Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Ayrıca taraflar arasında yapılan sözleşmenin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olmadığı, sözleşmenin konusunun katılımcıların ödeme gücüne göre gruplar halinde organize edilerek gayrimenkul sahibi olmalarını sağlayan sistem olarak belirtildiği, gayrimenkul satış vaadinin bir tarafa veya iki tarafa bir taşınmazın satışına ilişkin sözleşmenin yapılmasını isteme hakkı sağlayan bir sözleşme olduğu, davaya konu sözleşme incelendiğinde, sözleşme hükümlerinin gayrimenkul satış vaadi niteliğinde olmadığı..." gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu, katılımcıların ödeme güçlerine göre gruplar halinde organize edilerek gayrimenkul sahibi olmalarını sağlayan bir hizmettir. Sözleşmede, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden farklı olarak davalının kurduğu sistem ile katılımcıların ödeme güçlerine göre gruplar halinde organize edilmesi ve neticede katılımcılara gayrimenkul edindirilmesi amaçlanmaktadır....

    İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçeli kararında nitelendirme ve değerlendirme kısmında taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı ve tapu devrinin de gerçekleşmemesi sebebiyle satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu sabit olduğundan, sebepsiz zenginleşen tarafın bu kazancını geri vermekle yükümlü olduğunu, ancak adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesindeki 1....

    Maddesinde düzenlenen istisnalardan olmadığı, davacının mesafeli sözleşmeyi yasal süresi içerisinde cayma hakkını kullanarak fesih etmesi nedeniyle sözleşme bedelinin davacıya iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle; Davacının davasının kabulü ile; davaya konu ürünün davalı tarafından davacının adresinden davalı tarafından teslim alınması kaydıyla, davacı tüketicinin davalı şirkete ödediği 10.000,00 TL bedelin davacının cayma bildiriminin davalı tarafa ulaştığı tarih olan 27/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davada Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

      Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, asıl ve birleşen davada uyuşmazlık; taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 13.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, davacının imzalamış olduğu sözleşmenin 11. maddesinde belirtilen Cayma Hakkının 10 gün süre ile verildiği ve davacının bu süreyi kaçırdığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, bu tür satışların, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu, cayma ... ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil ... kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağı, bu süre içinde sözleşmenin askıda olduğu kabul edilmelidir. Davacının devre tatil hakkını kullanmaya başlamak sureti ile teslim aldığı kanıtlanamadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının ihtarla cayma hakkını 2011/13670-19677 kullanması mümkündür....

          DAVA KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 12/03/2015 tarihinde yapılan taşınmaz satış sözleşmesinin davalı tarafından yerine getirilmediğini belirterek adı geçen sözleşme uyarınca 3.000,00TL kapora bedeli ile şimdilik 3.000,00TL cayma bedelinin 18/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinin şekil eksikliği nedeni ile geçerli olmadığını bu nedenle cayma parası istenemeyeceğini, 3.000,00TL kapora parasının ise davacıya konutta ödemeli gönderilmesine rağmen davacı tarafından alınmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

          DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Eldeki davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının cayma hakkının olmadığını, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği bütün edimleri yerine getirdiğini, tapu müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkının kullanılamayacağını, cayma süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını, tesisin davacının kullanımına hazır olduğunu ve yararlanabilir durumda olduğunu, taşınmazın tamamlandığını ve faaliyette olduğunu ve sözleşmenin öngördüğü tüm şartları taşıdığını, tapunun eski hale iadesinin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355....

          (ONS şirketi) arasında imzalanan 16.08.2014 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile ONS İncek Rezidence adlı projeden A Blok 73 nolu bağımsız bölümün davacı tarafından 290.000 TL bedelle satın alındığını, 72.500 TL'nin peşin ödendiğini, kalan 217.500 TL için Albara Türk Katılım Bankasından bağlı konut kredisi kullandığını, ancak konutun sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim edilmediği gibi binaların gerçekleşme oranınında %8-9 gibi oranlarda kaldığını, noter kanalıyla her iki davalıya 17.10.2014 tarihli ihtarname gönderilerek satış sözleşmesinden ve bağlı sözleşme olarak düzenlenen konut kredisi sözleşmesinden döndüklerini ve ödedikleri bedelin iadesini istediklerini, ancak bu güne kadar iade edilmediğini, davalılar aleyhine başlatılan Ankara 18....

            UYAP Entegrasyonu