Noterliğinin 23574 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, Konut Kredisi çekilerek taşınmaz satış bedeli ödenmiş olduğu, kredi ödemeleri devam ettiğini, taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinde teslim edilmediğini, taşınmazın teslim tarihinden itibaren 180 günlük cezasız dönemin dolduğunu, taşınmazın teslimi ve kira bedelleri tazminat alacağının davacıya ödenmesi, aksi halde dava yoluna başvurulacağının ihtar edildiğini, ön ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesinin Davalı Satıcılar tarafından hiç yada gereği gibi yerine getirilmemesinden bahisle sözleşmeden dönme neticesinde 675.811,00 TL satış bedelinin faiziyle birlikte davacıya iadesini, davacının uğradığı menfi zararların müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan cezasız gecikmeli teslim tarihi olan 1 Temmuz 2019 tarihinden karar tarihine kadar uğradığı kira kaybından şimdilik 500,00 TL kadarının teslim tarihi olan 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren işleyecek...
Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır. Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir....
Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, inşaatın kal’i, tapu kaydındaki şerhin terkini, kâl giderleriyle, kira (gecikme) tazminatının tahsili istemleriyle açılmış, davacı vekili tarafından inşaatın kal’i, ve kâl giderlerinin tahsiline ilişkin istemlerden bu dava yönünden vazgeçilmiş, mahkemece sözleşmenin feshi, şerhin terkini ve gecikme tazminatı istemlerinin kabulüne karar verilmiş, davalı yüklenici kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı kooperatifin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Arsa sahipleriyle yüklenici kooperatif arasındaki 26.12.1994 tarihli kat karşılığı...
Menfi tespit davasına konu olan sözleşme dışı yapılan işlerin yapım süresinin bu dosyada dava konusu gecikme tazminatının süresine etkisi olacağından, menfi tespit davası halen derdest ise HUMK’nın 45, temyiz incelemesinin yapıldığı sırada yürürlükte olan HMK’nın 166. maddesi uyarınca dosyaların birleştirilmesi gerekir. Belirtilen menfi tespit davası karara çıkmış ise, o dosyada belirlenecek sözleşme dışı işlerin yapılmaları için gerekli sürenin, süreye etkisinin menfi tespit dosyasındaki belirlemeler dikkate alınarak tespit edilmesi zorunludur. Mahkemece bu konular dikkate alınmadan ayırma kararı verilip, bu dosyanın karara çıkartılması da doğru olmamıştır. Yapılacak iş; yukarıda açıklanan bozma nedenleri dikkate alınarak 2006/339 Esas sayılı dosya değerlendirilerek, gerekirse keşif yapılmak suretiyle konunun uzmanı inşaat mühendisi bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulmasından ibarettir....
ön ödemeli konut satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafça verilen alacaklısı T5 San....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı ile yaptığı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile davalıya ait taşınmaz üzerine bina yapmak üzere anlaştıklarını, inşaatın sözleşmede belirtildiği süre içerisinde tamamlandığını ve teslim edildiğini, davalıya teslimden önce dairelerindeki eksik ve sözleşmeye göre yapılmamış işler nedeniyle tazminat ödendiğini ve ibra ettiğine dair yazı alındığını, bu durumda davalının kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak 4 dairenin kira bedelini talep etmesinin yersiz olduğunu ileri sürerek, müvekkili aleyhine açılmış takibin iptaline, %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, söz konusu ibranın, eksik iş ve yapılmamış işler için alındığını, yoksa gecikmeden kaynaklı gecikme tazminatı hakkından feragat etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Tüketici Mahkemesi'nin 2017/687Esasına kaydedilen dava dilekçesinde özetle; Davacının Esenyurt İlçesi, 382 Ada Sedef Blok 27kat/ 482 nolu bağımsız bölümün alımı için davalı şirket ile 25.08.2012 tarihinde konut satım sözleşmesi imzaladığını, taşınmazın geç teslim edildiği gibi sözleşmeye aykırı imal edildiğini, ortak alanların sözleşmeye aykırı yapılaşması nedeniyle kullanımının sınırlandığını, iç işler için ayrı bir sözleşme yapıldığını ve KDV eklendiğini beyanla; eksik, ayıp ve gecikmeden doğan tazminat ve tespit taleplerinin kabulu ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik geç teslim nedeniyle sözleşme teslim tarihinden itibaren faiz uygulanması süretiyle 1000 TL gecikme tazminatı,1000 TL kira kaybı, dairede eksik imal edilen m2'den doyalı oluşan nedeniyle sözleşme tarihinden itibaren faiz uygulanmak suretiyle 1000 TL, ince işler için fahiş olarak talep ve tahsil ettiği iadesi gereken bedel için 1000 TL,bu kısım için ayrıca KDV talebinde bulunamayacağının tespitine...
Buna göre, somut olayda davacı tarafça açıkça taşınmaz satış sözleşmesine dayanıldığı, bu sözleşme uyarınca verilen senetlerin bedellerinin daha sonra ödendiği ileri sürülerek menfi tespit davasının açıldığı, mahkemenin de bu temel ilişkiyi benimsemek suretiyle davanın esası hakkında hüküm kurduğu, buna göre temel ilişkinin taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında konut satışının söz konusu olup tarafların tacir olmaması karşısında tacir olmayan taraflar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin hukuki ihtilafta verilen senetten dolayı açılan menfi tespit davasında taşınmaz satım sözleşmesinin ifa edilip edilmediği hususunun çekişmeli olması nedeniyle dairemizin görevli bulunmadığı taraflarca sabit olan temel ilişki çerçevesinde görevli dairenin İzmir Bam 13. Ve 21....
DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış ve inşaat yapım sözleşmesi ekleri, Keşif, Bilirkişi raporu, Tanık beyanı, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; gayrimenkul satış ve inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatsız tescil, gecikme tazminatı, ceza-i şart, eksik yüzölçümünden kaynaklanan alacak, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
davacı alacağının, 3.918,27 TL kaçak tüketim bedeli, 177,37 TL gecikme faizi ve 31,92 TL faizin KDV’si olmak üzere, Toplam 4.127,57 TL olacağı tespit ve kabul edilmekle; davanın kısmen kabulüne, davalının ----- sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 3.918,27 TL asıl alacak, 177,37 TL gecikme faizi, 31,92 TL KDV olmak üzere toplam 4.127,57 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren belirtilen miktar ve cinsinde faiz uygulanarak devamına, fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine, takip konusu alacak kaçak elektrik kullanımından doğduğu ve likit olmadığı nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....