E sayılı) takip dosyasının tetkikinden ;alacaklı ... tarafından genel kredi sözleşmesi, ek genel kredi sözleşmeleri, ihtarname, hesap ekstresine dayalı olarak borçlular ..., ... ve ... aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinin içeriğinde ... ve ...'nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarının belirtildiği tespit edilmiştir. Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefil tarafından ödenen borcun kefale ilişkisine dayanarak kefilden rücuen tahsili yönündeki davada, uyuşmazlık genel kredi sözleşmesi, ek genel kredi sözleşmeleri, ihtarname, hesap ekstresine dayalı kefillik hükümlerinden ve bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan kaynaklandığı ve TTK 4.maddesi uyarınca ticari iş niteliğinde sayılması gerektiği anlaşılmış, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.11.2021 tarih 1232 sayılı kararı gereğince Bankacılık Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davalarda uygulanmak üzere Antalya ......
Noterliği’nin 10.03.2016 tarih ve 5306 yevmiye numaralı Alacağın Devri Sözleşmesi ile dava dışı Köprü Mermer İnşaat Yapı Üretim Lojistik T8 ile müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı kredi alacak hakkını ve yine kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere verilen 09.01.2013 tarih ve 708 yevmiye nolu T4 lehine tesis edilmiş bulunan ipotek hakkını devir ve temlik aldığını, 3. şahsın tek ile ilgili onayı olmadığından ipotek fek edilmediğini ayrıca kredileri kapatan 3. şahısa alacak temliki yapıldığını, bu durumda müvekkili bankanın alacak hakkı ve ipotek hakkı ile ilgisi kalmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dahili T8 ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Dahili davalı müvekkili şirketin 08.01.2013 tarihli kredi sözleşmesinden dolayı 161.032,00 TL Kredi borcunu T4.'ne ödeyerek Beyoğlu 23....
Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine devre tatil üyelik sözleşmesinin iptali, sözleşme kapsamında ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte geri ödenmesi, sözleşme kapsamında imzalatılan senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan Eskişehir Tüketici Mahkemesinin 2021/532 Esasında kayıtlı davada yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile ... devre tatil sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, bu sözleşme çerçevesinde ödenen 17.514,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesine, bu sözleşmeler çerçevesinde tanzim edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, icra takibinin konusunu kararda hükmedilen alacak, yargılama gideri ile vekalet ücreti alacağının oluşturduğu, takibe dayanak kararın takip tarihi itibari ile kesinleşmediği tartışmasızdır....
- K A R A R - Davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini davacı ... müteselsil kefil olarak imzalamıştır Davacı banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için borçlu ve kefil hakkında icra takibi yapmıştır. Dava, kredi borcunun kredi borçlusu tarafından ödendiği kredi borçlusunun aracındaki rehnin kaldırıldığı dolayısı ile davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Davacı takipten ve davadan sonra ödemeleri yapmıştır....
Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin sadece bir genel kredi sözleşmesinde kefaleti bulunduğunu, kefalet sözleşmesindeki evet yazısının müvekkilinin eli ürünü olmadığını, ayrıca taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalının müvekkilinin sorumlu olmadığı kredi alacaklarının tahsili için de icra takibi başlattığını iddia ederek müvekkilinin icra takibi nedeniyle 157.375,03 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini 235.108,71 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, davacının tüm borçtan sorumlu olup, ipoteğin borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/12076 esas sayılı dosyasında davacının davalıya 18.509,00-TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından tazminat takdirine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalının temyiz itirazları bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının temyiz itirazları bakımından; Dava, dava dışı... Grup Prodüksiyon Menejerlik Organizasyon Tanıtım ve Reklam Tur Tic Ltd Şti ile davalı arasında imzalanan 01/03/2012 tarihli sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemi ile başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için icra takiplerine girişildiğini, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullanmadığını, icra takibine konu sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve alınan sonucunda, dava ve takibe konu 20/10/1999 tarih ve 99/391 nolu Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesindeki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının 20.10.1999 tarihli sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine alınan raporda imza davacıya ait çıkmamıştır....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın zirai kredi sözleşmesi nedeniyle müşterisi olduğunu, davalının söz konusu sözleşme kapsamında kredi kullanımından kaynaklı 2.400,00 TL komisyon bedelinin iadesi amacıyla tüketici hakem heyetine başvurduğunu ve 2.400,00 TL'nin iadesi hususunda karar alındığını, ancak davalının tüketici olmadığını ve uyuşmazlığa konu kredi sözleşmesine tüketici hukuku mevzuatının da uygulanamayacağını ileri sürerek, müvekkilinin tüketici hakem heyeti kararı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı bankanın 15 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediğininden tüketici hakem heyeti kararının kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalı banka tarafından keşide edilen kat ihtarında borçlu olarak gösterildiğini ve kefaletinin olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, kredi sözleşmesinde eşinin muvafakatına ilişkin alınan imzanın sahte olduğunu, kefaletinin geçerli olmadığını belirterek kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı banka vekili, davayı kabul etmiş ise de, vekaletnamesinin kabul yetkisini içermediği ve bu eksikliğinin tamamlanmadığı davalı vekilin de kabulünde olduğuna göre, geçerli olmayan kabul beyanı doğrultusunda karar verilmemesinde isabetsizlik yoktur....
Sayılı dosyaları kapsamında takiplere dayanak yapılan kefalet sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, koşullar oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin icra takiplerinden davalı yönünden vazgeçtiğini ve harcını yatırdığını, davanın konusunun kalmadığını, savcılık tarafından yapılan tespitte imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, davacının geçerli bir kefaletinin bulunmadığının açık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ve itiraz edilmeksizin kesinleşen icra takibinden dolayı kefaletin geçersizliğine dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir....