Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, söz konusu sözleşmenin bir tüketici kredisi sözleşmesi olduğuna dair hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, şartları incelendiğinde bir tüketici kredisi olmadığı,ticari taksi için kullandırılan ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 10/A maddesi kapsamında bir ilişki bulunmadığı anlaşılan, uyuşmazlığın ... 17.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 17.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı, dava dışı Limfor isimli şirkette işçi olarak çalışırken işten çıkarılma tehdidi ile kredi kullandırıldığını, şirket tarafından kendisi ile birlikte çalışan diğer arkadaşlarına da bu şekilde sözleşme imzalattıklarını, kendisinin bankadan kredi kullanmadığını ve bankadan kendisine bir kredi ödemesi yapılmadığını, şirketle banka arasında anlaşmalı bir işlem olduğunu, bu işlemden icra takibi ile haberdar olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı tarafından imzalanan 2.8.2007 tarihli 15.000 TL. bedelli tüketici kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla limfor Ltd.Şt. Ile İmeci Tüketim Kooperatifinin imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında alınan 16.3.2009 tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere, davalıya 25.12.2006 ve 2.8.2007 tarihinde olmak üzere iki kez taksitli tüketici kredisinin kullandırıldığı, 25.12.2006 tarihli 12.500 TL....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, banka kredisinden kaynaklanan ipoteğin fekki nedeniyle davacının borçlu olmadığına yönelik açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunda, davacıya kredi kartından doğan borcun bildirilmesinin 24/04/2013 tarihli ihtarnameyle yapıldığı, bu durumda ipotek resmi senedinin tüketici mevzuatı kapsamında konut kredisi ve kredi kartı işlemleriyle birlikte dava dışı ...'...

        Tüketici Mahkemesi'nin 2022/291 Esas dosyası ile yargılamaya devam edildiğini ve yapılan yargılama sonucunda ilgili mahkemenin 2022/291 Esas 2022/519 Karar sayılı kararı ile, "dava dışı Münevver VAROL ile imzalanan Ticari Kredili Mevduat hesabından, taksitli ticari kredi sözleşmesindenvegayri nakdi çek kredisisözleşmeleri kapsamında doğan borçların tahsili talepli takip başlatıldığı, takip talebinde borç sebeplerinin 0811655 nolu taksitli ticari kredi, 0807500 nolu taksitli ticari kredi, 0824093 nolu taksitli ticari kredi, A037 nolu çek kredisi, A036 nolu çek kredisi ve 3919358 ticari kredili mevduat hesabının gösterildiği, takibe konu kredi sözleşmelerinin 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinde tanımlanan tüketici kredisi ve kredi kartı niteliğinde olmadığı, anılan Kanun'un 3. maddesi uyarınca da dava dışı Münevver VAROL'un ticarî ve meslekî amaçla hareket etmesi nedeniyle tüketici olarak kabûlüne yasal imkân bulunmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin...

        Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; 25.11.2015 işlem tarihli 167956-1000 numaralı krediye dayalı olarak taraflar arasında kurulan akdi ilişkide bu kredi yönüyle davacının tacir sıfatına haiz olduğu ve söz konusu kredinin taksitli ticari kredi işlemi olarak davacının ticari işletmesinin finansmanını amaçladığından bu kredi yönünden davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı; ancak taraflar arasında düzenlenen 25.11.2015 işlem tarihli 167956-1000 numaralı kredinin tüketici kredisi sözleşmesine dayalı tüketici kredisi niteliği taşıması ve sözleşmenin matbu şekilde tüketici ile müzakere edilmeden düzenlenmesi, sözleşmenin vergi ve masraflara ilişkin hükmünün haksız şart niteliğinde olması, tüketiciden dosya masrafı, komisyon, istihbarat ücreti, kredi kullandırım ücreti, kredi tespit ücreti vs. adları adı altında alınan bedeller karşılığı masraf yapıldığının banka tarafından ispat edilmediği, bu nedenle talebin 25.11.2005 işlem...

          Somut olayda, davanın dayanağı olan 18.06.2012 tarihli Genel kredi sözleşmesinin, ticari kredi niteliğinde olduğu, sözleşmenin 36.maddesindeki taksitli Ticari kredi nedeniyle ödeme planı yapıldığı ve uyuşmazlığında taksitlerin erken ödenmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, söz konusu sözleşmenin bir tüketici kredisi sözleşmesi olduğuna dair hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, şartları incelendiğinde bir tüketici kredisi olmadığı, ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 10/A maddesi kapsamında bir ilişki bulunmadığı anlaşılan, uyuşmazlığın ... 16.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 16.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da 2003 yılında yapılan değişiklikle 10/A maddesi eklenerek esasen bir tüketici kredisi türü olan kredi kartları da önemli bir düzenlemeye kavuşmuştur. 6502 sayılı Yasa ise belli koşullar altında kredi kartlarını kanun kapsamına almış ve bu kapsamda tüketici kredisi olarak nitelendirmiş, Yasa'nın 22/2 maddesindeki özelliklere sahip kredi kartı sözleşmelerini tüketici kredisi sözleşmesi hükümlerine tabi kılmıştır. Kredi kartlarının tüketici kredisi olarak nitelendirilmesi yasa hükmüne göre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığı olarak ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması durumunda mümkündür. Tüketicinin vadesi gelmiş bir ödemesinin üç aydan daha uzun bir tarihe ertelenmesi ve kredi verenin bundan menfaat elde etmesi yapılan işlemin tüketici kredisi olacağına işaret etmektedir....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/381 ESAS - 2020/687 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı Borcundan Kaynaklanan Banka Alacağının Tahsili Amacıyla Başlatılan İcra Takibine Vaki İtirazın İptali KARAR : Kocaeli 2....

            İcra Müdürlüğünün 2019/99 Esas nolu kredi kartından dolayı davalı borçlu aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davalının söz konusu takiplere itiraz ederek takiplerin durmasına neden olduğunu, yapılan itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu ile arasında imzalanan Tüketici Kredisi, Teminat Sözleşmesi, Kredi Kartları üyelik sözleşmesine istinaden davalıya kredi kartı verildiğini, tüketici kredisi kullandırıldığını ve kredili mevduat hesabı açıldığını, bu sebeplerden davalının borçlu olduğunu, davalı borçluya kredisinden dolayı 27/08/2018 tarihli, kredili mevduat hesabından dolayı 15/10/2018 tarihli, kredi kartından dolayı 31/10/2018 tarihli ihtarnamelerin gönderildiğini, söz konusu borçların bugüne kadar ödenmediğini belirterek, itirazların iptali ile icra takiplerinin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20 den az olmamak şartı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep...

              in davalı bankadan konut kredisi kullandığı ve bu krediden dolayı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği anlaşılmakla; davacı ile davalı banka arasında sözleşme ilişkisi ve yasa kapsamında tüketici işlemi bulunmaması, bankanın davacıya karşı satıcı veya kredi veren durumunda olmaması nedeniyle 6502 sayılı Kanunun 3-73 maddeleri uyarınca mahkememizin uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığı, kaldı ki davanın tarafları arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından 3. Kişi ...'in kullandığı konut kredisi ile ilgili olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin yalnızca konut kredisi borcunu kapsadığına dair davacının kredinin tarafı olan...'in yerine geçerek davalı banka aleyhine dava açmakta HMK'nın 114. maddesi uyarınca hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu