Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2007/2519 sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, müvekkilinin takip konusu edilen kredi kartı ile hiçbir ilgisinin olmadığı gibi kredi kartı başvurusu yapmadığını, Asya Finansbank ...Şubesi'ne kredi başvurusu yapmak için gittiğinde takipten haberdar olduğunu, müvekkilinin itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bütün kredi başvurularının bu takip nedeniyle kabul edilmediğini, yaşanan olumsuzluklar nedeniyle Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda, Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2519 Esas sayılı dosyasındaki takibe konu alacak nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine karar verildiğini, davalı banka tarafından müvekkiline hala borçlu olduğuna ilişkin mesajlar geldiğini ileri sürerek, 8.000,00 TL manevi tazminat ve 2000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    Şubesi arasında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme çerçevesinde davalı bankaya ait 5437 7122 6330 2491 numaralı kredi kartının davacının kullanıma tahsis edildiği, davacının, bahse konu kredi kartının taksitlerinin ödenmesinde temerrüde düşmesi üzerine davalı bankanın davacıya 17/06/2011 tarihinde ihbarname, 07/07/2011 tarihinde ise ihtarname gönderdiği ve davacının kredi kartı borcunu ödemediği hususunu "Tasfiye Olunacak Alacaklar" kodu ile Temmuz 2011 döneminde Merkez Bankası'na bildirdiği, davacının kullanımına tahsis edilen kredi kartı hesabına kartın iptal edildiği 18/07/2011 tarihinden sonra herhangi bir harcama veya alışveriş tutarının yansıtılmadığı, davalı......

      Davalı ... ... vekili, kredi kartı sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, kredi kartının müvekkili tarafından teslim alınmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı ... ise kendisine usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kredi kartı sözleşmesindeki imzanın davalı ...'ye ait olmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın reddine, söz konusu kredi kartının davalı ... tarafından teslim alınması ve kullanılması gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile 2.947.09 YTL ana para, 10.815.77 YTL faiz ve 540.79 YTL BSMV olmak üzere toplam 14.303.65 YTL'nin davalı ...'den alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ve hüküm davacı Banka vekilince temyiz edilmiştir. Davacı Banka tarafından dosyaya ibraz edilen 29.01.2001 tarihli üç adet slipteki imzanın davalı ...'ye ait olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece, söz konusu sliplerdeki harcamalardan davalı ...'...

        Eldeki davada; ilk derece mahkemesince; takip konusu alacağı kredi kartından kaynaklandığı, takip dosyasındaki kredi kartı sözleşmesinin incelendiğinde, davalı T3 sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamadığı, kredi kartı sözleşmesinin davacı banka ile davalı şirket arasında imzalandığı, her ne kadar davacı bankadan celbedilen evraklarda, T3 kefaletinin bulunduğu görülse de, söz konusu kefaletin açılan genel kredi sözleşmesine istinaden verildiği dava konusu kredi kartı bakımından ise usulüne uygun bir kefalet verilmediği, dava konusu icra takibi kapsamındaki kredi kartı borçlarının davalı şirket tarafından ödenmediği, kredi kartı sözleşmesinin davalı şirket ve davacı banka arasında yapıldığı, diğer davalının sözleşmeyi kefil olarak değil şirket yetkilisi olarak imzaladığı anlaşıldığından davalı T3 hakkındaki davanın reddi, diğer davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne şeklinde yukarıda belirtilen gerekçelerle karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

        Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının kredi kartı sözleşmesi imzalayarak aldığı kredi kartının kullanımından sorumlu olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 23.124,94 TL asıl alacak olmak üzere toplam 113.861,70 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, kredi kartı alacağına istinaden yapılan icra takibine karşı asliye hukuk mahkemesinde açılan itirazın iptali davasıdır. Davalı ... kredi kartı hamili olup aleyhine açılacak davalar bakımından harçtan muaf olmadığından ve harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekir. Ayrıca kamu düzeni, aleyhe bozma yasağı kuralının istisnalarındandır....

