Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davanın dayanağı olan 27.03.2013 tarihli kredi sözleşmesinin, davacı şirketin işletmesi için kullandırıldığı, uyuşmazlığın da kredi kullandırılırken davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, söz konusu sözleşmenin bir tüketici kredisi sözleşmesi olduğuna dair hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, şartları incelendiğinde bir tüketici kredisi olmadığı, ticari şirket için kullandırılan ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı ile davalı arasında davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunun değişik 10/A maddesi kapsamında bir ilişki bulunmadığı anlaşılan uyuşmazlığın, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04.04.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Bu dava, davacı tarafından davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle ödenen masrafların iadesine ilişkindir. Mahkeme tarafından davalı banka tarafından davacıya kullandırılan 25.03.2011 tarihli ilk taksit ödemeli konut kredisi nedeniyle kullandırılan kredi nedeniyle 28.02.2011 tarihinde proje komisyon tahsilatı adı altında tahsil edilen 3.938 TL’nin iadesine karar verilmiştir. İstanbul Tüketici Hakeme Heyetinin 04.12.2015 tarihli kararı ile davacı tarafından davalı aleyhine çekilen kredi nedeniyle ödenen masraf adı altındaki bedelin iadesinin talep edildiği, Tüketici Hakem Heyeti tarafından talep edilen 3.937 TL'den, 3.299 TL'nin davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Bu bedel dava konusu olan 2011 tarihli kredi Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı tarafından bu bedelin davacının banka hesabına 31.12.2015 tarihinde ödendiği ve davacının 05.01.2016 tarihinde tahsil ettiği anlaşılmaktadır....

    Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz. Tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez." şeklindedir. Yapılan yapılandırmayla birlikte kredi kartından kaynaklanan borcun 6502 sayılı yasanın 22/2 maddesi gereğince tüketici kredisine dönüştüğü anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya tüketici kredisi kullandırıldığını, ancak ödeme yapılmadığından 6.6.2008 tarihinde hesabın kat edilerek ödeme talep edildiğini ancak kredi borcunun ödenmediğini ileri sürerek, 29.071 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      Somut uyuşmazlıkta; sigorta poliçelerinin, davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde; tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır....

      Davalıların murisinin davacı bankadan tüketici kredisi ve kredili mevduat hesabı kredisi kullandığı, tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortası düzenlendiği, murisin hayat sigortası poliçesi döneminde vefat ettiği, ödenmemiş kredi borcunun bulunduğu hususları uyuşmazlık dışıdır. Yargıtay 13. HD.,2015/7989 E., 2016/14767K., 2015/16813 E., 2016/12955K.sayı v.b. istikrar kazanmış içtihatlarında; bireysel krediye bağlı olarak hayat sigortasının yapılmış ve sigorta tazminatı üzerinde bankaya daini mürtehin hakkının tanınmış olması,sigorta teminat süresi içerisinde de kredi borçlusunun ölmesi halinde sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı hukuki yollar banka tarafından tüketilmeden mirasçılara başvurulamayacağı,takip veya dava açılamayacağı,aksi durumda vaktinden evvel açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği öngörülmüştür....

      Adana 1.Ticaret Mahkemesi; uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı, davacı hakkındaki icra takibinin dayanağının da taraflar arasındaki kredi sözleşmesi olduğu, davalı bankanın davacı adına keşide ettiği ihtarnamalerde de açıkça tüketici kredisi sözleşmesine dayandığı gerekçesiyle dava dilekçesinin Mahkemenin görevsizliği sebebiyle reddine, dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Adana 2.Tüketici Mahkemesi ise; davalı tarafından davacıya kullandırılan kredinin spekülatif amaçlı kullandırıldığı, bir mal veya hizmet alımının gerçekleşmediği, esasen kredinin davalı banka hesaplarından fiilen çıkmadığı, bu durumda davacı ile davalı arasında kredi ilişki kurulduğunun söylenemeyeceği, gerçekte tüketici kredisi özelliği taşımayan kredi ilişkisine tarafların tüketi- ci kredisi ismini vermelerinin mahkemeyi görevli hale getirmeyeceği gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

        İcra Müdürlüğünün 2019/5017 esas sayılı takip dosyasındaki alacak, Muğla 1.İcra Müdürlüğünün 2017/10500 esas sayılı dosyasında takibe konu alacak 22917660 nolu tüketici kredisinden kaynaklı alacağın tahsili ile 5406xxxx xxxx 2483 nolu kredi kartı harcamalarından kaynaklı alacağın tahsili istemine yöneliktir. Dava dışı Anadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş. tarafından davacı bankaya 21/02/2019 tarihinde 29.000,00 TL Hayat Sigortası tazmin bedeli olarak havale edilmiştir. Anadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş. tarafından yapılan ödeme davalıların murisinin davacı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi için hayat sigortası kapsamında yapılan ödemedir. Oysaki eldeki davaya konu icra takibinde aynı zamanda tüketici kredisine ilişkin faiz talebi ile kredi kartı harcamalarına ilişkin alacak talebi de bulunmaktadır....

        İlk derece mahkemesince; icra takibine konu edilen kredi kartı ve tüketici kredi sözleşmesinin dayanağı bilgi ve belgeler, sözleşme ve ekleri, ihtarnamelerin temini için davalı bankaya müzekkere yazılmış olup, kredi kartına ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmuş olduğu, tüketici kredisine ilişkin bilgi ve belgelerin eksik olarak sunulmuş olması sebebi ile tüketici kredisi yönünden bilirkişi tarafından hesaplamanın yapılamayacağının belirtildiği, 18.10.2018 tarihli celsede; bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verildiği, bir sonraki celsede davacı tarafa kredi sözleşmesine ilişkin bilgi ve belgelerin sunulması için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilince 3.celsede eldeki tüm delillerin sunulduğu belirtilerek yerine inceleme kararı ile ek rapor düzenlenmesi karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince bu konuda davacı vekiline bir önceki celse ara kararı ile kesin süre verilmiş olması sebebi ile yeniden bilirkişi incelemesi talebinin reddine dair karar verilerek...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki Alacak davasında Adana Tüketici ve Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının, Akbank A.Ş. ile Arasında yapılan genel kredi taahhütnamesi uyarınca kullanmış olduğu artı para kredisi, işlek kredi ve konut kredisinden kaynaklanan alacağa ilişkindir. Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın, taraflar arasında imzalanan konut kredisi alacağına dayandığı ve konut kredisi ile ilgili uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

          UYAP Entegrasyonu