ya refinansman kredisi kullandırdığını, müşterilerin konut kredisi hesaplarına EFT ile havale yapıldığını ve davalı bankaya olan borçlarının kapatıldığını, müvekkili bankanın müşterilerin taşınmazları üzerinde 2. derece ve sırada ipoteği bulunduğunu, konut kredilerinin tamamen ödenmesine rağmen davalı bankanın bu taşınmazlar üzerindeki 1. derece ve sıradaki ipoteklerini kaldırmadığını, davalı bankanın üçüncü şahısların borçları nedeniyle her iki taşınmaz hakkında da hukuka aykırı olarak satış işlemlerine başladığını öğrendiklerini belirterek taşınmazlar üzerindeki davalı banka lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde davalı bankaya ödenen paranın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kaldırılması istenen ipoteklerin müvekkil bankanın doğmuş ve doğacak tüm alacakları için tesis edildiğini, ..... ve .......'...
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan kayıtlar nedeniyle söz konusu ipotek, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edilmiş ise de; banka tarafından ipoteğin konut kredisinin teminatı olarak kurulduğunun bildirildiği, borçlunun bankadan konut kredisi dışında kullandığı başkaca bir kredi bulunmadığı, konut kredisi dışında bankaya başka bir borcun bulunmadığı, bu durumda şikayete konu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin zorunlu ipotek niteliğinde olduğu ve haczedilmezlik şikayetine engel bulunmadığının kabulünün gerektiği kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davacının sosyal ve ekonomik durumu ile usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığı anlaşılan 16/08/2020 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak meskeniyet şikayeti yönünden davacının şikayetinin kısmen kabulüne ilişkin...
Davalı Akbank vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava dosyası ile müvekkili lehine tesisi edilen ipoteğin fekki talep olunan taşınmaz sayısı dikkate alındığında uyuşmazlığın tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceğini, davanın görev ve yetki itirazımız kapsamında İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, taşınmaz üzerindeki diğer takyidat lehdarlarına husumetin yaygınlaştırılmasına, müvekkili tarafından davacıya konut kredisi bulunmadığını, satıcı T8 Koza ile müvekkili arasında konut tedarikine ilişkin bir sözleşmenin de bulunmadığından dava konusu ihtilafla bağlı krediden de bahsedilmesinin mümkün olmadığını, esasa ilişkin itirazları kapsamında davanın esastan reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar banka tarafından ipoteğin konut kredisi kullanımı nedeniyle alındığı bildirilmiş ise de, celp edilen ipotek senedi incelendiğinde, ipoteğin her ne ad altında olursa olsun, doğmuş ve doğacak tüm kredilerin ve/veya kredi sayılan işlemlerin kurulması, teminat altına alınması ve/veya geri ödenmesi kaynaklı borçlarının da teminatını teşkil ettiğinin belirlendiği, buna göre söz konusu ipoteğin, zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu sebeple meskeniyet şikayetinde bulunulmasına engel teşkil ettiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
HD'nin yerleşmiş uygulaması gereğince taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu konut kredisi, zirai kredi, ya da esnaf kredisinden kaynaklanmamış olması durumunda ipotek veren borçlunun diğer alacaklılara karşı da haczedilmezlik iddiasından vazgeçmiş sayılacağı, bu kapsamda davacının davalı alacaklıya karşı da haczedilmezlik iddiasından vazgeçtiğinin kabulünün gerekeceği gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
-TL bedelli ipotek tesis ettiğini, davacının bütün edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacının 17/05/2018 tarihi itibariyle konut kredisinin tamamını ödediğini ve sözlü olarak ipoteğin fekkini davalı taraftan talep etmesine rağmen, davalı tarafın bugüne kadar ipoteği kaldırmadığını, bildirerek 20/09/2007 tarihli konut kredisi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ve iş bu kredinin teminatı olarak alınan Mersin İli, Akdeniz İlçesi, 277 Ada, 7 Parsel, 3. Kat, 5 nolu bağmsız bölüm üzerine 03/02/2012 tarih ve 1952 yevmiye numarası ile 134.033,40.-TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; davacı Dilek Alıcı vekilinin davalı T3 aleyhine açtığı ipoteğin fekki davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, davalı banka alacağı nedeniyle ipotekli taşınmazın davacı bankadan konut kredisi kullanan üçüncü kişiye satışı nedeniyle davalı bankanın alacağının davacı banka müşterisinin kullandığı krediden ödeme yapılmak suretiyle kapatılması halinde ipoteğin kaldırılacağı taahhüdüne ve ödemenin yapılmış olmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığı iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, takibe konu ipotek, tüketici kredisi niteliğinde olan konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, alacağın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu'na tabi olmakla kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden, bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamaz. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. Ancak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabilir. Borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebilir. Bu durumda mahkemece, icra emrinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bursa .......
Mah., 342 ada, 18 parsel, 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine 08.05.2015 tarih ve 9796 yevmiye numarası ile davalı banka lehine 150.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, konut kredisi borcunun tamamını ödediğini ve ödemenin üzerinden yeterli zaman geçmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ..., ... Mah., 342 ada, 18 parsel, 2 numaralı bağımsız bölüm üzerinde 08.05.2015 tarih ve 9796 yevmiye numarası ile davalı banka lehine tesis edilen 150.000,00 TL bedelli ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, ipoteğin fekkini talep etmiştir. II....
ipotek 1 sıraya çıkmak üzere işlem yapılmak üzere davalı banka ile anlaştıklarını, davalı bankanın Bomonti Şubesi tarafından kullandırılan 93.750,00 TL konut kredisi bedeli satıcı Apdullah Ergül'ün Vakıflar Bankasında bulunan ipotek hesabına ödenerek ipoteğin fekki sağlanması gerekir iken konut kredisi bankacılık teammüllerine aykırı olarak davalı bankanın Bomonti Şubesi tarafından satıcı Apdullah Ergül'ün şahsi hesabına gönderildiğini, Bomonti şubesi sorunu çözemediği için Vakıflar Bankası T.A.O tarafından İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2017/1627 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanıldığını, bankanın vermiş olduğu 93.750,00 TL maddi zararın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....