WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep edilmediğini, davalı babanın çocuğun giderlerine katılması gerektiğini ileri sürerek; çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir . Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çocuk için aylık 400.00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir . Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir....

    Toplanan deliller dinlenilen tanık beyanları ve 09.07.2021 tarihli sosyal inceleme raporuna göre; davalı babanın olumlu ebeveynlik becerilerinin olmadığı ve çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışların mevcut olduğu onlara şiddet uyguladığı ancak bu durumun çocukla ... arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla ... arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının engelli çocuk Alanur'u yurt dışına kaçırma niyetiyle hareket ettiğini, zira davalının engelli çocuk için Hollanda devletinin sağladığı maddi desteği almayı planladığını, şahsi ilişkinin çocukların huzurunu bozduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şahsi ilişkinin kaldırılması talebinden ibarettir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

      İcra Müdürlüğünün 2019/8690 sayılı ortak çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin icrasına ilişkin takip dosyasının getirtilerek kişisel ilişki ve velayet yönlerinden irdelenmesi, 14.05.2021 tarihli çocuk teslim tutanağında adı geçen pedagog ve icra memurunun dinlenilmesi ve Ankara 7. Aile Mahkemesinde görülen 2021/633 Esas sayılı kişisel ilişkinin kaldırılması davası ile iş bu dava arasında hukuki bir bağlantı olduğundan ilgili dosyanın iş bu dosya ile birleştirilmesi (HMK m. 166) ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekmektedir....

      Davalı babanın iştirak nafakasına yönelik istinaf isteğinin incelenmesine gelince; Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m.182/2), küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK m.329/1) amir hükümleri gereğince, davacı annenin davanın başından itibaren fiilen kendisi ile birlikte yaşayan ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin bulunduğunun, ortak çocuklar yararına “Dava tarihinden geçerli" olacak şekilde ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK m. 329/1), velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası (TMK m.182/2) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre (Yargıtay 2....

      aylık 100,00 TL iştirak nafakası olarak DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2- Davalı ile müşterek çocuk arasında, davalının kaldığı ceza infaz kurumu tarafından 19 mayıs, 29 ekim, yılbaşı, Ramazan ve Kurban bayramları ile temmuz ve ağustos ayına ilişkin açık görüş günlerinde (dönemlerinde) ceza infaz kurumu tarafından davalı yönünden tayin edilecek açık görüş gün ve saatinde, ilgili her bir dönem için bir defaya mahsus olmak üzere KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE, 3- Davalı ile müşterek çocuk arasında ceza evi tarafından belirlenen açık görüş dönemi içinde kişisel ilişkinin gerçekleştirileceği gün, müşterek çocuğun sabah saat 09.00 davalının babası T.C. no.lu dede Süleyman Açıkgöz tarafından anneden teslim alınmasına, dede Süleyman Açıkgöz'ün refakati ve sorumluluğunda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki sağlandıktan sonra çocuğun aynı gün saat 19.00 de anneye teslimi sureti ile şahsi ilişkinin yerine getirilmesine, 4- Davalı babanın bulunduğu cezaevinin kişisel ilişkinin...

      in velayetinin davacı anneye verildiği ve boşanma kararında çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacı annenin Hollanda'da işçi olup, 1.000 Euro aldığı, davalı babanın ise işi ve geliri bulunmadığı, evli ve üç çocuklu olduğu belirlenmiş olmasına rağmen dosya kapsamından, davacının yurt dışından döndüğü, artık çalışamadığı ve şartlarının zorlaştığını beyan ettiği görülmektedir. Eşlerin iştirak nafakası yükümlülüğü asıldır. Gelirinin olmadığının saptanması nafaka isteminin reddini gerektirmez. Çalışarak çocuğuna nafaka ödemek zorunluluğu vardır....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 1.250 TL ye yükseltilmesine ve küçük ile davalı arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince nafaka yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davada, 22.04.2008 tarihinde açılan dava ile 1.000 TL ye yükseltilen iştirak nafakasının, aradan geçen 5 yıllık süre ve küçüğün özel okulda öğrenim görmeye başlaması nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yükseltilmesi istenilmiştir. İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir....

          Davalı tarafça açılmış bir karşı dava olmaması, davacının davasının iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin kaldırılması davası olması nedeniyle davalının ortak velayet verilmemesi yönündeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararda davalı taraf ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisini uzun süreli kurarken aynı kararda babanın psikolojik sorunları olması ve müşterek çocuğa şiddet uygulaması nedeniyle davalı tarafa danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiğini, davalı babanın çocuk yetiştirme yeterliliğinin bulunmaması nedeniyle hakkında tedbir kararına hükmedilirken, aynı zamanda çocukla kişisel ilişki tesisine karar verilmesinin açıkça çelişki içerisinde olup bu kararın açıkça çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, uzman bilirkişinin SİR raporunda gerçek ve bilimin ışığında tespitlerin yapıldığını, bu nedenlerle müşterek çocuk ile davalı tarafı arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılması, yerel mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişki tesisi süresinin kısaltılması ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası tutarının arttırılmasına karar verilerek bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulüne, karşı tarafın...

          UYAP Entegrasyonu