Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kartı başvuruları ve sanık ...’ın kendi kimliği ve sahte oluşturulan belgelerle adına 1.00 YTL' lik limiti olan kredi kartı alıp bu kartla sanık ...'...

    reddine, ancak; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 37/2. maddesinde yer alan “kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler" şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde ise TCK.nun 245/2. maddesine temas eden suçu oluşturacağı cihetle; sanığın ... adına sahte düzenlenmiş sürücü belgesi ile bankaya kredi kartı başvurusunda bulunduğu, bankanın yaptığı araştırma sonucunda henüz kart üretilmeden, eyleminin ortaya çıkması karşısında, 5464 sayılı Kanunun 37/2. maddesinde düzenlenen suçun oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde sahte kredi kartı kullanmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, b- Sanıklar hakkında İng Bank'a sahte olarak oluşturulan kredi kartının kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan kurulan...

      - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden davalıya kredi kartı çıkartıldığını ve bu kart ile kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir....

        Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, banka kredi kartı sözleşmesinden doğan borcun tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Gölhisar Sulh Hukuk Mahkemesince, kredi kartı borcundan kaynaklanan ihtilafların 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Gölhisar Asliye Hukuk ( Tüketici M.S.) Mahkemesi ise uyuşmazlığın 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca genel mahkemede görülmesi gerektiğini bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Uyuşmazlık, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır....

          - K A R A R - Dava, Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin nüfus cüzdanının çalındığını, tahminen 15 tane bu şekilde müvekkili aleyhine açılan davanın bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesindeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davalının borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Her ne kadar dava konusu kredi kartı sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı saptanmış ise de, davacı tarafından çıkarılan kredi kartının davalıya teslim edildiği ve davalı tarafça kullanıldığı iddia edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Bilişim suçu HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça konu kredi kartını şikayetçinin haberi olmaksızın, imzasını taklit etmek suretiyle alarak kullandığından bahisle açılan davada;sanığın "...'na ait kredi kartına başvuran ... dır, ben ancak sadece kredi kartını aldım, şifresini ... aldı, ben kartı kullanmadım, alışveriş ve harcamaları kendisi yapmıştır, biz kart geldiği esnada kendisi ile gayri resmi bir şekilde birlikte yaşıyorduk, ben kartı 2009 yılının 7. ayında teslim almıştım, bu kart ile şifreli veya şifresiz olarak herhangi bir alış veriş yapmadım, kartı ben akşam eve götürdüğümde kendisi müşteri hizmetlerini arayarak şifresini aldı, aynı zamanda kart ...'...

              K A R A R Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzaladıklarını, davalının kartı kullanmasına rağmen harcama bedellerini ödemediğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı borcun fahiş olduğunu, 4822 sayılı yasaya göre borcunun tesbitini istemiştir. Mahkemece davanın tesbit davası olarak kabulü ile davalının 5.690.917.791 TL borcu olduğunun ve bunun aylık 474.243.149 TL aylık taksitle ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyliz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir....

                na yardım etmekten hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanık ... hakkında bahse konu iddia olunan sahte üretilen kredi kartını kullanma suçundan açılan davalar hakkında zamanaşımı süresince hüküm kurulması mümkün görülmüştür....

                  Ceza Dairesinin 04/12/2014 gün ve 2014/21720 E. 2014/29629 K. sayılı ilamı ile sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile ATM cihazından para çekme ya da alış veriş yapma eylemlerinin mağduru, kredi ya da banka kartını üreten banka veya finans kuruluşu olması nedeniyle, kartı çıkaran banka sayısınca ve aynı bankaya ait birden fazla sahte kart kullanılması halinde ise, kendi içerisinde zincirleme şekilde TCK'nın 245/2 ve 245/3. madde ve fıkralarında düzenlenen suçların oluşacağı cihetle; dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında .... ve... adına mağdur ...'...

                    - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı verildiğini, borcun zamanında ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini,davalının açılan bu takibe haksız olarak itirazda bulunduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, borcunu ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının takip tarihi itibariyle 6.827,01 TL asıl alacak, 362,10 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.189,11 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, itirazın iptali davası 14/04/2015 tarihinde açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu