Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kredi kartı verdiğini,diğer davalılarında buna ilişkin sözleşmede kefil olduğunu, kredi kartı borcu ödenmediği için davalılar hakkında icra takibi yaptığını, davalıların ise bu takibe itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kar hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

    K A R A R Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzaladıklarını, davalının kredi kartı kullanımından doğan borçlarını ödemediğini icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacıya olan borcunun 4822 sayılı yasaya göre tesbit edilmesini dilemiştir. Mahkemece davalının borcunun 3.464.599.103 TL olduğunun tesbiti ile aylık taksitlerinin 288.716.591 TL olarak ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir....

      K A R A R Davacı, kredi kartı borçlusu olan ... ile kefili ...’nun ihtara rağmen kredi kartı borcunu ödemediğini, yapılan icra takibinde 800.000.000 TL'yi kabul edip bakiye kısma itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiştir. Davalılar 4822 sayılı yasa için müracaat edildiğini ve ödeme planı çıkarıldığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, borcun 2.414.168.114 TL olarak tespiti ile 12 taksitte ödenmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kar hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir....

        K A R A R Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleyşmesi imzaladıklarını, davalının kredi kartı kullanımından doğan borçlarını ödemediğini icra takibine de hasız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacıya olan borcunun 4822 sayılı yasaya göre tesbit edilmesini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

          KARAR Davacı, dava dışı ... ile düzenlenen kredi kartı sözleşmesine davalının kefil olduğunu,asıl borçlunun kredi kartı borcunu ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptal ile % 40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir....

            -KARAR- Dava konusu uyuşmazlık, Banka Kredi Kartı Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 5237 sayılı TCK.nun 245/2-3 madde ve fıkralarında düzenlenen suçların mağduru; sahte banka veya kredi kartı ile ilişkilendirilen hesapların bulunduğu banka olduğu gözetildiğinde, sanık hakkında sahte banka kartı ürettirip kullanmak suçundan açılan davaya, adına ek kart düzenlenen ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: İddianamede; şikayetçi ... adına düzenlemiş olduğu sahte nüfus cüzdanı ile iki farklı bankaya kredi almak için başvuran hakkında resmi belgede sahtecilik ve bankayı araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açılan sanığın, sahte kredi kartı ürettiğine ve kullandığına ilişkin herhangi bir iddia bulunmadığı anlaşılmış olup, iddianamede bir suça ilişkin olayın anlatımı sırasında başka bir olaydan bahsedilmesinin bahsi geçen suçtan da ayrı dava açıldığı anlamına gelmeyeceği... bir banka şubesinden kredi kartı alınarak kullanılması olayından yola çıkılarak sanığın kimliğinin tespit olunduğunun belirtilmesi ve kredi kartı ile ilgili olarak ......

                  birlikte adına sahte kredi kartı düzenlenen katılan ...'...

                    “Banka ve kredi kartının tanımı, 5464 sayılı Banka veya Kredi Kartları Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yapılmıştır. Banka kartı, mevduat hesabı veya özel cari hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı, Kredi kartı, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını şeklinde, aynı maddenin (g) bendinde kart çıkaran kuruluş olarak da, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlar olarak tanımlanmıştır. 5464 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde de kartlı sistem kurma, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma, bilgi alışverişi, takas ve mahsuplaşma faaliyetleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan izin almaları gerektiği ifade edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu