Somut olayda, davacının fazla mesai yaptığı dosya içeriği ve tanık beyanlarından anlaşılmış olup, davalı yan karşılığının ödendiğini ispatlayamamıştır. Davalı tarafın sunmuş olduğu davacının işi kendisi bıraktığına dair tutanak içeriği, tanık beyanları, karşılığının ödendiği ispatlanamayan fazla mesai alacağının varlığı ve tüm dosya münderecatına göre, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Buna göre, mahkemece ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının 02.05.2009 tarihinde davalı işyerine bağlı olarak asıl işveren olan 212 Power Outlet Center- İkitelli işyerinde kat temizliğinden sorumlu eleman olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 16.04.2010 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesine uyarınca feshedildiğini, fesih bildiriminde haklı ve geçerli sebep bildirilmediğini ve asıl işverenin talebi doğrultusunda iş sözleşmesinin yazılı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, yapılan feshin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine,davacı lehine her türlü tazminat hakkının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının 02.05.2009 tarihinde davalı işyerine bağlı olarak asıl işveren olan 212 Power Outlet Center-İkitelli işyerinde kat temizliğinden sorumlu eleman olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 16.04.2010 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17.maddesine uyarınca feshedildiğini, fesih bildiriminde haklı ve geçerli sebep bildirilmediğini ve asıl işverenin talebi doğrultusunda iş sözleşmesinin yazılı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, yapılan feshin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine,davacı lehine her türlü tazminat hakkının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemiştir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının 02.05.2009 tarihinde davalı işyerine bağlı olarak asıl işveren olan 212 Power Outlet Center- İkitelli işyerinde kat temizliğinden sorumlu eleman olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 16.04.2010 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesine uyarınca feshedildiğini, fesih bildiriminde haklı ve geçerli sebep bildirilmediğini ve asıl işverenin talebi doğrultusunda iş sözleşmesinin yazılı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, yapılan feshin haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine,davacı lehine her türlü tazminat hakkının hüküm altına alınmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; Davacının işe iade talebiyle birlikte işçilik alacakları talebinde de bulunduğunu, yerel mahkeme tarafından tefrik kararı verilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Gerekçeli kararda hiçbir somut gerekçe gösterilmemesi ve dayanak sunulmamasının hukuka aykırı olduğunu, Davacının iş sözleşmesinin 'hangi gerekçe ile' feshedildiğinin, ne şekilde feshedildiğinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, Davacı tanığı ile davalı tanığı da davacının iş sözleşmesinin hangi gerekçeyle, neden ve ne zaman feshedildiği bilgisine sahip olduklarını beyan ettiklerini, davacının; iş sözleşmesinin feshi sürecinde bilgi sahibi olduğunu, kaldı ki davacının iş sözleşmesinin feshinin de yazılı şekilde yapıldığını ileri sürmüştür....
Dosya içeriğinden, davacının 21.11.2007-21.10.2009 tarihleri arasında satış elemanı olarak çalıştığı, işverence yazılı fesih bildirimi yapılmadığı,işverence ekonomik kriz nedeniyle geçerli nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, ibranamede iş sözleşmesinin 21.10.2009 tarihinde işverence 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesince feshedildiğinin bildirildiği, işverenin 04.01.2010 tarihinde Büyükçekmece .......
Davacı, davalı şirketin herhangi bir haklı ve hukuki gerekçe ileri sürmeden 01.07.2014 tarihinde iş sözleşmesine son verdiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu'nun 25-II-d maddesinde yer alan "d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, ...." hükmüne dayanılarak; mağaza müdürü ...'a mağazada bulunan makas ile saldırarak yaralanmasına sebep verdiği gerekçesi ile 01.07.2014 tarihinde haklı nedenle son verdiğini savunmuş ve bu yönde yapılan fesih bildirimini dosyaya sunmuştur. Mahkemece "Davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedene dayandırılarak feshedildiğinin davalı işverenlikçe ispatlanamadığı" gerekçesine yer verilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne verilmiştir. Ancak dosyaya sunulan ... 4....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve işverenin yaptığı feshin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır. Her iki davalının faaliyet ve uzmanlık alanının farklı olması karşısında davalılar arasındaki ilişkide muvazaadan söz etmek mümkün değildir. Davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesine göre haklı sebep belirtilerek sona erdirilmiştir. Haklı sebeple yapılan fesihlerde savunma alınma zorunluluğu yoktur. İşverence, davacı hakkında sisteme geç girerek vardiya uyumsuzluğuna sebep olduğu, mola tuşlaması yaparak belirli süre operasyon alanını habersiz ve mazeretsiz olarak terkettiği ve sistemin normal çalışması engellenerek fazladan mola süresi yarattığı gerekçeleri ile birden çok kez tutanak tutulmuş ve e-posta yoluyla uyarılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki akdin feshi ve menfi zarardan doğan alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalının kusuru nedeniyle ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile menfi zararın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Davacının ... sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesi kapsamında feshedildiği anlaşılmaktadır. Haklı sebeple yapılan fesihlerde yazılı bildirimde zorunluluğu olmadığı gibi, fesihten önce savunma alma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Fesih bildirim yazısında açıklanan sağlık sorunlarının oluşmasında gerçekten işçinin kusurlu olması gerekmekte ise de davacının 2009 yılında yetmişbir gün, 2010 yılında altmışyedi gün ve 2011 yılında seksen gün aralıklı istirahat raporu aldığı ve bu istirahat raporlarının çoğunlukla tatil günleri öncesi veya sonrasına isabet ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının bu şekilde aldığı raporlar sebebiyle işyerinde işin yürütülmesine, aksamasına ve olumsuzluğa ... açtığı açıktır. Başka bir deyimle alınan raporlardan dolayı işverenin davacının yerine başka eleman temin etmek durumuyla karşı karşıya kalacağı ve önceden oluşturulmuş çalışma programlarının aksayacağının kabul edilmesi gerekir....