ve ödenen bedellerden ticari faaliyet yürütmek sureti ile ticari kazanç elde ettiği bu nedenle bedellerin tarafına ticari faizi ile geri ödenmesini talep etme zorunluluğu olduğu, yapılmış olan kredi ödemelerinin faiz hesabına kademeli olarak hesaplanması gereği, hesap uzmanı desteği gerekebileceği, faiz çeşidi ile ilgili hukuki tartışma olabileceği gözetilerek kredi için işlemiş faizin miktar olarak talebi şu aşamada belirsizlik taşıdığı, bu nedenle faiz istemine ilişkin bu kısımla ilgili talepleri belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, yapılacak hesaplamalar ve diğer belgelere göre talepleri artırmak için fazlaya dair hakları saklı tuttuklarını, 104.545,48 TL davalı bankaya ödenen kredi geri ödemesi ve masrafın ödeme günleri esas alınarak dava gününe kadar olan faiz miktarının bilirkişi marifeti ile hesaplanması ve neticesine göre bu faizi de talep edeceğini, davalı banka ile yapılmış kredi sözleşmesine istinaden taraflarca kredi ödemeleri durdurulduğu, ancak bankaca işlem başlatma...
Altındağ Şubesine hukuk dışı borç yüklendiğini ve zorla ödettirildiğini, davacı şirketin borçlu olmadığı halde haciz baskısı altında ihtirazı kayıtla davalıya yapılan ödemelerin istirdadı gerektiğini, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi nedeniyle süresinde ödemediği iddiasıyla şirketlerine fatura kesilerek ödenmesini talep ettiklerini , şirketin karşı tarafa herhangi bir şekilde borçlu olmamasına rağmen aralarındaki abonelik sözleşmesinde kaynaklı olarak kendilerine 23/06/2020 tarih 11140298 nolu fatura gönderildiğini, şirketin borcu olmamasına rağmen haciz baskısı ile bu miktarı ödemek zorunda kaldığını belirterek, 25.007,43 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ve haciz baskısı altında ödenen toplam 25.007,43 TL alacağının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL'nin 16/03/2021 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLER: İcra Dosyası, Banka kayıtları DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklı davacı müteselsil kefilin sözleşmeden kaynaklı kefalet borcunun ödendiğinden ve mükerrer takip ve tahsilata girişildiğinden bahisle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ismine ilişkindir....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kredi sözleşmesindeki kefil olan davacılar adına atılan imzaların davacılara ait olmadığının saptandığı, bu nedenle davacılardan ...’den tahsil edilen tutarların iadesi gerektiği ve davanın da bir yıllık yasal sürede açıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kredi sözleşmesinden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacılardan ...’den haksız olarak tahsil edilen 1.204.46.-TL’nin ödeme tarihi olan 11.11.2008’den 3000.- TL’nin ise 26.9.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiliyle bu davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kurt tarafından borçlarına karşılık olarak verilmiş olan bono nedeniyle davacının davacının borçlu olduğunun sabit olması nedeniyle müvekkili banka yönünden davacının uğramış olduğu herhangi bir zarar bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, davacının takip konusu bono nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı, borçlu değilse takip dosyasında satıldığı iddia olunan traktörün güncel bedeli ile traktörün kullanılamamasından kaynaklı maddi zararın davalılardan talep edip edemeyeceğine ilişkindir. Dosyadaki mevcut evraklar ve Mahkememizin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, bireysel (ihtiyaç) kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemiyle başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile fazla ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
gerektiği diğer çekilen tutarlarında borçlu olmadığının tespiti gerektiği belirterek davacının davalıya 18000,00 TL kredi borcu ve 2500,00 TL kredi kartı borcu olmadığının tespiti ile borçlu olunmadığı halde ödenen 562,00 TL kredi ödemesiyle 2196,00 TL kredi kartı ödemesinin istirdatına karar verilmesi talep ve dava olunmuştur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılması gerektiğini, daha önceki kesilen tutarların davacıya iade edilmiş olması nedeniyle davalı bankanın davacının borçlu olmadığının kabul etmesi anlamına geldiğini, bankanın olayda kusuru bulunmadığını, davalı aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesinin yasal bir dayanağı olmadığını, avukatlık ücretine ilişkin kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, geçersiz kredi sözleşmesi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile kesilen kredi taksitlerinin kendisine iadesi talebine ilişkindir....
Dava dışı asıl borçlunun borcunun (çek sorumluluk depo bedeli haricinde) davalının kefil olmadığı 21/04/2017 tarihli 1.000.000,00 TL limitli kredi sözleşmesi ile kullandırılan krediden kaynaklandığı, davacının kefil olduğu 11/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ile asıl borçluya kullandırılan krediden (çek sorumluluk depo bedeli haricinde) kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan ve davacının kefil olduğu 11/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan (çek sorumluluk depo bedeli haricinde) takibe konu herhangi bir talebin bulunmadığı, Bu kredi sözleşmesinden sonra davalı banka ile asıl borçlu arasında 21/04/2017 tarihinde yeni bir kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının bu yeni imzalanan kredi sözleşmesinde kefaleti bulunmamaktadır....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak ipoteğin para çevrilmesi ve genel haciz yolu ile iki ayrı takip başlattığını, takiplerin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, müvekkilinin davalı bankaya olan toplam borcunun 8.055,31 TL olduğunu, buna rağmen davalı yanca icra takiplerinde toplam 67.925,91 TL'nin talep edildiğini ileri sürerek müvekkilinin 8.055,31 TL lık kısım üzerinden talep edilen miktardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40'tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcunu ödememesi üzerine aleyhine icra takiplerine girişildiğini, takiplerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....