Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davalı bankadan konut kredisi kullandığı ve bu krediden dolayı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği anlaşılmakla; davacı ile davalı banka arasında sözleşme ilişkisi ve yasa kapsamında tüketici işlemi bulunmaması, bankanın davacıya karşı satıcı veya kredi veren durumunda olmaması nedeniyle 6502 sayılı Kanunun 3-73 maddeleri uyarınca mahkememizin uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığı, kaldı ki davanın tarafları arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından 3. Kişi ...'in kullandığı konut kredisi ile ilgili olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin yalnızca konut kredisi borcunu kapsadığına dair davacının kredinin tarafı olan...'in yerine geçerek davalı banka aleyhine dava açmakta HMK'nın 114. maddesi uyarınca hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

    İcra Hukuk Mahkemesi; "...Tüketici Hakem Heyeti kararlarına ilişkin açılan davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait bulunduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 8. Tüketici Mahkemesi ise "...İİK'nın 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılması yönündeki talebi değerlendirecek mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, 07/08/2015 tarihinde açılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık; davacı banka tarafından davalıya kullandırılan tüketici kredisi masraflarının iadesine ilişkin ... Tüketici Hakem Heyetinin kararından kaynaklandığından davanın 6502 sayılı Kanunun 70/3. maddesi uyarınca tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

      Mehmet Düzen tarafından tüketici kredisi geri ödemeleri süresi içinde ve düzenli yapılmadığını, Mehmet Düzen'in vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine 14/01/2022 tarihli ihtarname gönderilerek kredi hesabının kat edildiğini, ihtarnameye rağmen yasal mirasçıları olan davalıların tüketici kredisi borcunu kapatmaması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, yasal mirasçıların İcra Müdürlüğü dosyasında borca itiraz ettiğini, haklarındaki icra takibinin durdurulduğunu, arabuculuculuk sonucunda anlaşma sağlanamadığını, davalıların borcun tamamına, faize ve ferilerine itirazda bulunduğunu, davalıların murisinin kullandığı kredi için Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş....

      Yasa koyucu bankalardan kredi kullanan bir kısım kredi (tükeci kredisi) lehtarını bu ağırlaştırıcı hükümlerden ayrık tutmak amacını güttüğünden 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 10. maddesinde; "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlandıktan sonra maddede bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları farklı ve özel şartlara tabi tutulmuştur. Yasaya eklenen 10/A maddesinde; kredi kartı ve nakit çekim sureti ile kullanılan kredilerde 10.madde hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra, kredi verenin yükümlülükleri de sayılmıştır....

        Maddesi uyarınca tüketici kredisi niteliğinde olmadığı, davanın değerine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince, Tüketici Mahkemesi kararının kesinleştiği 21.10.2011 tarihinde 6100 Sayılı HMK'nin yürürlükte olması ve anılan Yasanın 2. Maddesine göre dava konusu uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, 6100 Sayılı HMK'nin geçici 1. Maddesi gereğince bu kanun hükümlerinin 01.10.2011 tarihinden önce açılmış davalarda uygulanamayacağı, bu nedenle davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Uyuşmazlık, davacı banka nezdindeki kredili mevduat hesabından kullanılan artı kredi kullanımı borcundan kaynaklanmakta olup, nitelik olarak tüketici kredisi kapsamında değildir....

          Davacı taraf istinaf talebinde kredi kartı borcu yapılandırılmış olsa bile bu borcun tüketici kredisi olarak değerlendirilemeyeceğini iddia etmiştir. 6502 sayılı Yasanın 22.maddesi "Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz. Tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez." şeklindedir....

          Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; ek hesap yönünden 06/08/2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, kredi kartı yönünden ihtarnamenin tebliğ edildiğine dair tebliğ belgesi dosyaya sunulmadığından takip tarihi itibariyle, tüketici kredisi yönünden ise 6502 sayılı yasa m.28 gereği 30 günlük süre verilmesi gerekirken 7 gün süre verilmesinin uygun olmadığından takip tarihi itibariyle vadesi geçmiş taksitler yönünden muacceliyet oluştuğu belirtilerek böylece ek hesap kredisi yönünden toplam 5.419,33 TL, tüketici kredisi yönünden toplam 51.472,34 TL, kredi kartı borcundan dolayı toplam 16.940,26 TL talep edildiğini, ancak yapılan hesaplamada ek hesap kredisinin asıl alacağa tutarı 4.992,99 TL, kredi kartının asıl alacak tutarı 15.347,46 TL, tüketici kredi asıl alacak tutarının ise 13.313,27 TL olarak hesaplanmış, ek raporda ise; yapılan itirazlar gereği tüketici kredisi yönünden akdi faiz oranının %13,5 temerrüt faiz oranının ise %18 olacağı, kök raporda bir değişiklik gerektirmediği...

          Taraflar arasında tüketici kredisi sözleşmesi ve kredi kartı sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeler uyarınca davacı banka tarafından davalıya tüketici kredisi kullandırıldığı ve bireysel kredi kartı tahsis edildiği, kredi kartının davalı tarafından kullanıldığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takip tarihi itibariyle davacı bankanın, davalıdan talep edebileceği alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır....

          Mülga 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da 2003 yılında yapılan değişiklikle 10/A maddesi eklenerek esasen bir tüketici kredisi türü olan kredi kartları da önemli bir düzenlemeye kavuşmuştur. 6502 sayılı Yasa ise belli koşullar altında kredi kartlarını kanun kapsamına almış ve bu kapsamda tüketici kredisi olarak nitelendirmiş, Yasa'nın 22/2 maddesindeki özelliklere sahip kredi kartı sözleşmelerini tüketici kredisi sözleşmesi hükümlerine tabi kılmıştır. Kredi kartlarının tüketici kredisi olarak nitelendirilmesi yasa hükmüne göre faiz veya benzeri bir menfaat karşılığı olarak ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkanı sağlanması durumunda mümkündür. Tüketicinin vadesi gelmiş bir ödemesinin üç aydan daha uzun bir tarihe ertelenmesi ve kredi verenin bundan menfaat elde etmesi yapılan işlemin tüketici kredisi olacağına işaret etmektedir....

          ın 18/10/2010 tarihli yazısında şikayete konu kredinin taşıt kredisi olduğu, 09/03/2006 tarihinde kredi kullandırıldığı, yazı ekindeki şikayet dilekçesinde yazılı olup mahkemenin esas aldığı söz konusu senetlerin ise müşterileri olan sanığın kullandığı diğer ticari kredileri için teminat olarak alındığının belirtilmesi karşısında, davaya konu kredi için teminat senedi verilip verilmediğinin, verildi ise hangi senetlerin olduğu ve kredi öncesinde mi yoksa sonrasında mı verildiğinin tespit edilmediği anlaşılmakla,gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, şikayete konu edilen ve dolayısıyla iş bu kamu davasının konusunu oluşturan 09/03/2006 tarihli 15.000 TL bedelli tüketici kredisi sözleşmesi için sanıktan teminat olarak senet alınıp alınmadığı, alınmışsa hangi senetlerin alınmış olduğu, bu senetlerin kredi kullandırılmadan önce mi yoksa kredi kullandırıldıktan sonra mı alındığı, senetlerin aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı alındığı, şikayet dilekçesinde bahsi...

            UYAP Entegrasyonu