WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

II-CEVAP: Davalı Kurum vekili; davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, Kurum işleminin yasaya ve mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. III-İLK DERECE MAHKEME KARARI “Davacının davasının kabulü ile davalı Kurum işleminin iptaline, davacının 14/05/2018 tarihli yapmış olduğu 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma talebinin süresinde olduğunun tespitine, bu dilekçeye binaen çıkartılan 68.955,25 TL borç doğrultusunda ve bu borç tarihi itibariyle emeklilik hizmetlerinin yürütülmesine” karar verilmiştir. IV-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI “... 19. İş Mahkemesi'nin 17/06/2020 tarihli, 2019/278 Esas - 2020/72 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir....

    GEREKÇE: Davacının borçlanma talep dilekçesinin davalı Kurum tarafından kabul edilerek borç tahakkuk cetveli düzenlendiği sabittir. Uyuşmazlık, borçlanma tahakkuk cetvelinin usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle, tebliğden itibaren 3 aylık süre içinde ödeme yapılmadığından borçlanma işleminin kurum tarafından iptal edilmesi sonucu davacının yurt dışı hizmetlerini başvuru tarihindeki mevzuata göre borçlanıp borçlanamayacağına ilişkindir. Somut olayda; davacının kuruma 25/07/2019 tarihinde borçlanma başvurusu yaptığı, başvuru sırasında Türkiye adresi bildirerek bu adrese tebliğ yapılması seçeneğini seçtiği, kurum tarafından başvuru kabul edilerek düzenlenen 04/10/2019 tarihli borç tahakkuk cetvelinin davacının Türkiye adresine 15/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğden itibaren 3 aylık süre içinde ödeme yapılmadığından borçlanma işleminin kurum tarafından iptal edildiği, davanın 09/10/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

    2/5649318 tahsis numarasıyla bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 19/03/2018 tarihli ve 8941 8383/205.02.01/165-8905 sayılı kurum işleminin iptaline, 2-Aylığının iptali sebebiyle yersiz ödeme gerekçesiyle tahakkuk ettirilen borçtan dolayı davacının, davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, 3-Yersiz ödeme gerekçesiyle davacıya ödenen aylıklardan yapılan kesintilerin ve 28/03/2018- 28/11/2018 tarihleri arasında davacıya ödenmeyen aylıklarının her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir....

      DAVA Davacı vekili, Kurum tarafından düzenlenen 26.10.2016 tarihli, 14634919 sayılı borç bildirim belgesi ile müvekkiline tebliğ edilen yersiz ödeme iddiası ile 21.710,24 TL borç aslı tahakkukuna dair haksız ve hukuka aykırı davalı Kurum işleminin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve borç tahakkuku işleminden dolayı müvekkili tarafından Kuruma yapılan tüm ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalı Kurum tarafından müvekkiline iadesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum kayıtlarında yapılan incelemede hak sahibi ... ...'...

        Bu nedenle öncelikle yapılacak iş, davacının yaşlılık aylıklarına konulan haczin dayanağı olan takip dosyalarından gönderilmiş ödeme emrinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ödeme emri tebliğ edilmemiş ise, davacı hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadığından yapılan haciz işleminin yasal dayanağı bulunmadığından, haciz işleminin iptalinin yerinde olacağı açıktır. Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacının temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ödeme emri irdelendiğinde, davacı adına bizzat düzenlenmiş ödeme emri bulunmadığı, Kurum tarafından gelen ödeme emrinde ise el yazısı ile davacının ad-soyadının yazılı olduğu görülmüştür. Bu haliyle davacı adına düzenlenmiş ususlüne uygun bir ödeme bulunmadığı dolaysıyla davacı hakkında hakkında bir takip bulunmadığı gözetilerek hacizlerin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

          ın ölüm aylığının kesilmesi işleminin iptaline, ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasına, ödenmeyen birikmiş aylıklarının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte ...'a ödenmesine, birleşen davaların reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/ birleşen davalar davacısı Kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2017/335 ESAS - 2018/682 KARAR DAVA KONUSU : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ KARAR : Denizli 2....

            Mahkemesi Davacı, Kurum işleminin iptali ile ödeme tarihi olan 24/07/2008 tarihihin başvuru tarihi olarak kabulü ile prim borcunun yapılandırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, ... sigortalılığı nedeniyle birikmiş prim borçlarının ödenme tarihi olan 24.07.2008 tarihinde yürürlükte bulunan 5763 Sayılı Yasadan yararlandırılmaksızın tahsil edildiğini,birikmiş prim borçlarının yapılandırma yasasına uygun olarak hesaplanmamasına ilişkin kurum işleminin iptali ile ödeme tarihinin başvuru tarihi olarak kabulü ile bu tarih itibariyle prim borcunun yeniden hesaplanarak fazla tahsil edilen bölümün iadesi istemine ilişkindir....

              yapıldığının tespit edildiği, bilirkişi Av. ... raporunda, davalı Kurum tarafından 8236 gün üzerinden aylık bağlanması işleminin hatalı olduğunun, davacının 2000 yılı öncesi 1292 gün, 2000 yılı dahil sonrası 6992 gün hizmet süresi bulunduğunun dikkate alınmak suretiyle toplam 8284 gün üzerinden aylak bağlanması gerektiğinin, aylık bağlama işleminin bu süreler dikkate alınarak yapılması sonucunda davacıya fazla ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun açıklığa kavuşacağının, davalı Kurumun istirdat işleminin de bu hesaplamalar doğrultusunda iptalinin gerektiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....

                Bu yönde, 3201 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin önceki düzenlemesinde açıkça “ödeme tarihi” esas alındığından, bu konuda çıkabilecek uyuşmazlık ödeme tarihine göre çözümlenmekte iken, yürürlükte olan düzenleme tahakkuk tarihindeki primin tebliğden itibaren üç aylık süre içinde ödenmesi şeklinde olup, bu üç aylık sürenin geçirilmesi durumunda borçlanma bedeli olarak ödenecek prim miktarının nasıl belirleneceği irdelenmelidir. Burada, Kurum işleminin hukuka uygun olması kriter olarak alınmalıdır. Kurum, yapılan borçlanma başvurusunu hukuka uygun olarak değerlendirmiş ve yaptığı borç tahakkukunu tebliğ etmiş, buna rağmen borçlanma bedeli Yasada belirtilen üç aylık süre içinde ödenmemiş ise, 3201 sayılı Kanunun 4'üncü maddesi gereği borçlanmak için Kuruma yeniden başvuru gerektiğinden, davanın açıldığı tarihe bakılmaksızın buna ilişkin isteğin reddine karar verilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu