu, ikinci kusur raporu ve bu ikinci kusur raporuna ek olarak alınan kusur raporunda takdir olunan kusur oranlarının açıkça birbirlerinden farklı olduğu, tarafların kusurunun aidiyeti noktasında aynı olay nedeniyle bilirkişilerce farklı değerlendirmelerin yapıldığı ortadadır. Oysaki tazminat davalarında tarafların kusurunun aidiyeti ve dağılımı hiç bir tereddüt kalmayacak şekilde tespit olunmalıdır. Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma ile neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur....
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir. Somut olayda; hükme esas alınan kusur raporunun, iş kazasının meydana geldiği alandan seçilen ve aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bilirkişiler tarafından ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun düzenlendiği, gerekçeli, hüküm tesisine elverişli ve yeterli olduğu, kusur aidiyet ve oranlarının dayanakları açıkça belirtilmek suretiyle tespit edildiği anlaşıldığından ve dolayısıyla ilk derece mahkemesince anılan rapora itibar edilerek kusur oranlarının belirlenmesinde isabetsizlik görülmediğinden davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 2-Dava konusu trafik kazasında, davacı sürücü ile dava dışı sürücünün kusur oranlarının tespiti bakımından savcılık soruşturma aşamasında alınan, 17.09.2012 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği ve bu kusur oranlarına göre (davacı 3/8, dava dışı sürücü 5/8) davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında, kusur dağılımı yapılmadığı, ceza dosyasında davacının tali, dava dışı sürücünün asli kusurlu olduğunun kabulü ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği ve ceza dosyasındaki kusur bilirkişi raporunun dosyada yer almadığı, davalı ... vekili tarafından, hesap raporuna, soruşturma aşamasında alınan kusur raporunun bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ... vekilinin tüm,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine 1. bent olarak ‘’Davanın kısmen kabul kısmen reddine, a)Davacının ... hakkında açtığı davasının reddine; b)Davaya konu 15.503,46 TL asıl alacağın, - ...’ın % 5 kusur oranına tekabül eden 775,173 TL’nin olay tarihi olan 23/09/2002 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, - ...’ın %10 kusur oranına tekabül eden 1.550,346 TL’nin olay tarihi olan 23/09/2002 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-... (%50= 7.751,73 TL) ve ...’nın (%35=5.426,211TL) kusur oranlarının toplamı olan %85 kusur oranına isabet eden toplam 13.177,941 TL’nin ( 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddesi (818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 142. maddesi)...
İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir. Somut davada, hükme esas alınan kusur raporlarının birbirlerini teyit ettikleri, iş kazasının meydana geldiği alandan seçilen ve aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bilirkişiler tarafından ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlendikleri, gerekçeli, hüküm tesisine elverişli ve yeterli oldukları, kusur aidiyet ve oranlarının dayanakları açıkça belirtilmek suretiyle tespit edildiği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince anılan raporlara itibar edilerek kusur oranlarının belirlenmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
BK’nun 53. maddesi "Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamıyla bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez" şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, hukuk hakimi ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de; ceza kararındaki kusur durumu, bir maddi olguyu tesbit ediyorsa bu kusur tesbiti ve buna dayalı verilen karar hukuk hakimini de bağlayacaktır. Ayrıca, aynı maddi olgulara dayalı ceza ve hukuk mahkemelerince ayrı kusur oranlarının tespiti adalete duyulan güveni de zedeler nitelikte olacaktır. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak Mersin 1....
K A R A R Davacı vekili, müvekkili şirkete ait sürücüsü İlker Ekşi olan ...plakalı aracın 30/10/2021 tarihinde sağ şeritte duran ... plakalı aracı fark etmesi üzerine fren yaparak durduğunu, ancak arkadan gelen ve alkollü olan davalı ...’ın duramayarak müvekkiline ait araca çarptığını, çarpmanın etkisi ile davalıya ait aracın savrularak sol tarafta bulunan bariyerlere vurduğunu, davalının, araçların emniyet şeridine çekilmesi gerektiğini beyan etmesi üzerine resim çekilmeden, fren mesfesi tespiti yapılmadan araçların kaldırıldığını, araçların bulunduğu yerden kaldırılması nedeni ile trafik yönetmeliğinin 156. maddesi gereği tutanak düzenlenmediğini, sonradan polis merkezinden beyanlara dayalı olarak düzenlenen tutanakta ise kazada kusursuz olmasına rağmen kusurlu gibi, davalının ise kusurlu olmasına rağmen kusursuz gibi gösterildiğini iddia ederek, 20/10/2021 tarihli kaza ile ilgili kusur oranlarının tespiti yapılarak, düzenlenen 30/10/2021 tarihli kaza tespit tutanağının yok hükmünde...
Mahkemece, davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti için üniversite hastanesinden konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden, davacının yaptığı iş ve olay tarihinde yürürlükte bulunan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" esas alınarak rapor hazırlanması istenmeli, varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. 2-Dosya kapsamından, kusur konusunda hükme esas alınan trafik bilirkişisi ...'ın 17/06/2011 tarihli raporuna taraflarca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Kusur oranlarının tespiti için, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Mahkemece itiraza uğrayan tek kişilik kusur bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir....