Yasa koyucu, bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tüketici kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" şeklinde tanımlandıktan sonra, maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tâbi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10.madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....
in davalı bankadan kullandığı kredi borcunun murisin mirasçıları olan müvekillerinden talep edilmemesi için hayat sigortası yapıldığını, borcun bu sigortadan karşılanması gerektiğini, oysa davalı bankaca murisin ölüm sebebi ile verdiği bilgilerin örtüşmediği gerekçesiyle kredi borcunun müvekillerinden talep edildiğini ileri sürerek, müvekillerinin murisinin kullandığı krediden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların murisi ile müvekkili banka arasında imzalanan 01.07.2013 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi uyarınca davacıların murisi ...'e 10.000 TL meblağlı ihtiyaç kredisinin kullandırıldığını, davacıların murisinin sigorta başvuru formuna sağlığı ile ilgili beyanda bulunmadığını, açılan davanın sigorta poliçesinin içeriği, yani riskin poliçe kapsamında kalıp kalmadığı ile ilgili olduğunu, dolayısıyla Mahkemece bu davaya Tüketici mahkemesi sıfatıyla değil Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, ......
Açıklandığı üzere Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve “Konut Finansmanı Kredisi” gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla geliştirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK'nun 149. maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....
Açıklandığı üzere, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, kredi kartı ve "Konut Finansmanı Kredisi" gibi tüketici kredisi kullanan borçluları, diğer kredi borçlularından ayrı tutmak, tüketicinin koşullarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak amacıyla getirilmiş özel bir yasa olup, bu kanun kapsamında verilen krediler nedeniyle borçluların temerrüde düşüp düşmedikleri, borcun muaccel olup olmadığı, muaccel olan borç miktarının ve faizinin, yapılan özel sözleşmelerin, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun koşullarında değerlendirilmesi gerekir. Tüketici Yasasına göre daha genel bir yasa olan İİK'nun 149.maddesi, bu özel yasanın kapsamında kalmayan krediler için uygulanabilir olup, yasa koyucunun anılan kredilere açıkça Tüketici Yasasında yer vermiş olması da, maksadının bu yönde olduğunu ortaya koymaktadır....
Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek yapılan kesintinin ne kadarının genel kredi sözleşmesi, ne kadarının konut kredisi sözleşmesi nedeniyle yapıldığının hesaplanması için gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılması; bundan sonra genel kredisi sözleşmesi nedeniyle yapılan kesintiler bakımından tefrik kararı verilerek davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması, tüketici kredileri bakımından ise yargılamaya devam edilmesi gerekirken, kredilerin tümünün tüketici kredisi olduğu kabul edilerek Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
İlk derece mahkemesince, icra takibine konu olan kredi kartı alacağı ve tüketici kredisi alacağından kaynaklı olarak açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. İncelenen Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün 2016/12959 sayılı icra dosyasında T3 ve T4 hakkında kredi kartı ve kredi hesabından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla takip yapıldığı, davalı borçluların ödeme emrine ayrı ayrı itiraz ettikleri ve itirazın kaldırılması amacıyla da icra takibinde borçlu görünen her iki şahıs hakkında İİK.'nun 67.maddesine dayalı olarak itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda, kredi kartı ve tüketici kredisi için ayrı ayrı değerlendirme yapıldığı görülmekle beraber söz konusu borçtan her iki davalının neden ve ne şekilde sorumlu olacağı konusunda bir açıklık bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki dayanak sözleşmede müşteri olarak T3'in görüldüğü, çıkarılan 14/07/2016 tarihli ihtarnamede ise bilgi için T4 yazıldığı anlaşılmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06.03.2019 tarih ve 2018/787-2019/137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı bankadan tüketici kredisi çektiğini, davacının bilgi ve onayı dışında ekspertiz ücreti, ekspertiz komisyon masrafı, kredi kullandırım komisyonu masrafı, tüketici kredisi kullandırım ücretleri, yeniden finansman kredisi kredi tahsis ücreti, yeniden finansman kredisi dosya ücreti, ipotek fek ücreti, ipotek fek ücreti komisyon masrafı kesintisi yapıldığını, kredi alımı ve sonraki yapılandırma aşamalarında davacının aydınlatılmadığını ileri sürerek davanın 6100 sayılı HMK 107. maddesi kapsamında kısmi eda, külli tespit davası olarak...
Uyuşmazlık, Banka Tüketici Kredisi Sözleşmesi’nin teminatı olarak ipotek verilen taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın almış olan davacının teminat altına alınmış olan kredi borcunun ödenmesi sırasında kendisinden fazla para tahsil edildiği iddiasından kaynaklanmaktadır. Davacı satıcının cüzi halefi durumunda olup, uyuşmazlığın temeli 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 10. maddesinde düzenlenen tüketici kredisi niteliğindeki Konut Kredisi Sözleşmesi’nden kaynaklanmasına göre aynı Yasa’nın 23. maddesi uyarınca davanın Tüketici Mahkemesi’nin görevine dahil olduğu gözetilmeden mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yasa koyucu, bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tükeci kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacı güttüğünden, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir" şeklinde tanımlama yapıldıktan sonra, maddede, bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10. madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....
Bahsedilen ... 3.Ağır Ceza mahkemesinin 2004/360 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; dava dışı şirketin yönlendirmesi ile davacı bankadan tüketici kredisi kullandırıldığı ve kredi tutarının dava dışı şirket tarafından kullanıldığı, kredi alınmasındaki asıl amacın dava dışı firmaya finansman sağlanması olduğu, esasen dava dışı pek çok firma çalışanına aynı şekilde kredi kullandırıldığı, firmanın da şahsi ve ayni teminat verdiği sonuçta kredinin geri ödenmediği anlaşılmaktadır....