Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından konut kredisi borcunun tamamen ödenerek kapatıldığı ve davalı bankanın ipoteğin fekki için gerekli işlemleri yerine getirmediği dosya kapsamından sabittir. Konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki doğmuş ve doğacak alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümler yerleşik içtihatlara göre geçersiz şart niteliğinde olup, yazılmamış sayılırlar. Bu durumda HMK 884 maddesi gereğince borcu ödeyen malikin ipoteğin fekki talebinde haklıdır. Açıklanan nedenlerle İDM kararı yasal mevzuat dosya kapsamı ve vicdani kanıya uygun tesis edilmiş olmakla davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olarak karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Şubesi'nden .... derece ipotekli konut kredisi kullandığını, .... derece ipoteğin davalı ... ......... Şubesi'ne ait olduğunu, davalı tarafından taşınmaz üzerindeki .... derece ipoteğin fekki için müvekkili bankanın ..... isimli şahsın hesabına kredi bloke çözüm tarihi itibariyle ödenmesini taahhüt ettiğini, taahhüde istinaden müvekkili banka tarafından ....832,... TL ve ...,00 TL komisyon olmak üzere toplam ....847,......

    Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde "taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu" yönündeki kayıt yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır. Ayrıca bankadan kullanılan diğer kredilerin katedildiği, alacağın taraflar arasında kesin halini aldığı konusunda da bir iddia ve ispat mevcut değildir. Bu durumda bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında sayılması ve bu şekilde davanın kabulü doğru olmamıştır....

      Tüketici Mahkemesinin 2017/511 Esas, 2018/441 Karar sayılı ve 18/12/2018 tarihli kararı ile; "Söz konusu taşınmazın 08/11/2013 tarihinde ipotekli olarak T1'ye satıldığı, bu tarihten sonra konut kredisinin tüm borçlarının 11/08/2014 tarihinde kapatıldığı bu hususun ihtilaflı olmadığı , borç bitiminden sonra bankaya ipoteğin fekki için başvurulup olumsuz sonuç alındığı, bunun üzerine ipoteğin kaldırılması için mahkememizde dava açıldığı, dava devam ederken söz konusu taşınmazın Gülhan Tatlı'ya ipotekli olarak devredildiği, Gülhan Tatlının davaya dahil edildiği, taşınmaz üzerinde malik sıfatı kalmayan T1'nin aktif husumetinin kalmadığı anlaşıldığından davanın T1 yönünden reddinin gerektiği, Gülhan tatlı yönünden devam eden davanın yine yukarıda açıklanan nedenle haksız şarta bağlı olarak tüm borcu ödenmiş konut kredisi için konulan ipoteğin fekkinin gerektiği, Gülhan Tatlı'ya karşı davalı banka tarafından, maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin paraya çevrilmesi için Ankara...

      tespitine, sözü edilen tüketici kredisi kapatılmış olduğundan bu kredi nedeniyle verilmiş yukarıda tarih, sayı ve miktarı belirtilmiş teminat ipoteğinin fekkine karar verilmesini istemiştir....

        Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin konut kredisi ile almış olduğu evin taksitlerini iflas ettikten sonra ödemekte zorlandığını, bu süreçte ödemeye kayınpederi olan Alaattin Muharremoğlu'nun yardımcı olduğunu, kayınpederinin bu sebeple evin üzerine ipotek koyduğunu, mesken edinmek için alınan kredi karşılığında konulan ipotek zorunlu olduğu gibi kişinin meskenini korumak için aldığı borç para için konulan ipoteğin de zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin kayınpederi Alaattin Muharremoğlu lehine konulan ipoteğin de zorunlu ipotek olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı şikayet davasıdır....

        Konut finansmanı kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edilmesi halinde ipoteğin konut kredisi dışında aktedilen sözleşmelerden kaynaklanan borçlarında teminatı olduğuna ilişkin kayıtlar İpotek aktinde yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıtlardır. Bu durumda mahkemece, konut kredisine ilişkin borç bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa sadece bu borcun ipotek kapsamında kaldığı kabulünden hareketle karar verilmesi gerekirken bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ve takip konusu ipotek bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin ipotek kapsamında kaldığı gerekçesiyle, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan T.C....

          Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının, BankaJnm Şubesinden konut kredisi kullandığı, konut kredisinin teminatı olarak iş bu konuta davalı banka tarafından ipotek tesis edildiği, davacının konut kredisi taksitlerini ödeyerek kredi borcunu kapattığı, ödemeler bittiği halde ipoteğin fekkinin yapılmadığı, bu sebeplerle; müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis olunan ipoteğin fekkine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılarak karar verilmesini talep ve iddia etmiştir....

          Kat 6 no.lu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazı ipotekli olarak 31.10.2017 tarihinde satın alındığını, davalı banka lehine dava dışı eski malik tarafından 28.04.2010 tarih ve 3260 sayılı ipotek senedi ile tesis edilen 130.000,00 TL bedelli ipotek şerhi bulunduğunu, dava konusu ipoteğin dayanağının dava dışı eski malik tarafından kullanılan Konut Finansmanı Kredisi olduğunu, dava dışı eski malik tarafından 28.04.2010 tarihinde davalı bankadan kullanılan Konut Finansmanı Kredisi ile dava konusu taşınmaz satın aldığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirkete ait olan İstanbul ili Kadıköy ilçesi Hasanpaşa Mahallesi 133 pafta 466 ada 50 parselde bulunan 20/492 arsa paylı 1. kat 6 no.lu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmaz üzerinde dava dışı eski malik tarafından kullanılan konut finansmanı kredisi kapsamında davalı banka lehine 28.04.2010 tarih ve 3260 sayılı ipotek senedi ile tesis edilen 130.000,00 TL bedelli ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı, davalı bankadan 1.3.2006 tarihli konut kredisi sözleşmesi ile 45.000 TL kredi kullanarak konut satın aldığını ve konut üzerinde ipotek konulduğunu, borcunu ödediği halde konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, gerekçe olarak ipotek sözleşmesinde davacının davalı bankaya olan sair borçları içinde ipoteğin devam edeceğine ilişkin maddenin ileri sürüldüğünü, oysa konut kredisi için ipotek verdiğini ve borcunda kapatıldığını bildirerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka ipotek sözleşmesinin 1.maddesinde davacının sair borçları ödeninceye dek ipoteğin baki kalacağının kararlaştırıldığını, davacının ticari ilişkileri nedeniyle verdiği bonolardan dolayı bankaya borçlu olduğundan ipoteğin kaldırılmaması gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşme ve 1.3.2006 tarihli ipotek senedinin 1.maddesinde”.....

            UYAP Entegrasyonu