"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muris tarafından taşınmazın satın alınması sırasında bankadan alınan konut kredisi nedeniyle konulan ipoteğin fekki ve manevi tazminat isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, ipotekli halde satın aldığı taşınmaz üzerindeki ipoteğin, ipoteğe esas kredi borcunun kapatılması nedeniyle terkin edilmesi için davalıya noter kanalıyla ihtar çektiğini, ancak davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek, ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili banka tarafından dava konusu taşınmaz üzerine, dava dışı ...'ın kullanmış olduğu kredilerin teminatı olmak üzere ipotek tesis edildiğini, davacının dava konusu taşınmazın ipotekli olduğunu bilerek satın aldığını, ipoteğin ...'...
Bankaya karşı doğmuş ve doğacak diğer bütün borçlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebeplerden bankanın Merkez ve Şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 235.000,00 TL.sine kadar (...)" hükmü nedeniyle üst sınır ipoteği tesis edildiği, ipotek tesis edildikten sonra taşınmaza ilişkin davalı bankaya olan tüm borçlar kapatıldığı halde, davacının ,davalı bankaya olan diğer borçlarından dolayı konut kredisine dayalı olarak konulan ipoteğin kaldırılmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında dava konusu kredi sözleşmesinin konut kredisinden kaynaklandığı ve bu kredi borcunun kapatılmış olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında ki uyuşmazlık, konut kredisi için belirlenen ipoteğin, kredi kullanıcısının bankaya olan başka borçları için teminat sağlayıp sağlayamayacağı noktasındadır....
e ait taşınmazı satın almak üzere davalı bankadan 63.000 TL bedelli konut kredisi kullandığını, davalı bankanın müdürü ile satıcı A...... arasındaki hileli ilişkiye dayalı olarak taşınmazın satın alınmasından önce kurulan ipoteği, yazım şekli itibariyle konut kredisi kullanılması nedeniyle tesis olunacak ipotek zannederek bu ipotekle birlikte satın aldığını, sonrasında krediyi kapatmak istediğinde satıcının borçları nedeniyle ipoteğin kaldırılamayacağının bildirildiğini, davalı bankanın müdürü ile satıcının dolandırıcılık suçlarından yargılandığını ve satıcının borçları nedeniyle davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra takibi yapıldığını ileri sürerek; aşınmaz üzerindeki ipoteğin sadece kullanılan konut kredisinin teminatı olarak yapıldığının tespiti ile bu şekilde tapuya tesciline,icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan 2009 yılında 90.000,00-TL tutarında konut kredisi kullandığını, bu kredi ile ..... İli, ... İlçesi,.... Mahallesi, ... Pafta,.... ada, ....parsel de kurulu binadan konutu satın aldığını, davalı banka tarafından da kredi kullanımı sırasında bu konut üzerine 180.000 TL üzerinden ipotek konulduğunu, kredinin son taksitini Ekim 2014 tarihinde ödeyerek borcu bitirdiğini, şifahi talebine rağmen ipoteği kaldırmayan bankaya 20/04/2015 tarihinde iadeli taahhütlü yazılı mektupla müracaat ederek ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, ipoteğin kaldırılmadığını belirterek taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekkini istemiştir....
Somut olayda, davacı, dava dışı ... ile davalı banka arasında imzalanan konut kredisi sözleşmesi gereğince davalı banka lehine ipotek konulan taşınmazı satın aldığını, satıştan önce konut kredisi borcunun tamamen ödenmiş olmasına rağmen davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmış olup, uyuşmazlıkta konut kredi sözleşmesinden kaynaklandığına göre, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
AŞ. lehine 17.12.2010 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, ipotek senedinde ''...... süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, Konut destek kredisi sözleşmeleri, Tüketici kredisi sözleşmeleri ve Genel kredi taahhütnameleri/ Genel kredi sözleşmeleri ile bundan böyle tevdi edeceği ... süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, Konut destek kredisi sözleşmeleri, Tüketici kredisi sözleşmeleri ve Genel kredi taahhütnameleri/Genel kredi sözleşmeleri uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından, ... ile ilgili olarak Bankaya veya bankanın diğer şubelerine ve ... şubesine karşı asaleten ve/veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi, resim, harç, fon ...'' şeklindeki beyan ve taahhüt dikkate alındığında söz konusu ipoteğin, sadece konut kredisine münhasır verilmediği, iradi olarak verilen ipoteklerden olduğu, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı, Dairemizin 02.06.2022...
Davacı vekili, müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu edilen ipoteğin 210.000,00 TL olduğunu dolayısıyla bu miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, borcu biten kredi sözleşmesi için kurulan ipoteğin kaldırılması için tüketicinin yazılı talebinin şart olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediği, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacının borcun bitiminde ipoteğin kaldırılması için talepte bulunması gerektiğini, ipoteğin kendiliğinden kaldırılamayacağını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında konut kredisine ilişki akdi ilişki kurulduğu, kullanılan konut kredisi nedeniyle taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, borcun ödeme ile sonlandığı, ipoteğin yargılama aşamasında kaldırıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur....
Buna göre dava konusu taşınmazın edinme tarihi ve şeklini gösterir şekilde takyidatlı tapu kayıtları ile akit tabloları, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin haczedilmezlik şikayetine engel olup olmayacağının ve zorunlu ipoteklerden olup olmadığının tespit ve tayini bakımından ipotek akit tablosu tapu müdürlüğünden celp edilmiş, bunun yanı sıra dava dışı Denizbank A.Ş'nin taşınmaz üzerinde ipoteğinin bulunduğu görülmekle davacının kullandığı krediye ilişkin ipoteğin mahiyetinin, hangi kredinin teminatı olarak verildiğinin (konut kredisi, ihtiyaç kredisi, ticari kredi vb. nedenle ), devam edip etmediğinin, konulan ipoteğin zorunlu ipoteklerden (örneğin konut kredisinden kaynaklı zorunlu ipotek ) olup olmadığının, zorunlu ipotek değilse ipoteğe konu kredi borcunun ödenip ödenmediğinin tespit ve tayini bakımından buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilerek incelenmiştir....
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin konut kredisi ile almış olduğu evin taksitlerini iflas ettikten sonra ödemekte zorlandığını, bu süreçte ödemeye kayınpederi olan Alaattin Muharremoğlu'nun yardımcı olduğunu, kayınpederinin bu sebeple evin üzerine ipotek koyduğunu, mesken edinmek için alınan kredi karşılığında konulan ipotek zorunlu olduğu gibi kişinin meskenini korumak için aldığı borç para için konulan ipoteğin de zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin kayınpederi Alaattin Muharremoğlu lehine konulan ipoteğin de zorunlu ipotek olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı şikayet davasıdır....