KARAR Davacı, davalının kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borcu bulunduğu gerekçesiyle kendisi hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2001/22702 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, takipten maaş haczi ile haberdar olduğunu, maaşına 17.304,71 YTL kadar haciz konulduğunu, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya ait kredi kartını hiç kullanmadığını ileri sürerek alacaklıya ... İcra Müdürlüğünün 2001/22702 esas sayılı dosyasından dolayı 17.304,71 YTL borçlu bulunmadığının tespiti, takibin iptali, kredi kartı sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığının tespiti, haczedilen maaşların ticari faiziyle kendisine iadesi ve %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ......
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın sözleşme edimlerini yerine getirdiği ve SGK dan ilişiksizlik belgesi de aldığı, sözleşmeye göre teminat mektubu iade şartları oluştuğu gerekçesiyle davacının davalıya 162.000,00.TL borçlu olmadığının tespiti ile davacının teminat mektuplarının iadesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki güvenlik görevlisi hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit ve teminat mektuplarının iadesi davasıdır. Taraflar arasında 05/03/2010 tarihli sözleşme olduğu teminat mektuplarının da bu sözleşmenin teminatı olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme kapsamında davacının işçi çalıştırdığı ve bu işçilerin işçilik alacaklarından üst işveren olarak davalının da sorumlu olduğu sabittir. Alınan teminat mektupları işçiler için ödenen bedeli de kapsamaktadır....
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emri her iki davalı borçlulara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, davalı tarafından ... tarihinde itiraz dilekçesiyle borca, ödeme emrine, faizine ve tüm ferilerine itiraz edildiği, davalılar tarafından yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğu, borçlu davalıların itirazları yerinde olmadığı, kötüniyetli olarak borca itiraz eden borçluların, itirazının iptali ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ...-TL yönünden takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini isteme gereği doğduğu, ancak davalıların takibe herhangi bir itirazları olmadığı için dava konusunun yapılmadığı, açıklanan nedenlerle kefalet sözleşmesi gereğince bankaya ödenen bedellerde kredi borçlusu ... tüm borçtan ve kredi borcuna üç kişinin kefil olması nedeniyle kefil ...'nin ise ödenen bedelin 1/3'ünden sorumlu olup, borçlu davalıların itirazlarının yerinde olmadığı, Antalya ......
bağımsız olduğu, davalı banka hesap kat ihtarnamesi ve icra takibinin dayanağının, -------tarihli -------- krediden kaynaklı kredi sözleşmesi olduğu, davacının bu kredi kullandırımına ilişkin ------- tarihli sözleşmelerde ve kredinin ödeme planında imzası olduğunun ileri sürülmediği gibi, buna ilişkin de herhangi bir delil sunmadığı, davacının imzası bulunmayan genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı borçluya kullandırılan krediden, emsal oluşturan --------da göz önünde bulundurularak borçlu olmadığı, buna bağlı olarak davacının kefil olarak imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesinden kaynaklı borç nedeniyle başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığı kanaatine ulaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı ve davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma pulu eklenmediğinden, duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kefil olunan kredi sözleşmeleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine yöneliktir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 12.07.2012 gün, 2012/5407 esas ve 2012/11670 karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi 15/02/2022 tarih, 2020/203 Esas, 2022/280 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacının davasının kabulüne, Davacının davalı bankaya 30/09/2013 tarihli kredi yönünden borçlu olmadığının ve davacının İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2019/37933 esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, Harçlar yasası gereğince alınması gereken 2.662,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına; Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettiğinden Av. Asg. Ücr. Trf....
Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklı asıl borçlunun yasal mirasçısı sıfatıyla davacı hakkında başlatılmış icra takibinden sonra davacının mirasın gerçek reddi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile dava devam ederken yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir....
Davacı Üniversite, davalı gerçek kişiler tarafından hastaneye MR cihazı alımında diğer davalı Banka'dan usulsüz kredi alındığını, kredi borcu ödenemeyince icra takibi başlatıldığını, kredi alımında yasal düzenlemelere uyulmaması ve izin eksiklikleri nedeniyle kredi borcundan sorumlu tutulamayacağını belirterek, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti (menfi tespit) ile yapmış bulundukları ödemenin geri alınmasını ve bu alımda fazla ödemede bulunarak kurum zararına neden olan davalı Rektör ile ihale komisyonu başkan ve üyelerinin zarardan sorumlu tutulmalarını istemişlerdir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, icra takibine konu 26.09.2011 tarihli genel kredi sözleşmesinde müvekkilinin herhangi bir sıfatta imzasının bulunmadığını, bu sözleşmeye kefil olmadığını, 02.09.2008 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla imza attığını ancak bu sözleşmenin icra takibine konu yapılmadığını, 02.09.2011 tarihli sözleşmenin dava ve takibe konu 26.09.2011 tarihli sözleşmeyle ilintilendirilip müvekkilinin sorumlu tutulmaya çalışıldığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesinden dolayı alacağının bulunduğunu, davacının bu alacaktan kefil olarak sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; davacı yanca genel kredi sözleşmesinden kaynaklı ve .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespiti için iş bu davanın açıldığı, uyuşmazlık konusu genel kredi sözleşmesinin yapılan incelemesinde davacı asil ... ile davalı ... A.Ş. arasında 31/05/2007 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, aşamalarda kredi limitinin arıttırıldığı ve son olarak 26/11/2009 tarihinde kredi limiti 180.000,00 TL'ye çıkarıldığı, davalılardan ... kefalet limiti 180.000,00 TL ile iş bu sözleşmeye müştereken ve müteselsilen kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu ... ve diğer davalı müteselsil kefil ...'a adresine gönderildiği, usulüne uygun tebligatın yapıldığı ve borcun muaccel hale geldiği, iş bu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı .......