Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada, İpoteğe ilişkin resmi senet incelenmesinde "...akdedilen/akdedilecek Konut Finansmanı Sözleşmesi'ne istinaden Türk Ekonomi Bankası A.Ş. tarafından açılmış veya açılacak Konut Kredisi Finansmanı Kredisinden doğmuş veya doğacak borçlar ve/veya borçlarını ile ... doğan her türlü kredi borcu ve masrafların ... teminatını teşkil etmek üzere ... ipotek tesisini kabul ve talep ediyorum/ediyoruz." şeklinde belirtildiği görülmekle ,şikayete konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu açıktır. Yukarıda açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsiz olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı ve müteveffa eş Coşkun Altuğ'un 19/07/2012 tarihinde evlendikleri, Coşkun Altuğ'un 14/03/2016 tarihinde vefat ettiği, "Ankara İli Sincan İlçesi Maraşal Çakmak Mahallesi 41 ada 17 parsel 1. kat 6 no'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmazın müteveffa eş Coşkun Altuğ tarafından 05/11/2015 tarihinde satış yolu ile edinildiği, taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı Türkiye Garanti Bankası lehine 05/11/2015 tarihli 151.905,00 TL bedelli, 37222 yevmiye no'lu ipoteğin konulduğu, satış ve ipotek işleminin aynı resmi senette yapıldığı, 05/11/2015 tarihli konut finansmanı sözleşmesi ve sözleşmenin eki ile ayrılmaz parçası olan kredi sözleşmesi tahtında ipotek tesis işlemi yapıldığı, bu itibarla dava konusu ipoteğin, taşınmazın edinilmesinde kullanılan konut kredisi nedeniyle tescil edildiği anlaşılmıştır....

Mahkemece, taşınmazın ipotek akit tablosunda davalıdan alınan 100.000 TL bedelli konut kredisi karşılığında taşınmaz üzerinde aynı bedelli ipotek tesis edildiği, tarafların açıklamalarına göre davacı ve davalı arasında konut kredisi kullandırılmasına ticari ilişkinin bulunmadığı, ipoteğin gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya 100.000 TL ipotek bedeli kadar borçlu olmadığının tespitine ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ipoteğe ilişkin 16.07.2009 tarih ve 8370 yevmiye nolu resmi senette ipoteğin, davacının davalı şirketten aldığı 100.000 TL bedel müvekkilinde konut kredisi için tesis edildiği belirtilmiştir. Böylece ipotek resmi senedinde davacının davalıdan 100.000 TL aldığı kendi imzası ile tasdik edilmiş olduğuna göre davacı, bu ipotek nedeniyle davalıdan bu miktar bir parayı almadığını ya da alıp da geri ödediğini yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır....

    in konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ... satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka bu ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmadığını, konut sahibi ...'in bankanın kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin de teminatı olarak alındığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını kabul etmemiş ve dava dışı ...'in , banka müşterisi ... Tekstil Şirketi arasında ile banka arasında imzalanan 23.10.2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu belirtmiştir. Genel kredi sözleşmesinin 61 ve 69. maddeleri ile ...'in 30.04.2010 tarihli ipotek tesciline ilişkin akit tablosunun incelenmesinde ipoteğin, ipotek veren ...'...

      den banka görevlileri ile de görüşme yaptıktan sonra konut finansmanı borcunun kapatılması durumunda ipoteğin kaldırılacağının söylenmesi üzerine satın aldığını, konut finansman kredi borcunun kapatılmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, bu defa satıcının 10.000,00 TL tutarında başka bir borcu daha bulunduğu belirtilerek onun da ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, o borcun da ödenmesine karşın başka borçlar çıkartıldığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

        in konut kredisi dışındaki borçlarından sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, konut kredisinin davalı bankadan dava dışı... tarafından kullanıldığı, davacının konut kredisi sözleşmesinin tarafı olmadığı, davacının...'in konut kredisi kullandığı ve üzerinde davalı bankanın ipoteği bulunan taşınmazı bu kişiden satın aldığı, uyuşmazlığın dava dışı...'in davalı bankadan kullandığı kredinin konut kredisi olup olmadığı ve davacının...'...

          Dava, kredi borcu teminatı olarak davalı yararına tesis edilen ve borç ödendiği halde kaldırılmayan ipoteğin fekki istemine ilişkin olup mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davacı tarafça davalı bankadan 450.000,00 TL tutarlı konut kredisi kullanılmış olup ilgili kredinin tüm taksitleri davacı tarafça ödenmek suretiyle kredi borcu kapatılmıştır. İhtilaf davalı tarafça, iş bu kredinin teminatı olarak davalı lehine konulan ipoteğin, ipotek fek harcı ile ipotek fek ücretinin davacı tarafça ödenmediği gerekçesiyle kaldırılmamasından kaynaklanmaktadır. Davacı tarafça dosyaya sunulan dekonttan anlaşıldığı üzere ipotek fek harcı ödenmiş olup, davalı tarafça talep edilen ipotek fek ücretinin ise, kredinin verilebilmesi için gerekli olan zorunlu giderler arasında yer almadığından, 13. Hukuk Dairesinin içtihatlarıyla sabit olduğu üzere, yasal dayanağı bulunmamaktadır....

            Mah., 5223 parsel, 4 nolu bağımsız bölüm üzerine, 03.02.2016 tarih ve 3222 yevmiye numarası ile davalı banka lehine 175.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, konut kredisi borcunun tamamını ödediğini ve ödemenin üzerinden yaklaşık 6 ay zaman geçmesine rağmen ipoteğin fek edilmediğini belirterek, davalı banka lehine kurulan 175.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkini istemiştir. II....

              S.2 Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde, borçlu tarafından şikayetçi banka lehine konut finansmanı kredisinden kaynaklı olarak, 160.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, ipoteğe konu taşınmazın ihale ile satışının yapıldığı, satış bedelinin paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde, şikayetçi Banka'ya ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takip kapsamında pay ayrıldığı, kalan miktarın ise şikayet olunanlar arasında paylaştırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin, konut finansmanı kredisinin teminatı olduğu tartışmasızdır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça önceki malik tarafından konut kredisi kullanmak amacıyla konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle ipoteğin fekki davasının açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; "Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut kredi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteğinden kaynaklandığı,bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

                UYAP Entegrasyonu