WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak özellikle davaya konu kazayla ilgili maddi olgu doğru belirlenerek, olayın niteliği, davalıların ve dava dışı tarafların olay anındaki sıfatları ve olaya etkileri araştırılarak olayın nasıl gerçekleştiği ile tarafların kusur oranlarının ayrıntılı olarak değerlendirilebilmesi için hak sahiplerince açılan tazminat dosyası da gözetilerek, kurum denetmen raporu ile diğer dava dosyalarındaki kusur oranları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla, uzman kişilerden oluşan üçlü bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan ve mevcut çelişkiler giderilmeden karar verilmesi isabetsizdir....

    Dava konusu trafik kazasında, davacı sürücü ile davalı sürücünün kusur oranlarının tespiti bakımından ATK’dan alınan 21.03.2012 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği, bu kusur oranlarına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak ceza yargılaması sırasında alınan 05.04.2010 tarihli bilirkişi raporunda, davacı sürücünün kusursuz olduğu, davalı sürücünün asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir....

      Trafik kazalarında tarafların kusur oranlarının tespiti ve hasar bedelinin hesaplanması uzmanlığı gerektiren konulardandır. Somut olayda, tarafların kusur oranlarının ve hak sahiplerine ödenmesi gereken gerçek zarar miktarının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın hüküm kurulmuştur. Bu durumda, Mahkemece; uzman bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine , 11.09.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün kesinleşmesinden sonra davalı ... tarafından yargılamanın iadesi talep edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davalı ..., mahkemece yargılaması yapılmış ve kararı Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi'nin temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleşen manevi tazminat davası ile ilgili yargılamanın yenilenmesini gerektirecek nitelikte iki adet resmi belgeye ulaştığını, yargılama sırasında hukuki yönden bir bilirkişi raporu alınarak kusur oranı tespiti yaptırılması taleplerinin reddedilmiş bulunduğunu, ceza mahkemesindeki kusur oranlarına göre karar verilmesinin yasal olmadığını, ceza mahkemesinin sonucunun itiraz edilmiş bilirkişi raporlarının ve kusur oranlarının hukuk hakimini bağlamayacağı ile ilgili yasalar bulunduğunu... almış olduğu iki adet resmi belgenin “kusur oranlarını değiştirecek...

          Bu durumda, mahkemece, yapılacak iş; ceza dosyasındaki kusur raporlarıyla saptanan maddi olgular ile tazminat dosyasındaki deliller ve kusur raporu da gözetilerek, zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleşmesinde kusurları bulunanların kusur oranlarının, iş kazalarını önlemek üzere bulundurulması gerekli araçların ve alınacak güvenlik tedbirlerinin neler olduğunu belirten ve kamu düzeni düşüncesi ile oluşturulan işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuat hükümlerini gözetilerek, mevcut hükümlere göre alınacak tedbirlerin neler olduğunun tespiti ile mevzuat hükümlerince öngörülmemiş, fakat alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa, bunların dahi tespiti ile, bunların işverence tam olarak alınıp alınmadığı (=işverenin koruma tedbiri alma ödevi), alınmamışsa zararın bundan doğup doğmadığı, olaya, işçinin tedbirlere uymamasının etkili bulunup bulunmadığı (=işçinin tedbirlere uyma yükümlülüğü) ve bu doğrultuda tarafların kusur oranlarının saptanması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme karar verilmesi...

            Kusur oranlarının tespiti ve araçta meydana gelen değer kaybı miktarının tespiti Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ... tarihli raporda özetle; kusur yönünden davacı ...'in kusursuz, davalı sürücü ...'in %100 oranında kusurlu olduğunu, kaza sonrası araçta oluşan değer kaybının ...-TL olduğunu belirttiği görülmüştür. Taraflar arasında görülen iş bu dava, trafik kazasından kaynaklanan araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin maddi tazminat davasıdır....

              Taraflar arasındaki iş kazasının ve kusur oranının tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince iş kazası tespit talebi hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kusur oranlarının tespiti talebinin hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle iş kazası tespit talebi hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kusur oranlarının tespiti talebinin hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki delil tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, trafik kazası sonucu tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına itiraz ederek yeniden maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesini ve kusur oranlarının belirlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia ve mevcut kanıtlara göre; delil tespiti istemede hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Delil tespitine yönelik olarak mahkemenin değişik iş esasından verilen kararın temyizi kabil bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir. Somut davada, hükme esas alınan kusur raporunun; iş kazasının meydana geldiği alandan seçilen ve aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bilirkişiler tarafından ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, gerekçeli, hüküm tesisine elverişli ve yeterli bulunduğu, kusur aidiyet ve oranlarının dayanakları açıkça belirtilmek suretiyle tespit edildiği anlaşıldığından ilk derece Mahkemesince anılan rapora itibar edilerek kusur oranlarının belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır....

                  Bu durumda mahkemece yapılacak iş; öncelikle , tazminat ve ceza dosyalarının celbi ile kesinleşmeleri beklendikten sonra, saptanan maddi olgular ile tazminat dosyasındaki deliller ve kusur raporu da gözetilerek, zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleşmesinde kusurları bulunanların, ceza dosyasındaki sanık şahıslarında kusurları varsa, kesinleştikten sonra, olayda az da olsa kusurlarının bulunduğu hususları da gözetilerek kusur oranlarının, kamu düzeni düşüncesi ile oluşturulan işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuat hükümlerini gözetilerek, mevcut hükümlere göre alınacak tedbirlerin neler olduğunun tespiti ile mevzuat hükümlerince öngörülmemiş, fakat alınması gerekli başkaca bir tedbir varsa, bunların dahi tespiti ile, 506 sayılı Yasanın 26. maddesine uygun olarak denetlemeye elverişli ve çelişkiden uzak kusur oranlarının saptanması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme karar verilmesi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu