Mahkemece, davaya konu kapılarda üretimden kaynaklı hatadan dolayı kırılma ve çatlamalar olduğunun bilirkişi raporu ile anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin davacılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Ağaç Sanayi ve Ticaret AŞ vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflara tacir sıfatına haizdir. Tarafların 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4822 sayılı Yasa ile değişik 3/e maddesinde tanımlanan tüketici kapsamında olmamasına göre, davanın genel mahkemelerin görevine girdiği gözetilmeden, “ Tüketici mahkemesi” sıfatıyla bakılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...... AŞ. vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu cihazın sisteminin çalışmadığı ve arızalı olduğunun tespiti yapıldı. -Dava konusu ---(Sipariş kodu:----) yazıcının, kullanıcının cihazdan mevcut durumu itibari ile yararlanmasının mümkün olamadığı, ilgili mahalde yapılan tespitlerde -- yazıcının sistemin çalışması için gerekli ısı değerine ulaşamadığı, Mevcut ısınma sorununun oluşmasında kullanıcı hatası ile olamayacağı, cihazın teknik durumu ile ilgili olduğu, dava konusu cihazın mevcut durum itibari ile ayıplı olarak değerlendirmesi yapılmıştır." hususları tespit edilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki --- yazıcıya ilişkin satım sözleşmesinden kaynaklı olarak, satım konusunun ayıplı olmasından dolayı sözleşmeden dönülmesi nedeniyle satım bedelinin ve satılanın iadesine ilişkin eda davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219....
Dava konusu cihazın sisteminin çalışmadığı ve arızalı olduğunun tespiti yapıldı. -Dava konusu ---(Sipariş kodu:----) yazıcının, kullanıcının cihazdan mevcut durumu itibari ile yararlanmasının mümkün olamadığı, ilgili mahalde yapılan tespitlerde -- yazıcının sistemin çalışması için gerekli ısı değerine ulaşamadığı, Mevcut ısınma sorununun oluşmasında kullanıcı hatası ile olamayacağı, cihazın teknik durumu ile ilgili olduğu, dava konusu cihazın mevcut durum itibari ile ayıplı olarak değerlendirmesi yapılmıştır." hususları tespit edilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki --- yazıcıya ilişkin satım sözleşmesinden kaynaklı olarak, satım konusunun ayıplı olmasından dolayı sözleşmeden dönülmesi nedeniyle satım bedelinin ve satılanın iadesine ilişkin eda davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 219....
dizaynının hem de malzemelerinin taahhüt edildiği gibi olmadığını, otopark, asansör ve bahçe düzenlemesinin mimari projeye uygun yapılmadığını, işçilik kalitesinin düşük olduğunu, ortak kullanım alanlarının uygun şekilde yapılmadığını, ayıplı ve eksik işlerin bulunduğunu, mutfak ve banyo duvarları, kapılar, döşeme kaplamaları, çevre ve bahçe düzenlemesinin vaadedildiği şekilde olmadığını belirterek, keşfen eksik ve ayıplı işlerin tespiti ile rapor alınmak suretiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000TL'nin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı, davalıdan 05/04/2011 tarihli sözleşmeyle satın aldığı taşınmazın 15/09/2012 tarihinde teslim aldığını, bağımsız bölümde ve ortak alanlarda ayıplı imalatlar ve eksik işler bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki e-posta ve yazışmalar, mahkemece mahallinde keşifle alınan rapor ve ek rapor doğrultusunda ayıplı işlerin belirlenmiş bulunmasına, sözleşme dışı iş yapıldığının ispatlanamamış olmasına ve davaya konu takip öncesi eksik ve ayıplara ilişkin yazışmalar dikkate alınarak davacının 12 Kasım 2016 tarihinden evvel teslim ettiğini ispatlayamamış bulunmasına, davalı tarafça da ayıplı ifa ve süresinde teslim etmeme nedeniyle ödemezlik definde bulunulmuş olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Bu durumda taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında 6.307,00 TL eksik ve ayıplı işler ile sözleşmeye aykırı ifadan kaynaklanan zararlardan ve 3.300,00 TL geç teslimden kaynaklı kira tazminatından satıcı sıfatıyla davalının sorumluluğu bulunmaktadır. Birleşen dava yönünden; Davacı, dava konusu taşınmazda davalının katalogda vaat ettiği m2'de daire teslim etmediğinden bahisle eksik ifaya ilişkin tazminat talebinde bulunmuştur....
ve ayıplı işler bedeli olarak şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Aracın 31.05.2017 tarihinde tescil edildiği ve 01.06.2017 tarihinde kullanıma başlandığı anlaşılmaktadır.Davacının son dönemlerde aracını her ay yetkili servise götürdüğü ve araç bir süre serviste kaldığı halde arıza giderilmediği için yetkili servise götürmeyi bıraktığı ve 22.11.2021 tarihinde işbu davanın ikame edildiği anlaşılmaktadır.Araç ilk defa garanti süresi içinde arızalanmıştır.Araç motoru ile ilgili bir kazaya karışmadığı sürece, güç kaybı arızasının kullanıcı hatası nedeniyle ------- süresi içinde meydana gelmesi teknik olarak mümkün olmadığı, aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olması nedeniyle ara sıra---------- güç kaybı olduğu için yeterli çekişin sağlanamadığı ve hıza ulaşılamadığı, aracın haklı olarak beklenen “kullanım menfaatini” davacıya sağlayamayacak derecede ayıplı olduğu, dolayısıyla da doktrindeki ifadeyle “önemli derecede ayıplı (önemli ayıplı)” olduğu, ayıbın aynı zamanda “gizli ayıp” niteliğinde olduğu, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor...
Davacının iddiası, taşınmazın ayıplı yapıldığı, iskanının alınmadığı ve zamanında teslim edilmediği, bu bakımdan sözleşmede kararlaştırılan kira kaybından kaynaklı cezai şart tazminatının ve ayıplı ifa nedeniyle oluşan zararların ödenmesi gerektiği yönündedir. Davalının iddiası ise taşınmazın ayıplı olmadığı, mücbir sebepler nedeniyle gecikme yaşandığı yönündedir. Taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve çözüme kavuşturulması gereken temel problem; yapılan işin ayıplı olup olmadığı ve mücbir sebebin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı, davacının talep ettiği taşınmazın yapılması ve teslimi işini belirli bir ücret karşılığında, bağımsız olarak üstlendiğinden taraflar arasındaki sözleşme, istisna sözleşmesidir (TBK. m. 470). Davacı taraf, davalının üstlenmiş olduğu işleri tam ve gereği gibi zamanında yerine getirmediğini iddia etmekte cezai şart tazminatı ve uğradığı zararları talep etmektedir....