CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; temlik veren ...Bankası A.Ş. ile borçlu arasında akdedilen sözleşmenin Ticari Kredi olması nedeniyle öncelikle davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, görevsiz mahkemede ikame edilen işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, şirket kayıtlarının tetkikinde ve temlik eden bankadan gelen evraklarda... isimli borçlu olmadığının görüldüğünü, ilgili icra müdürlüğü dosyasında da aynı şekilde bu isimle borçlu olmadığının sabit olduğunu, ileride müvekkili aleyhine sonuç doğurma ihtimaline binaen, icra dosyasındaki borçlu...gözetilerek işbu cevap dilekçesinin hazırlandığını, takip dayanağı ticari kredi niteliğinde sözleşme olduğunu, bu nedenle asıl borçlu ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmesel ilişkinin tüketici kanununa tabi olmadığının sabit olduğunu, ürünün tüketici kredisi olmaması dikkate alındığında 30 günlük muacceliyet şartının somut olayda uygulanamayacağının açık olduğunu, takip konusunun tüketici...
İcra Müdürlüğü'nün ....numaralı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, müvekkilli aleyhine kötü niyetli olarak takip başlatan davalının takibe konu alacağın yüzde yirmisi oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın Balçova Şubesi ile ...TİC. LTD. ŞTİ. arasında 04.12.2007 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, Müvekkil banka ile ...Tic. Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşmede ... ve ...'nın müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığını, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklan Müvekkil banka alacağının yapılan tüm ihtarlara rağmen süresi içerisinde ödenmemesi sebebiyle borcun muaccel hale geldiğini ve alacağın tahsili amacıyla İzmir ..... İcra Müdürlüğü’nün ......
Esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile; A)34.500,00 TL kredi sözleşmesinden kaynaklı asıl alacak, 2.103,31 TL kredi sözleşmesinden kaynaklı akdi faiz, 1.267,88 TL kredi sözleşmesinden kaynaklı temerrüt faizi 126,16 TL kredi sözleşmesinden kaynaklı faizlerin %5 gider vergisi 151,27 TL kredi sözleşmesinden kaynaklı masraf B) 28.647,24 TL kredi kartı asıl borç 5.233,01 TL kredi kartı akdi faiz 779,04 TL kredi kartı temerrüt faizi 37,11 TL kredi kartı faizinin %5 gider vergisi 151,27 TL kredi kartı ihtarname gideri Olmak üzere toplam 72.996,29 TL üzerinden takibin devamına, 34.500,00 TL kredi sözleşmesinden kaynaklı asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %50,4 temerrüt faizi uygulanmasına, 28.647,24 TL kredi kartı asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %28,8 temerrüt faizi uygulanmasına, 2-%20 icra inkar tazminatı olan 14.599,25 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 4-Alınması gerekli 4.986,38...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, tüketici kredisine kefil olan davacının kefaletin geçersizliği, hukuksal nedene dayalı olarak tüketici kredisi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödemiş olduğu kredi taksitlerinin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının kefil olarak imzalamış olduğu tüketici kredi sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami miktarın ve kefalet tarihinin bulunmaması nedeniyle TBK'nun 583....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Genel kredi sözleşmesi kapsamında kefilin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkili ...'...
Hukuk Dairesinin 28/01/2021 tarih ve 2020/1831 Esas 2021/76 Karar sayılı ilamı ile, " Somut olayda; mahkemece, "davacı tarafça rehin açığı belgesi düzenlendiği tarihte (26/07/2016) davalıya kredi sözleşmesinden kaynaklı 50.435,39-TL borçlu olmadığının tespiti için dava açılmış ise de; önceki bilirkişiden alınan rapor ile düzenlenen rapor arasındaki farklılıkların sebebi de açıklanmak suretiyle düzenlenen ve hükme esas alınan 08/06/2019 bilirkişi raporu ile davacının, dava tarihi itibariyle 58.507,71-TL borçtan sorumlu olduğu tespit edilmiş olduğundan " denilmek suretiyle ve sırf bilirkişi raporuna atıf yapılarak karar verildiği görülmektedir....
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile davalı Yapı Kredi Bankası'na olan kredi kapatma tutarının geç ve eksik ödemesinden dolayı davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına, 67.402.39 TL kredi transfer sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının Yapı Kredi Bankası'na faiz de dahil olmak üzere borçlu olmadığının tespitine, krediye konu olan taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının terkinine karar verilmiş, karar süresinde davalılar Yapı Kredi Bankası ve Akbank tarafından istinaf edilmiştir....
K A R A R Davacı, davalı banka tarafından kredi kartı borçları nedeniyle takip yapıldığını, dava dışı dayı oğlu tarafından nüfus cüzdanının çalındığını ve birden fazla adına kredi kartı düzenlediğini bu konu hakkında yapılan soruşturmaların devam ettiğini, takibe dayanak yapılan kredi kartı sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığı gibi kartı da teslim almadığını ileri sürerek kredi kartı sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, aleyhine başlatılan takibin iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, taraflar arasında düzenlenen bir kredi kartı sözleşmesi bulunduğunu ve davacının kredi kartını kullandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda kredi kartı sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Şti. ile davalı banka arasında imzalanan 15/09/2008 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğundan bahisle Ankara 40. Noterliği'nin 02/07/2009 tarih 21829 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 54.697,96 TL'nin ödenmesi istemi ile ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamye konu kredi sözleşmesinde müvekkiline atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından davalının kefil olduğu 15/09/2008 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan 54.697,96 TL borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ihtarname keşide edildiğini, davacının ortağı olduğu şirketin 3 ortağının da müşterek ve müteselsil kefilliği ile kredi sözleşmesinin imzalandığını, sorumluluğun ortaklıktan değil kefaletten kaynaklandığını, davacının iddialarının haksız olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Bank A.Ş. arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi Tespit ve Fazla Ödenen Bedelin İstirdatına ilişkin açılmış davadır. Kredi sözleşmeleri, İzmir ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra dosyası dosya içersinde mevcuttur. Davacı vekili dava dilekçesinde imza kısmının müvekkilinin eli ürünü olduğunu açıkça beyan etmiştir. Celpedilen kredi sözleşmesinin incelenmesine göre, Temlik eden ...bank A.Ş ... Şubesi ile dava dışı ...., arasında 09.05.2006 düzenleme tarihli 30.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacı ... ve dava dışı ... sözleşmeyi 30.000....