Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesinde tanımlanan tüketici kredisi niteliğinde olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 2.Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2.Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    SAVUNMA :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından tüketici kredisi, kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı kullanılmasına rağmen ödeme yapmaması nedeniyle ihtarname gönderilerek tüketici kredisi, kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı alacağının kat edildiğini, tüketici kredisi akdi ve temerrüt faizinin sözleşmede belirlenmiş olduğunu, kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı için TCMB tarafından belirlenen faiz oranları üzerinden faizin hesaplandığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Antalya 1. Tüketici Mahkemesinin 2020/362 Esas 2021/231 Karar sayılı 13/10/2021 tarihli kararı ile; davanın reddine, karar verilmiştir....

    Davacı ise kendilerinin tüketici kredisi kullandırdıklarını, belirli bir satıcıdan araç alınması için yönlendirmedikleri gibi proforma faturuya istinaden kredi vermediklerini bildirmiştir. 4077 Sayılı Yasanın 10/5 maddesi uyarınca, kredi veren kuruluşun verdiği kredinin bağlı kredi sayılabilmesi için, kredi verenin tüketici kredisini belirli marka, bir mal veya hizmet satın alması yada belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi gerekir. Bu koşulları taşımayan tüketici kredisinin bağlı kredi olarak kabulü olanaksızdır. Davalının araç satın almada kullanmak üzere davacı bankadan kredi kullandığı sabittir. Davacı ile davalı arasında yapılan kredi sözleşmesinde satın alınacak malın herhangi bir özelliği belirtilmediği gibi, satıcı ismide belirtilmemiştir. Kredi tutarı davalının hesabına aktarıldıktan sonra onayı ile satıcı firmaya havale edilmiştir....

      Mahkemece toplanan delillere göre davacı banka ile davalı ... arasında akdedilen ve diğer davalıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Taahhütnamesinin "Taşıt Kredisi" kaleminden Tüketici İhtiyaç Kredisi olarak açıldığı, dolayısıyla davalıların kullanmış olduğu kredinin Tüketici Kredisi olduğu, Tüketici Kredisinden kaynaklanan alacak ile ilgili uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Yasanın 4822 Sayılı Kanunla değişik 3/e maddesinde “Tüketici bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Somut olayda dava konusu kredi sözleşmesi ile alınan araç ticari araç olup, davalının tüketici olarak kabulü mümkün değildir....

        Bu halde 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44/2. maddesi "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart Hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır." hükmü tatbik edilemeyecektir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı TKHK'nun 10. maddesinde tanımlanan Tüketici Kredisi Sözleşmesi olduğu açıktır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketici Kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldıgına göre davaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz....

          formu, kredi sözleşmesi, ödeme planında davalının bilgilerine yer verilmiş ise de imzası bulunmadığı, kredi nevi itibariyle bireysel ihtiyaç kredisi olup, Ticari Kredi vasfında kullandırılan bir kredi olmadığının değerlendirildiği, kredi taksitinin ödenmemesi üzerine kredi hesabı 11.02.2019 kat edildiği, davalı takip sonrası temerrüde düştüğü, ihtar sonrası davalı aleyhine İzmir ....İcra Müdürlüğünün......

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, özellikle geri ödeme planında davalı borçlunun imzasının bulunmaması yönündeki itirazlarında direndiklerini, hükme esas teşkil eden bilirkişi raporlarında bilirkişinin belirttiği gibi "Tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz." maddesi dikkate alındığında ortada geçerli bir tüketici kredi sözleşmesi olmadığının tartışmasız olduğunu, bilirkişinin "Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez" maddesine dayanarak itirazlarının Mahkeme tarafından takdir edilmesi gerektiğini ifade ettiğini, mahkemenin bu hususta davalı lehine hüküm kurduğunu, taraflar arasında bir tüketici kredisi sözleşmesinin hiçbir zaman imzalanmadığını, Kredi kartı borcunun, taksitlendirilen nakit avans kredisine dönüştürüldüğünü, bu nedenle işbu dosyanın dayanağının kredi...

            - K A R A R - Dava, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağını tahsili için girişilen icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, dava konusu kredinin ticari kredi olmadığı gibi, kefillerin de tüketici olduğu, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın uygulanması gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu banka kredi sözleşmesinin Tüketici Kredisi ile ilgili olmayıp genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetilmeden işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir....

              Maddesi" Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez....

              O halde mahkemece; ... numaralı tüketici kredisi, ... numaralı konut kredisi, ... numaralı konut kredisi ve ... numaralı taşıt kredisinin, bozma kararında bahsedilen tüketici kredilerinden olduğu göz önüne alınarak, tüketici kredi sözleşmeleri yönünden davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin miktarı konusunda alınan bilirkişi raporundaki miktar üzerinden sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, kabule göre; gerekçeli kararda faize hükmedilmesine rağmen, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında faiz ile ilgili hüküm kurulmadan “ işletilecek faize ilişkin oranların gerekçeli kararda belirtilmesine,” şeklinde karar verilmesi de doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu