WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Trafik kazalarında araçta meydana gelen hasar bedelinin hesaplanması ve kazada kusur oranlarının belirlenmesi teknik bilgi ve uzmanlığı gerektiren konulardandır. Mahkemece, sigortalı araçta oluşan hasarın tespiti ve kusur oranlarının belirlenmesi hususunda trafik ve hasar konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukukçu bilirkişi tarafından tanzim edilen yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. ...-Davalı ...'ın savunmasında, oğlu ...'ın bekar olarak vefat ettiğini, hiçbir malvarlığının olmadığını, sahibi olduğu aracın da kaza sonucu hurdaya çıktığını beyan ettiği görülmüştür. Davalı temyiz dilekçesinde ise, mirasın reddine ilişkin dava açtığını ileri sürmüştür. Terekenin borca batık olduğunun tespiti, müstakil bir dava yolu ile istenebileceği gibi HUMK'un 222 ve devamı maddesi uyarınca yargılama sırasında hadise şeklinde de incelenip karara bağlanabilir....

    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin, oluşa uygun düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının tartışılıp değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 16.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde davanın konusunu "Müvekkile ait araçla meydana gelen zincirleme kazaya ait hasar ve kusur oranı ve değer kaybı tespiti ve belirlemelere dayanacak tazminat ve değer kaybı taleplerimizin hüküm altına alınması" şeklinde açıkladıklarını, dava değerini "Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak ve kusur oranları ve zarar ziyan tutarının tespitine dayalı olarak 1.000 TL zarar ve 1.000 TL değer kaybı" olarak belirttiklerini, talep neticesi kısmında ise "Tarafların kusur oranlarının tespiti, buna bağlı olarak da tarafların kusur oranlarına isabet eden miktarının tespiti, belirlenen tazminat tutarının sorumlu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi" olarak açıkladıklarını, davadaki talebin HMK hükümlerine göre yeterince açık olduğunu, 13.10.2022 tarihli celse ara karar gereğini zuhulen süresinde yerine getiremediklerini, geciken bir...

        İş Mahkemesi Tarihi : 17.07.2014 No : 2013/999-2014/243 Dava, işkazası tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalıların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî deliller ile özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesiyle, eldeki tespit davasında belirlenmesi mümkün olmayan işkazasının kusur aidiyet ve oranlarının rücûan tazminat davasında belirlenmesinin gerekmesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı şirketten alınmasına, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; mahkemece davaya konu olay nedeniyle aldırılan bilirkişi raporu ile meydana gelen olay nedeniyle olaya karışan dava dışı kimselerin kusurlarının da irdelenmesi isabetsiz ise de, tespit edilen kusur oranlarının bağlayıcı olmaması ve bu nedenle sonuca etkili olmaması karşısında, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.06.2016 gününde karar verildi....

            Davacıların desteği, plakası belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucunda hayatını kaybetmiş olup, mahkemece kusur oranlarının tespiti yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın % 80, araç sürücüsünün % 20 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiş, bu oranlar dikkate alınarak belirlenen tazminat tutarı doğrultusunda, dava dilekçesi ıslah edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacılar vekili, belirlenen kusur oranına itirazda bulunmuştur. Kaza 16.08.2008 tarihinde saat 00.15'te meydana gelmiş olup, olaydan hemen sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında yer alan krokide, müteveffanın emniyet şeridi dışında olduğu, araç dikiz aynasının da yol dışına düştüğünün tespit edilmiştir. Dosya kapsamından müteveffanın kaza anında 3,31 promil alkollü olduğu da anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, bölünmüş yolda dikkatsizce bulunan alkollü yayanın % 80 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir....

              Trafik kazalarında araçta meydana gelen hasar bedelinin hesaplanması ve kusur oranlarının belirlenmesi teknik bilgi ve uzmanlığı gerektiren konulardandır. Mahkemece, sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti ve kusur oranlarının belirlenmesi için için trafik hasar konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hukukçu tarafından tanzim edilen yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/09/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Dava konusu trafik kazasında, davacı ile davalının sigortalısının kusur oranlarının tespiti bakımından alınan, 25.01.2014 tarihli raporda belirlenen kusur oranlarının mahkemece benimsendiği, bu kusur oranlarına göre davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlendiği görülmektedir. Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında, davacının kusursuz olduğu, davalının sigortaladığı araç sürücüsünün, yaya geçidinden geçen davacıya ilk geçiş hakkını vermeme ve yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltmama nedeniyle asli kusurlu olduğu yönünde tespit yapılmış; yerel mahkeme tarafından benimsenen 25.01.2014 tarihli raporda ise, davalının sigortaladığı araç sürücüsünün kazada %80 oranında, davacının %20 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bu durum karşısında, mahkemenin benimsediği kusur raporu, kaza tespit tutanağı ile çelişkilidir....

                  İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümlerinin, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçların ayrıntılı olarak irdelenmesi, kusur aidiyet ve oranlarının gerekçeleriyle birlikte ortaya konulması gerekir....

                  Mahkemece işbu dosyada tarafların kusur oranlarının ve davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarının tespiti hususlarında hiçbir inceleme yapılmadan, davalı şirketlerin taraf olmadığı, davacı ile iş makinesi sürücüsü ...arasında görülen Osmaneli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/47 Esas 2012/92 Karar sayılı dosyasında alınan kusur raporu ile tespit dosyasında alınan hasar raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, tarafların bildirdikleri deliller toplanarak tarafların kusur oranlarını belirlenmesi, davacıya ait araçtaki hasar miktarının tespiti için konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu