Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.04.1987 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ile daha sonra 21.11.1995 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1956 yılında çekişmeli taşınmaz orman olarak tespit harici bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın orman olarak tespit harici bırakıldığı,orman kadastrosunda da orman olarak sınırlandırılıp aynı anda (A) bölümünün 2/B sahası olarak ayrılmasına ilişkin işlemin itirazsız kesinleşmiş olduğu belirlenerek bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Dava konusu taşınmaz, evvelinde 4224 parsel numarası ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına yerlerden olması sebebiyle, çalılık vasfıyla Hazine adına tespit ve 05.07.1994 tarihinde hükmen tescil edilmiş, bilahare 1999 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda dava konusu 2277 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı parseller oluşmuş, bölgede 2014 yılında 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda dava konusu taşınmaz, kullanım kadastrosu parseline dönüşmüştür....

      Öte yandan Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış, teknik bilirkişiden hava fotoğrafı üzerinde ve ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftası çakıştırılmamış, davacıya ait taşınmazın tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili durumu ile taşınmaz ile tescil harici bırakılan yer arasındaki tesis kadastrosundaki zemin sınırının durumu anlaşılamamaktadır....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile 1157 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün ONANMASINA, 2- Davacının, 1157 parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve dosya içerisinde bulunan fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyizine gelince; dava dilekçesi içeriğine göre dava konusu olduğu anlaşılan orman niteliği ile tescil harici bırakılan dava konusu bölüme ilişkin olarak bir karar verilmemiş olması isabetsizdir. Davacının talebi, hakkında tutanak düzenlenmeyen yere ilişkindir. Tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıkları çözmek, 3402 sayılı Yasa'nın 26. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesinin görevi dışındadır....

        yolun içerisinde kaldığını, taşınmaz üzerindeki meskenin kısmen kadastroca bırakılan yol boşluğuna isabet ettiğini, kısmen de sebze ekmek suretiyle kullanıldığını, yoldan sonra sınır oluşturulup meyve ağaçları dikilmek suretiyle kullanıldığı tespitine, yani kesinleşmiş ilk tesis kadastrosunda tescil harici yol boşluğu olarak bırakılan alanda kullanım olduğu tespitine varıldığını, davaya konu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, zilyetlikle ya da herhangi bir suretle kazanımının mümkün olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Mahkemece, 1039 ve 1040 sayılı parsellerin kuzey doğusunda kalan tapulama harici yere ilişkin tescil davası yönünden görevsizliğe karar verilerek dosya görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, yargılama sırasında Hazine Medeni Yasanın 713/6. maddesi gereğince taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiş, mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu nedeniyle davacı gerçek kişinin davasının reddine, 25/02/2009 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 853.64 m2'lik alanın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastroda tapulama harici bırakılan taşınmazların tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

          Bozma ilamında özetle; kural olarak bozma ilamına uyulmakla lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmesi gerektiği, ancak maddi hataya dayalı bozma ilamınun bu durumunu istisnası olduğu ifade edilerek kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen, başka bir ifade ile kullanım kadastrosuna tabi tutulmayan taşınmazlarla ilgili davanın dinlenebilmesi için idareye başvurularak taşınmazda kullanım kadastrosu çalışması yapılmasının sağlanması gerektiğine dikkat çekilmiş; somut olayda davanın, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak haritasında gösterilen taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin olduğu anlaşıldığından Mahkemenin, idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapmasının mümkün bulunmadığına ve taşınmazın öncesi orman olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece "davaya konu Niksar Sarıyazı Köyü 172 nolu parsele komşu olan ve yol olarak tescil dışı bırakılan 200,00 m²'lik kısım veNiksar Sarıyazı köyü 216 nolu parsele komşu olan ve yol olarak tescil dışı bırakılan 126,00 m²'lik kısmın yol olarak Hazine'ye ait olduğu, bu arazinin 1959 tarihli memleket haritasında davaya konu olan yerlerin yol olarak gösterildiği ve yine 1980 yılına ait kadastro çalışmalarında da dava konusu yerlerin yol olarak tescil harici bırakıldığı, davacının ziyetliğinin kadastro kanunu uyarınca mümkün olmadığı,taşınmaz üzerindeki kullanımın yerlerin yol olarak tescil dışı bırakıldığı tutanak tarihlerinden sonra olduğu," gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında Kapukargın Köyü çalışma alanında bulunan ve davacı adına kullanım şerhi verilen 266 ada 21 parsel sayılı taşınmazın sınırında bulunan taşınmaz, paftasında yol olarak gösterilerek tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., bu bölümün gerçekte yol olmadığını, kendi kullanımında olan 266 ada 21 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek bu taşınmaza eklenmek suretiyle adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....

              yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir." hükmüne yer verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu