- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ...’nun davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle karşılığında adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirildiğini, daha sonra üzerindeki bu kayıt ile taşınmazın müvekkiline satın alındığını ve konut kredisine konu son taksitinde müvekkilince davalı bankaya ödendiği halde bankanın bu kez ipotek veren ...’nun kredi kartı sözleşmesinden doğan borcunu gerekçe göstererek ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla müvekkili ve ipotek veren aleyhine takip yaptığını oysa ipoteğe konu borç ilişkisinin sonlandığını ve müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...’nun konut kredisi dışında ayrıca akdettiği kredi kartı sözleşmesinden dolayı da müvekkili bankaya borçlu olduğunu ve böylece ipotek verdiği taşınmazın teminat vasfının sürdüğünü bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
nin gerek yurt içinde gerek yurtdışında tüm şubeleri tarafından adı geçen lehine açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredisi sözleşmeleri ve her türlü kredileri nedeniyle adı geçenin alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 382.500 TL kadar olan kısmı ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak taahhütnamelerde belirtilen akdi faiz ile temerrüt faizlerini ve bunları gider vergilerini, komisyonlar ile kredi sözleşmesinden doğan her türlü masrafları, icra takip ve yargılama giderlerini, yasla avukatlık ücretini ve bunun gider vergi gibi tahsilini teminen taşınmazı, müştemilatı mütemmim cüzü ile halen mevcut ve ileride doğacak teferruatları kapsayacak şekilde bankaya teminat olarak 1. derecede fekki bankaya bildirilinceye kadar ipotek etmeyi kabul ediyoruz..." şeklindeki beyan ve taahhüt dikkate alındığında söz konusu ipoteğin, sadece konut kredisine münhasır verilmediği, iradi olarak verilen ipoteklerden olduğu, borçlunun kullandığı/kullanacağı...
Davacı taraf, ipotek alacaklısı olması nedeniyle hacizli alacaklılardan önce sıra cetvelinde kendisine yer verilmesi gerektiğini, alacağının ipotekle teminat altına alınmış olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; kredili mevduat hesabının tahsilinin konut kredisine dahil edilemeyeceğini savunmuştur. "...Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır. İpotek aktinde taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu yönündeki kayıt, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır....
Somut olayda, “Konut Finansman Kredisi Sözleşmesi” kapsamında alınan kesin borç ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında icra emri gönderildiği, borçlunun takibin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibe konu ipotek, konut finansmanı kredisinin teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut finansman kredisi, bir tür tüketici kredisi olmakla ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı, Tüketici Kanununa tâbi olduğundan, ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılması ve borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesine engel bir durum yoktur....
Yukarıda da belirtildiği üzere taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekkini isteme hakkı taşınmaz malikine ait olup ipotek alacaklısı sıfatı bulunan davacının davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine," karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, 03.08.2015 tarihinde Konut Kredisine ilişkin 1.Derecede 219.820,32- TL'ye konulan ipoteğin,07.08.2015 tarihinde İhtiyaç Kredisine ilişkin 2....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/1141 Esas sayılı takip dosyasından konulan hacizleri öğrendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 06/08/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya tebliğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı , bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
kredisi sözleşmesi olduğunu, bankanın müvekkilini bilgilendirmeden ve yahut sonradan yaptığı değişikliğin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine dengesizliğe neden olduğunu, müvekkilinin konut almak maksadı ile kredi istediğini, ilgili bankanın konut kredisi verdiğini, yapılan işlemin konut kredisi ipoteği olduğunu, bu ipoteğin zorunlu ipotek olup meskeniyet şikayeti yapma hakkını verdiğini belirterek, kararın kaldırılmasına şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, dava dışı ... isimli müşteri tarafından satın alacağı daire için müvekkili bankanın Natoyolu şubesine, konut kredisi başvurusunda bulunduğunu, yapılan araştırmada konut üzerinde, konut maliki olarak gözüken dava dışı ...'a davalı banka tarafından 22.12.2015 tarihinde kullandırılan konut kredisinin teminatını teşkil etmek üzere; Ankara ili,... ilçesi, ... Mahallesi, ... Ada, ...Parsel, 24 no'lu gayrimenkul üzerinde davalı banka lehine 1. derece 100.000,00 TL bedelli ipotek alındığını, davalı banka ile iletişime geçerek, dava dışı ... isimli müşterilerinin kendilerinden kullanacağı konut kredisi bedelini davalı bankaya ödemeleri karşılığında, davalı bankanın da dava dışı ...'...
nun müvekkilinin şubesinden söz konusu taşınmazı satın almak için konut kredisi başvurusunda bulunduğunu, müvekkili bankanın davalının 06/02/2017 tarihli ipotek fek taahhüdüne istinaden müvekkili adına borçlu ... ile imzalanan sözleşme uyarınca 110.000,00 TL konut kredisi kullandırarak, taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, davalının fek yazısında konut kredi borcunun ödenmesi halinde ipoteğin 5 iş günü içerisinde kayıtsız ve şartsız olarak kaldırılacağının taahhüt edildiğini, bankanın taahhüt yazısına istinaden 110.000,00 TL tutarın 17/02/2017 tarihinde ödendiğini, tutarın fazlasıyla ödenmesine rağmen davalının taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadığını belirterek söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....