WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ'den satın aldığını, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin davalı tarafça Nissa İnşaat AŞ arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle kurulduğunu, müvekkili taşınmazı satın alınca ipotek borçlusu konumuna düştüğünü, müvekkilinin konutun satışından dolayı dava dışı 3.şahıs Nissa şirketine tüm ödemeleri yaptığını ve herhangi bir borcu kalmadığını, yaptıkları araştırmada 2011 yılında konulan dava konusu ipoteğin asıl borçlusu Nissa İnşaat AŞ'nin davalı bankaya olan bütün borcunu ödediği ve ipoteğin konusuz kaldığını ancak davalı bankanın bütün ısrarlara rağmen ipoteği kaldırmamakta direndiğini, ipotek sözleşmesine göre borçlu şirket Nissa AŞ'nin bankaya borcu kalmadığı için ipoteğin kaldırılması gerektiğini, ipoteğin kaldırılması davasında ispat yükünün kural olarak davacıya ait olduğunu, bu kapsamda davacının ipoteğe ilişkin tescilin yolsuz olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davanın temelinin asıl borçlunun borcunu ifa etmesi olduğunu, ipoteğe konu borcun ifa edilmiş olmakla dava konusu ipoteğin...

Mevcut davada dosya Asliye Hukuk Mahkemesi aşamasındayken bankacı bilirkişi .... tarafından düzenlenen 15/02/2018 tarihli raporda kredi borçlusu Murat'ın dava tarihi itibariyle 351.859,57 TL borçlu olduğu tespiti yapılmış, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsiz olması nedeniyle dosyanın mahkememize intikal etmesi sonrasında yine Bankacı Bilirkişi ....'tan aldırılan 23/09/2021 tarihli raporda; dava dışı asıl borçlu Murat'ın davalı bankaya karşı dava tarihi itibariyle 332.434,41 TL borçlu olduğu tespiti yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir....

    GEREKÇE: Dava, dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı kredilere teminat olarak davalı banka lehine verilmiş bulunan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.Somut olayda; davalı banka ile dava dışı ... Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, dava konusu taşınmaz maliki davalı ...'ın genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer almadığı, dava dışı şirket ile akdedilmiş olan genel kredi sözleşmesinden doğan/doğacak borçların teminatı olmak üzere davacının eşi olan davalı ... adına kayıtlı bulunan, dükkan vasıflı, ... ilçesi ... Köyü ... ada ... parsel ... no'lu bağımsız bölüm üzerine 27/01/2016 tarihinde 1.070.000-TL bedel ile ipotek tesis edildiği, davacı tarafça ipoteğin kaldırılması istemli işbu davanın açılmasından sonra ön inceleme duruşması öncesinde ipoteğin davalı banka tarafından kaldırılması ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

      İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı Halil Ekinci ile ile davalı banka arasında düzenlenen 27.04.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, kredi sözleşmesinde T3 merkez veya bilimum yurtiçi yurtdışı şubeleri tarafından Halil Ekinci lehine ipotek tutarının para cinsinden kullandırılmış ve kullandırılacak dövize endeksli krediler de dahil, gerek asaleten gerekse de kefaleten açılmış ve açılacak her nevi kredilerden veya sair nedenlerden doğan borçların teminatını oluşturduğunun kararlaştırıldığı, dava dışı Halil Ekinci'nin davalı bankadan kullanmış olduğu krediler nedeniyle borcunun devam ettiğinin anlaşıldığı bu durumda taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davalı banka lehine konulmuş olan ipoteğin devam ettiği kanaatine varılarak davanın reddine, yönelik karar verilmiştir....

      Şti. ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının tamamını ödedikten sonra ipoteğinde sona erdiğini düşünerek hareket ettiği, bu tarihten sonra müteaddid defalar Müvekkil davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması için müracaatta bulunduğu, ancak davalı banka tarafından, müvekkilin hisse devrini gerçekleştirdiği, Yunus ARDİL'in sahibi bulunduğu Ardil Ltd. Şti.'ne davalı banka tarafından kredi kullandırıldığını ve maliki bulunduğu taşınmazın bu şirketin kullandığı kredinin teminatı olarak ipoteğin devam ettiğini öğrendiği, davalı banka ile müvekkilin sahibi olduğu Bilgin İnş. Ltd. Şti....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının satın almış olduğu taşınmaz üzerinde davalı lehine konut finansmanı sözleşmesi nedeniyle ipotek bulunduğunu, davacının davalı bankaya, ipoteğin kaldırılması amacıyla kalan kredi borcunu ödemesine rağmen davalının ipoteği kaldırmadığı gibi davacı aleyhine takip yaptığını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir....

        Şubesi lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, yolsuz tescilden önceki haline ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP ve SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davaya konu ipoteğin, davalı müvekkil banka ile dava dışı ... arasında düzenlenen, dava dışı ...'...

          BLK C Giriş Kat No:9 ve Bağımsız Bölüm No:20’deki taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazın maliki bulunan davacılardan ... tarafından ipotek işlemlerini tesis eden dava dışı ....'e Derik Noterliğinden .... Yevmiye numarası ile 08.10.2010 tarihinde vekaletname verildiği ni, vekaletin sınırlarının açıkça belirlendiğini, vekalet ile, davacı ...'in kendi lehine ve üçüncü hakiki ve hükmi şahıslar lehine ipotek tesis etme hususunda açıkça yetki verildiğini, TBK. 584. Maddesinin somut dava ile bir alakasının olmadığını, mesken olan taşınmaza ilişkin tesis edilen 1. Derece ve 2. Derece her iki ipotek işlemi için davacı taşınmazın maliki ...'in eşi olan davacı ...'in açık yazılı rızası ile alındığını, davacı malikin sorumlu tutulan bedelin, taşınmazı üzerinde tesis edilen her iki ipoteğin ipotek limitinin toplamı kadar olduğunu, davacı malik ...'...

            Hukuk Dairesince bozulması üzerine duruşmalı olarak yapılan yargılama sonucunda; DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından kendisine ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borçlarının tamamen ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ... nolu daire üzerine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesine talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunmuş, davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ihtarnamenin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı ve ailesinin borçlarından dolayı devam eden riskleri bulunduğundan ipoteğin kaldırılmadığını, yapılan işlemin yerinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

              KARŞI OY Dava, davacının taşınmazında davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin fekki ile davalı şirketin diğer davalı bankaya olan borcu nedeniyle davalı şirketin lehdarı olduğu ipotek kaydı üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ipoteğin fekki ve haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davalı banka vekilinin istinaf kanun yolu istemi Bölge Adliye Mahkemesince esastan red edilmiş, temyiz kanun yolu istemi ise sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda kabul edilerek "davalı bankanın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı" gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum. 6100 sayılı HMK 326/1 maddesinde "kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği" düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu