Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin sadece bir genel kredi sözleşmesinde kefaleti bulunduğunu, kefalet sözleşmesindeki evet yazısının müvekkilinin eli ürünü olmadığını, ayrıca taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalının müvekkilinin sorumlu olmadığı kredi alacaklarının tahsili için de icra takibi başlattığını iddia ederek müvekkilinin icra takibi nedeniyle 157.375,03 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini 235.108,71 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, davacının tüm borçtan sorumlu olup, ipoteğin borçlunun doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    . - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili bankanın zirai kredi sözleşmesi nedeniyle müşterisi olduğunu, davalının söz konusu sözleşme kapsamında kredi kullanımından kaynaklı 2.400,00 TL komisyon bedelinin iadesi amacıyla tüketici hakem heyetine başvurduğunu ve 2.400,00 TL'nin iadesi hususunda karar alındığını, ancak davalının tüketici olmadığını ve uyuşmazlığa konu kredi sözleşmesine tüketici hukuku mevzuatının da uygulanamayacağını ileri sürerek, müvekkilinin tüketici hakem heyeti kararı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı bankanın 15 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediğininden tüketici hakem heyeti kararının kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

      İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalı banka tarafından keşide edilen kat ihtarında borçlu olarak gösterildiğini ve kefaletinin olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, kredi sözleşmesinde eşinin muvafakatına ilişkin alınan imzanın sahte olduğunu, kefaletinin geçerli olmadığını belirterek kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı banka vekili, davayı kabul etmiş ise de, vekaletnamesinin kabul yetkisini içermediği ve bu eksikliğinin tamamlanmadığı davalı vekilin de kabulünde olduğuna göre, geçerli olmayan kabul beyanı doğrultusunda karar verilmemesinde isabetsizlik yoktur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının davalı bankadaki hesabını kapatırken haberinin olmadığı bir 30.000 TL tutarlı kredinin ve kredi kartının kullanılmış olduğunu öğrendiğini, kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığını, kredi kartının da davacıya teslim edilmediğini belirterek davacının bilgisi ve haberi olmadan kullandırılan krediden ve kredi kartı borcundan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödemek zorunda kalınan bedellerin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/504 Esas KARAR NO :2022/547 DAVA:Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:07/07/2022 KARAR TARİHİ : 22/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davacı vekilinin -------tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kredi kartı hesabından ve hesabından yapılan -------tespiti ile bu işlemin müvekkil tarafından yapılmadığı, davalının gerekli ihtimam , özen ve güvenlik önlemlerini almadığının ve de sorumlu olduğunun tespiti ile müteakiben------ esas sayılı dosyaya borçlu olmadıklarının tespiti ile ödenen bedellerin de taraflarına iadesinin karar altına alınmasına, ----den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

            CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili banka ile davacı arasında kabul ve imza edilen ve kefiller tarafından kefalet verilen 29/08/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca, davacıya kredi kartı ayrıca kredi mevduat hesabı kullandırıldığının, müvekkilinin, kredi kartından ve kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacağının tahsili için borçlu ve davacının da dahil olduğu kefiller aleyhine İzmir 1. İcra Müdürlüğünün .../... Esas ve .../... Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığının, her ne kadar davacı tarafından hiçbir borcunun olmadığının, hiçbir sözleşmeye de imza atmadığı beyan edilmiş ise de, müvekkili banka ile borçlu ... San. Tic. Ltd....

              Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklı asıl borçlunun yasal mirasçısı sıfatıyla davacı hakkında başlatılmış icra takibinden sonra davacının mirasın gerçek reddi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Getirtilen Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/535 Esas 2020/786 Karar sayılı gerekçeli kararına göre davalı bankanın kredi borçlusu olan müteveffa ...'...

                İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacının dava dışı şirket ile imzalanan 03.08.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu, takibe konu senedin keşide tarihinin de 03.08.2011 olup kredi sözleşmesini teminen alındığı, bu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenerek kapatıldığı, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borç ifa edilmiş olduğuna göre sözleşmeyi teminen aynı tarihte alınan senedin de bedelsiz kaldığı, davalının kötüniyetinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                  Noterliği 28 temmuz 2021 tarih ...... yevmiye no ile ihtamame gönderilmiş 25/08/2021 de tebliğ edilmiş ise de davalı taraf yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı tarafından kesilen ve kayıtlara geçen 17/08/2020 tarihli 70.000 TL ile 07/09/2020 - tarihli 30.000 TL lik faturalar yönünden davalıya borçlu olmadığımızın tespiti ile, taraflar arasında akdedilen 15/08/2020 tarihli sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile davalıya ödenmiş bulunan 190.000,00 TL nin iadesine davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi ticari ilişkinden kaynaklanan iki adet faturadan dolayı menfi tespit istemi ile davalıya ödenen bedellerin iadesi istemine ilişkindir....

                    Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi ile bu sözleşmeden kaynaklı olarak davacının borçlu olmadığının tespiti ile sözleşmelere ilişkin düzenlenmiş olan senetlerin iptali istemine ilişkindir. ... 1. Tüketici Mahkemesince, davanın taşınmazın aynına yönelik olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu ... Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizliğine karar verilmiştir. ... 4....

                      UYAP Entegrasyonu