Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı verildiğini, çekilen ihtarnameye rağmen borcun zamanında ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini,davalının açılan bu takibe karşı olarak itirazda bulunduğunu belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir....

    ndan kredi kartlarının çıkartılmasını sağladığından bahisle açılan dava ve yargılama sonucu verilen kararın Dairemiz tarafından bozulması üzerine mahalline giden dava dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmakla, sahte banka veya kredi kartı üretme, kabul etme ve sahte oluşturulmuş banka veya kredi kartı ile alış veriş yapma eylemlerinde mağdurun, yukarıda belirtilen dosya ile incelenmekte olan dosyada Yapı Kredi Bankası olduğu ve her iki dosyanın birleştirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi kartı sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan kart hamilince çalıntı karttan dolayı yapılan harcamaların davalı banka ve alışveriş yapılan işyeri sahiplerinden alacak istemine ilişkin uyuşmazlıktır. Davacı ile davalı banka arasında kredi sözleşmesi yoktur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi kartı sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan kart hamilince çalıntı karttan dolayı yapılan harcamaların davalı bankalar ve alışveriş yapılan işyeri sahiplerine karşı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı ile davalı bankalar arasında kredi sözleşmesi yoktur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca düzenlenen kredi kartı sözleşmesi uyarınca kart veren kuruluş ile kredi kartı hamili arasında ortaya çıkan kart aidatı ile konut kredisi sebebiyle alınan kredi tahsis ücreti masraflarının tahsili istemine ilişkindir. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı karar uyarınca “Tarafların ve mahkemenin sıfatına bakılmaksızın 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca açılan, tüketici mahkemelerince verilen hüküm ve kararlara dair uyuşmazlığın” temyiz inceleme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 19. Hukuk Dairesine verilmiştir. ...

            KARŞI DÜŞÜNCE Sanıklar ... ve ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece sahte kredi kartı üretmek suçlarından TCK.nun 245/2, 62. maddeleri uyarınca altı kez cezalandırılmasına ilişkin hükmün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır. Banka ve kredi kartının tanımı, 5464 sayılı Banka veya Kredi Kartları Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yapılmıştır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ile davalı arasında Bireysel Bankacılık Hizmetler Sözleşmesi imzalandığı ve davalıya kredi kullandırıldığı ancak davalının kredi borcunu ödemediği için davacı bankaca takibe geçildiği, davalının itirazı sonucu açılan itirazın iptali davasından sonra 4822 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği, davalının bu Kanundan yararlanmak üzere müracaat ettiğini ancak borcun yeniden yapılandırılması hususunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı, uygulamada kredi kartı verilmesini sağlayan sözleşmelerin kredi kartı hesabı sayılması gerektiği, davalının 4822 sayılı Kanundan yararlanmak üzere müracaat ettiği için bu Kanundan yararlanması gerektiği nedeniyle davanın kabulü ile davalının borcunu (12) taksitte davacıya ödemesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında “Bireysel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” imzalanmıştır....

                , kredi kartlarını alması ve bu kredi kartlarını değişik zaman ve yerlerde birden fazla kullanma eylemlerinin banka sayısınca TCK.nın 245/2, 43. maddeleri yanında ayrıca TCK.nın 245/3 ve 43. maddelerinde düzenlenen suçları oluşturacağı cihetle, sanık hakkında mağdur banka sayısınca 2'şer kez TCK.nın 245/2, 43 ve TCK.nın 245/3, 43. maddeleri gereğince hüküm kurulduğu gözetildiğinde; sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasının bankalara karşı sahte kredi kartı sözleşmeleri düzenlenmesinden dolayı açıldığı, katılan kimlik bilgileri kullanılarak kira sözleşmesi düzenlenmesine ilişkin özel belgede sahtecilik suçundan açılmış bir kamu davası olmadığı, bankalara karşı sahte kredi kartı sözleşmeleri düzenlenmesinden dolayı TCK.nın 245/2. maddesine göre hükümler kurulduğu gözetilmeden sanık hakkında ayrıca özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320...

                  şubesinde bulunan kredili mevduat hesabına ait borcunu ödememesi üzerine kredi kartına ait hesabının dönem borcu olmamasına rağmen kat edilerek bu kredi kartıyla yapılan taksitli alışverişlere ait tutar için davalı hakkında icra takibi yapılmasına ilişkindir. Davacı davalı adına açılan kredili mevduat hesabından kaynaklanan borcu nedeni ile kredi kartı sözleşmesinin 12/a maddesine göre kredi kartı hesabının kat edilmesinin taraflar arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine uygun olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise kredi kartına ilişkin dönem borcu olmadığını 2012/17153-19985 takibin yasalara aykırı olduğunu belirtmiştir. Yargılama aşamasında mahkemece bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalıya ait her iki hesaba ilişkin borçlar tespit edilmiş fakat bu borçların tüketici mevzuatı açısından değerlendirilmesi yapılmamıştır....

                    Mahkemece, banka aleyhine açılan davanın reddine, şirket aleyhine açılan davada çalıntı kartın kullanımı ve haksız fiil iddiası olduğundan sözedilerek davaya bakmanın genel mahkemenin görevinde olduğuna karar verilmiş; hüküm, davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazının reddi gerekir. 2- Davacı, üye işyeri sahibi olan davalı şirketin gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek çalıntı kredi kartı ile harcama yapılmasında kusurlu ve sorumlu olduğunu ileri 2006/14165-2007/1554 sürmüştür. 5464 sayılı Banka Kartları ve kredi kartları kanununun amaç başlıklı 1.maddesinde “Bu kanunun amacı , banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına,kullanımına,takas ve mahsup işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek suretiyle kartlı ödemeler sisteminin düzenli çalışmasını...

                      UYAP Entegrasyonu