Somut olayda yönetim kurulu üyelerinin haberleşme amacıyla whatsapp grubunu kurdukları, toplantıların bu grupta mesaj yolu ile bildirildiği, davacının da whatsapp yönetim grubunda bulunduğu, alınan bilirkişi raporu ile davacının whatsapp sistemini faal olarak kullandığı, kooperatif ile bu sistem üzerinden yazışmalarda bulunduğu, toplantıların yapılacağına dair bilgisi olduğu gözetildiğinde toplantıya çağrı usulünde kanuna aykırılık görülmemiştir.Davacı vekili, yönetim kurulu üyesinin azli yetkisinin genel kurulu ait olduğunu ileri sürmüş ise de Kooperatifler Kanunun 42. Maddesinde, genel kurulun görevleri arasında, yönetim kurulu ve denetçiler kurulu üyeleriyle gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek ve ibra etmek olduğu, Kooperatif ana sözleşmesinin 23. maddesinde de, yönetim ve denetim kurulunu seçmek, ibra etmek veya sorumluluklarına karar vermek gerektiğinde bunları azletmek görevinin genel kurulun yetkisinde olduğu düzenlemiştir....
nün belirlediği esaslar çerçevesinde kooperatif üyelerinin denetleme kurulu sıfatıyla olağanüstü genel kurula çağırdığı ve bakanlık temsilcilerinin de toplantıda haberdar edildiği, bakanlık temsilcilerinin toplantıya iştirak etmedikleri halde ... tarafından ......
Kooperatif konusunda uzman bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 29/02/2024 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının üyelikten çıkarma kararı olan ... tarihli ... nolu yönetim kurulu toplantısı karar altında isim ve imzaları olan ..., ... ve ...’nun, karar tarihi olan ... tarihi itibariyle davalı kooperatif yönetim kurulu üyeleri olduğu, bu nedenle davacı vekilinin üyelikten çıkarma kararı altındaki imzaları olan kişilerin davalı kooperatif yönetim kurulu üyesi olmadıkları iddiasının yerinde olmadığı, davacı ...’nun kooperatif üyesi ... ve ...'...
in damatlarını kendilerinin seçtirdiğini iddia ettiğini, davacı tarafın iddiasına binaen mahkemece kooperatifler konusunda uzman bilirkişiye tevdine karar verildiğini, bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusunun denetçilerin yönetim kurulu üyelerinin akrabası olup olmadığı konusu olduğu tespit edilerek 1163 sayılı yasa ve .............nolu tebliğle üyelerde aranacak şartlarda "Aynı zamanda kooperatifte yönetim kurulu üyesi, kooperatif personeli veya yönetim kurulu üyeleriyle 3. Derece dahil kan ve sıhri hısım (kendisinin ve eşinin, anne, baba, çocuk, büyükanne, büyükbaba, torun, amca, hala, dayı, teyze, kardeş, kardeş çocuğu) olmamak, yönetim kurulu üyeleriyle aralarında iş ortaklığı bulunmamak" maddesine dayanarak denetçilerin yönetim kurulu üyeleri ile akraba olmayacaklarının öngörüldüğünü, bilirkişi raporunda 30/11/2019 tarihinde yapılan genel kurulda denetim kurulu asıl üyeliğine seçilen ........... ve ...............'...
Denetçi Raporunu hazırlamalarını engelleyerek yolsuzluklarının ortaya çıkmaması için hakimiyetleri altındaki tek bir denetçinin raporu ile kendilerini Genel Kurul'da ibra ettirdiklerini, yönetim kurulu başkanı olarak seçilen T5 ın genel kurul öncesi seçilme yeterliliğini yitirdiğini,17.06.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerektiğini, Seçilme yeterliliği bulunmayan T5 başkanlığında Yönetim Kurulunun almış olduğu Genel Kurul toplantı kararının gerçekte yok hükmünde ve butlanla malul olduğunu, ayrıca Denetim Kurulu üyesi müvekkilinin Genel Kurul toplantısına alınmadığını, diğer müvekkili T2 'nın ise her türlü baskıya rağmen Genel Kurula katıldığı ve Gündemin 6....
ın bir önceki Genel Kurul toplantısında Genel Kurul adına kooperatifin işlemlerini ve yöneticilerini denetlemek üzere seçilen Denetim Kurulu üyeleri olduğunu, Denetçiler olarak, her yıl yazılı bir raporla beraber yapacakları denetim çalışmalarının sonuçlarını ve tekliflerini Genel Kurula sunmak zorunda olduklarından bu görevlerini yerine getirmek için Yönetim Kurulu nezdinde defalarca yazılı ve sözlü olarak talepte bulunduklarını, sonuç alamayınca da Bursa 10....
Denetçi Raporunu hazırlamalarını engelleyerek yolsuzluklarının ortaya çıkmaması için hakimiyetleri altındaki tek bir denetçinin raporu ile kendilerini Genel Kurul'da ibra ettirdiklerini, yönetim kurulu başkanı olarak seçilen T5 ın genel kurul öncesi seçilme yeterliliğini yitirdiğini,17.06.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerektiğini, Seçilme yeterliliği bulunmayan T5 başkanlığında Yönetim Kurulunun almış olduğu Genel Kurul toplantı kararının gerçekte yok hükmünde ve butlanla malul olduğunu, ayrıca Denetim Kurulu üyesi müvekkilinin Genel Kurul toplantısına alınmadığını, diğer müvekkili T2 'nın ise her türlü baskıya rağmen Genel Kurula katıldığı ve Gündemin 6....
Maddesinde genel kurul'un şekil düzenlenmiş ve madde hükmünde olağan genel kurul toplantısının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde en az yılda bir defa yapılması zorunluluğu bulunduğu belirtildiğini, davacı kooperatifin 2013 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının kanuni düzenlemeye göre 2014 yılının Haziran ayına kadar yapılması gerektiğini, 2014 yılının Haziran ayına kadar olan süreçte kooperatif genel kurul toplantısı yapıldığı ancak iptal edildiğini, kanunen yapılması gereken kooperatif genel kurulu bu nedenle ancak 16/09/2014 tarihinde yapılabildiğini, kooperatif genel kurulu yapılacağı tarihe kadar olan ara dönemde davalı ... kendi adına çekler düzenlediğini ve kooperatif kayıtlarında kooperatife yüklü miktarlarda borç para verdiğini göstererek kooperatifi kendisine borçlandırdığını ve alacaklısı kendi olan çekler düzenlendiğini, kooperatif genel kurulunca yönetim kuruluna kooperatifi zarar uğratan eski yönetim kurulu hakkında hukuki ve cezai yollara başvurma yetkisi verildiğini...
Davalı kooperatif karar defterinin incelenmesinde; 22/01/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar konusunda borcunu ödemeyen ortaklara kooperatif ana sözleşmesinin 14 ve 18. maddeleri gereği işlem yapmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiğinin belirtildiği, bu doğrultuda 08/12/2018, 21/03/2019 ve 02/12/2019 tarihli yönetim kurulu kararlarında davacı ... ...'...
Yukarıda değinilen dahili dava talebini de içeren açıklama dilekçesi ile içeriğindeki maddi ve hukuki olgular gözetildiğinde; açılan davanın davalı kooperatif yöneticileri aleyhine kooperatifi zararlandırıcı eylem ve işlemlerinden bahisle oluşan zarar iddiasına dayalı olarak açıldığı, ancak davacının kooperatif olmadığı, davacının kooperatifin üyesi olduğu, bu itibarla da kooperatif genel kurulu kararı alınmasının dava şartı niteliğinde olmadığı değerlendirilmiştir....