          Şubesi'nde kredi kartı sözleşmesi düzenleyerek kredi çekmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği belirtilmiş ise de; kredi kartı sözleşmesi kredi kartı alımına yönelik olup bu kartla tüketici, araç, konut, eğitim vs kredi çekmesinin mümkün olmadığı, kredi kartı ile ATM'lerden nakit para çekilmesinin de bu kapsamda değerlendirilemeyeceği cihetle, sanığın yukarıda bahsedilen kredi kartı dışında kredi sözleşmesi imzalayarak kredi almasının bağımsız bir suç oluşturduğu ve iddianame kapsamı gözetildiğinde gereğinin ayrıca takdiri gerekirken CMK.nun 225. maddesine aykırı olarak iddianame konusu suçtan hüküm kurulmayıp kapsam dışına çıkılarak yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, d- Kredi kartı sözleşmesi ekindeki belgeler gözetildiğinde sahte belgelerle kredi kartı alınması halinde sanığın eyleminin mevcut belgelerin aynı karar altında deği- şik tarihlerde düzenlenmesi halinde belge sayısı da nazara alınarak TCK.nun 245/2, 43....

            Eldeki davaya konu davalı ile dava dışı Garanti Bankası arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesindeki kimlik bilgileri kısmı incelendiğinde bankaya ibraz edilen nüfus cüzdanının 23.09.2005 veriliş tarihli P9 016331 seri nolu kimlik kartı olduğu, yukarıda bahsedilen ceza hükmünde tespit edilen sahte nüfus cüzdanı ile Garanti Bankası ile işlem yapılırken kullanılan nüfus cüzdanının aynı sahte nüfus cüzdanı olduğu, buna göre sanık Metin Avcının kendi fotoğrafını kullanarak sahte olarak elde ettiği nüfus cüzdanı ile farklı bankalara müracaat ile kredi kartı aldığı ve bunları kullanarak yarar elde ettiği, eldeki davaya konu kredi kartı sözleşmesinin davalı yanca yapılmadığı, davalının bilgileri kullanılarak sahte olarak oluşturulan nüfus cüzdanı kullanılarak yapıldığından bahse konu borcun davalıya ait bir borç olmadığı, davalının bu suçun mağduru olduğu kesinleşmiş ceza mahkemesi hükmü ve dosyaya celp edilen kredi kartı sözleşmesi ve başvuru bilgileri ile sabit olmakla davacının davalıdan...

            Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çalındığı iddia edilen kredi kartı kullanımı nedeniyle açılan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, çalıntı kredi kartı kullanımında gerekli özenin gösterilmediğinden ödenmek zorunda kalınan paranın istendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasaya 4822 Sayılı Yasayla eklenen 10/A maddesi ile kredi kartı ile ilgili düzenlemelerin yasa kapsamına alındığı, aynı Yasının 23. maddesinde ise bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkarılacak her türlü uyuşmazlığa tüketici mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 4077 Sayılı Yasaya 4822 Sayılı Yasayla eklenen 10/A maddesi ve aynı Yasa ile değişik 23. madde uyarınca kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevlidir....

              kabul ederek ödemelerini tamamladığına ve 4822 Sayılı kanun ile kredi kartı borcunu ödeyemeyen kredi kartı sahipleri ile kredi veren kuruluşlar arasındaki ihtilafların giderilmesi anlamında bir tasfiye yasası niteliğinde olması hususuda gözetilerek davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                e ... no.lu bireysel nitelikli kredi kartı tahsis edildiği, davalının Kredi Kartı Üyelik ve Kredi Sözleşmesi'ni kefil olarak imzalamadığı, davalı banka ... şubesinden gelen müzekkere cevabında takip hesabının kredi kartı borcundan kaynaklandığının belirtildiği görülmüş olup 12.03.2010 tarihli Kredi Kartı Üyelik ve Kredi Sözleşmesi'nde kefil sıfatıyla imzası bulunmayan davalının icra takibine yapmış olduğu itirazı haklı olması nedeni ile davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu