Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yöntemince yapılan keşif ve alınan uzman orman bilirkişi raporuyla çekişmeli taşınmazın 1988 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alınıp 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı daha sonra 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda Hazine adına tespit edilerek tapuya tescil edildiği belirlenmiştir. Davacıların talebi netice itibariyle orman tahdidinin iptalini de gerektirmektedir. Ne var ki; orman tahdidinin kesinleştiği 1988 yılı ile davanın açıldığı 2013 yılı arasında 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde, orman tahdidinin iptali için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre çoktan geçmiş olup davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz taleplerinin reddiyle usûl ve kanuna uygun görülen hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100....

    Dava konusu 217 ada 2 parsel halen tapuda tarla niteliğiyle 1/3’er hisse oranıyla davacılar adına kayıtlıdır. Davacılar ... ve arkadaşları, 10/03/2010 havale tarihli dilekçeleriyle; Dalaman İlçesi, Bezkese Köyünde (Taşlıburun Mahallesinde) 180 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman tahdidi sırasında, 217 ada 2 parsel sayılı taşınmazın çevresindeki kullanılmayan arazilerin orman sınırları dışına çıkarıldığını, ancak 217 ada 2 sayılı parselin orman sınırları içinde bırakıldığını, taşınmazın tapulu olup ormanla ilgisinin bulunmadığını iddia ederek, dava konusu 217 ada 2 parsel sayılı taşınmazın eskiden beri orman sayılmayan alanda kaldığının tespiti ile orman sınırları dışına çıkarılması ve 180 nolu Orman Kadastro Komisyonunun dava konusu taşınmazı orman sınırları içinde bırakma işleminin iptali istemleriyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacılar İstinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosunda hatalı olarak davalı T3 'ın kullanımındadır şeklinde oluşturulduğunu, taşınmazın 2/B vasfı İle hazine adına kayıtlı olup, davacı olarak kendilerinin yokluğundan istifade ederek kullanım kadastrosunda taşınmazın kullanıcısı ve 2/B satışına esas hak sahibi olarak kötü niyetli bir şekilde kendini yazdırdığını ve bu şekilde taşınmazı Hazineden devir aldığını, davalının kendi kabulünde de olduğu gibi, davalının dava konusu taşmmaz İle hiçbir alakası olmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER; Kadastro çalışmalarına ilişkin belgeler, tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporları, vs....

      Beldesi 166 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 40/344 arsa payla 2. kat 8 numaralı bağımsız bölümün kullanım kadastrosu esnasında davalı kişiler adına oluşturulan zilyetlik ve hak sahipliği tespit tutanağının iptaline, tapunun beyanlar hanesindeki davalı kişiler adına işlenen hak sahipliği şerhinin terkinine, davacı ... adına hak sahipliği şerhinin işlenmesine karar verilmiş, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili talebinin, yapılacak işlemin idari işlem olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine dair kurulan hüküm usul ve yasaya aykıdır. Şöyle ki, bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nın 33 (1086 sayılı HUMK’nun 76.) maddesinde düzenlendiği üzere hukuki tavsif (niteleme) ve uygulanacak kanun maddesinin tespiti, hâkime aittir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin “bu parselin kullanıcıları ... oğlu ... 7158/24000; ( 5.574,25 m2 hisse), ... oğlu ... 7158/24000; (5.574,25 m2 hisse) ve ... oğlu ...i 9684/24000 (7.541,58 m2 hisselidir)” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarfından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 10.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .. Mahallesi çalışma alanında bulunan 204 ada 36 parsel sayılı 166.12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2/13 hisse davacı .., 1/13 hisse davalı ...'nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vafsıyla Hazine adına tespit ve satış sureti ile .. adına tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazın daha fazla bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Noterliğinin, 13.01.2009 tarihli, 652 yevmiye sayılı hisse devir senediyle ve buna dair 14.01.2009 tarihli, 2009- 1 sayılı ortaklar kararı ile yapılan işleme dair olduğunu, anılan hisse devri sonucu davacının şirkette 264.000,00 TL'lik hisseye sahip olduğunu, bu hisse tutarının şirketin %20'sine denk geldiğini, mahkemenin hükme esas aldığı gayrimenkul kullanım ve satış belgesinin 2009 tarihinde davacıya devredilen %20'lik hisseyle ilgili olması nedeniyle kararın hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bu belgenin 2009 tarihli devre ilişkin olduğuna dair savunmanın şirket defter karar içeriğinden de anlaşılabileceğini, davacının sahip olduğu bu %20'lik hisseyi Bakırköy 38....

            Davacı gerçek kişi vekili, 29/07/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın davacının zilyetliğinde olmasına rağmen kullanım kadastrosunda davalı gerçek kişilerin zilyet olarak yazıldığını, tespitin kesinleştiğini, davalı gerçek kişilerin bu yeri bedelini ödeyip Hazineden satın aldıktan sonra paydaşlardan ...’ün hissesini davalı şirkete sattığını, şirketinde dava konusu taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu bildiğini, dolayısıyla davalı gerçek kişiler ve şirket adına oluşan tapu kaydının yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında ... adına ... sınırları dışına çıkarılıp 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı gerçek kişi adına olan zilyetlik şerhinin ve tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....

              /B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmazların .../128'şer hisse ile ..., ... ..., .. ..., .... ..., ... ... ..., ... ..., .../128 hisse ... ..., .../128'şer hisse İmdat ..., ... ..., ... ..., ... ...'nin fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı Hazine velkili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan, davacılar da temyiz karar harcını peşin yatırdıklarından harç alınmasına yer olmadığına, 30.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

                sinin ise hisse senedi tespiti davasından dolayı yapıldığının kabulü ile hisse senedi tespiti davasının kısmen kabulü nedeniyle takdiren 2.000 TL. yargılama giderinin davalı ... Holding A.Ş.'den alınarak davacı ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Birleşen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sayılı davadan dolayı; davacı ... tarafından yapılan 1.196,40 TL. yargılama giderinden takdiren 40 TL.'sinin konusuz kalan dava yönünden, kalan 1.156,40 TL.'sinin ise hisse senedi tespiti davasından dolayı yapıldığının kabulü ile hisse senedi tespiti davasının kısmen kabulü nedeniyle takdiren 1.000 TL. yargılama giderinin davalı ... Holding A.Ş.'den alınarak davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Birleşen her iki davada davalı ......

                  UYAP Entegrasyonu