olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerektiği anlaşılmış olup, davalı - karşı davacının müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik istinaf isteminin kabulü ile kişisel ilişki konusunda yeniden karar vermek gerekmiştir....
Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere ağır kusurlu olan kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru bulunmamıştır. 5- Mahkemece, 21.08.2015 doğumlu ortak çocuk ...’nın velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılmış, ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Farklı şehirde oturulması hali için de ortak çocuğun yaşına uygun olmayacak şekilde Ağustos ayında 30 gün boyunca yatılı olarak babanın yanında kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir....
Davacı anne, davalı babanın alkol ve kumar ile şiddet alışkanlığı nedeniyle kişisel ilişkinin yatısız olarak ve 2 haftada bir gözetmen eşliğinde 1 saat olacak şekilde kurulması talebi ile kararı istinaf etmiştir....
(HMK m.362/1-ç).Açıklanan sebeple davacı-karşı davalı babanın velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı babanın reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davacı babanın, çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi “boşanma kararı ile tesis edilen baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin bu aşamada yeterli olduğu” gerekçesiyle reddedilmiş, bu karara karşı davacı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/504 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasında tarafların boşandıklarını, boşanma davasının görüldüğü tarihte, davalının müşterek çocuk Aras'a hamile olduğundan 19/07/2017 tarihli protokolde, müşterek çocuklardan yalnızca Asya Nisa lehine aylık 600,00TL iştirak nafakası, müvekkili yararına da aylık 500,00TL yoksulluk nafakası, 15.000,00TL maddi tazminat ile 15.000,00TL manevi tazminat ödemeyi, 34 XX 377 plakalı aracı da maddi tazminat olarak müvekkile devir ve tescilini taahhüt ettiğini, mahkemece protokolün onaylandığını, boşanmanın 07/08/2017 tarihinde kesinleştiğini, davacının, boşanmanın kesinleşmesinden sonra, protokolde taahhüt ettiği hiçbir yükümlülüğü geliri yüksek olmasına rağmen yerine getirmediğini, davacı tarafın hakkını açıkça kötüye kullandığını, kötüniyetli olarak davayı ikame ettiğinin aşikar olduğunu, davacı tarafın elektrik işi ile uğraştığını, belli dönemlerde de çalıştığı şirketler aracılığıyla yurt dışına...
Davacı dava ve cevaba cevap dilekçesinde müşterek çocuğun yatılı öğrenci yurdunda kaldığını, yurt giderlerinin kendisi tarafından ödendiğini, hesap hareketleri incelendiğinde ödenmesi gereken nafaka bedellerinin bir kısmının davalının hesabına yatırıldığını, geri kalan kısmının ise müşterek çocuğun yurt aidatı, harçlık sair giderleri için yurt görevlisinin hesabına yatırıldığını beyan etmiş, bu hususlara ilişkin delillerini dava dilekçesinde göstermiş, hesap hareketlerini de dosyaya sunmuştur. Mahkemece davacının iştirak nafakası haricinde kendiliğinden çocuk için yapmış olduğu yurt giderleri ve harici giderlerin iştirak nafakasından mahsup edilmesini talep edilemeyeceği, bu konuda davalı anne ile yapılmış bir anlaşmanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında, davalı annenin sık sık yer değiştirdiği, velâyeti talep edilen çocuğun davalı anne tarafından yurt dışına çıkarılacağı, çocuğun yurt dışına çıkarılması halinde babadan uzaklaşacağı, ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ve çocukta onarılması güç psikolojik sorunlar yaşanacağı, velâyet düzenlemesinde; anne ve babanın tercihlerinden önce çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişiminin önem ve öncelik taşıdığı, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerektiği, çocukların bu konulardaki ... yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise o şekilde karar vermeye özen gösterilmesi gerektiği, işbu davada da davacı babanın öncelikle çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini talep ettiği, çocuğun ... süredir anne yanında kaldığı, kurulu...
Davacı vekilinin; müşterek çocuğun yurt dışına çıkış yasağına ilişkin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesinde; Davacı erkek vekilinin, dava dilekçesinde müşterek çocuğun yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ilişkin tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece, 23.10.2020 tarihli tensip tutanağı ile; tarafların müşterek çocuğu Marsel Akdeniz'in yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verildiği, 02.04.2021 tarihli gerekçeli karar ile de; yurt dışına çıkış yasağına ilişkin tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına hükmedildiği anlaşılmıştır....
kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir....
Davalı cevap dilekçesinde; davacıyı bırakıp yurt dışına gitmek gibi bir durumun söz konusu olmadığını, mecburi olarak çalışmak için yurt dışına gittiğini, davacı ile birlikte yaşadıkları dönemde evin tüm eşyalarının tarafınca alındığını, kendisinin davacının 2 çocuğuna da kendi çocuğuna da baktığını, yurt dışından izne geldiğinde hep birlikte yaşadıklarını, kendisinin oğlu ile sık sık görüştüğünü, ihtiyaçlarını karşıladığını ve harçlık verdiğini, müşterek çocuğunun tüm ihtiyaçlarını karşıladığını beyanla davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacı T1 tarafından davalı T3 aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile dava tarihinden geçerli olmak üzere tarafların müşterek çocuğu TC kimlik numaralı 23/15/2013 doğumlu Ufuk Şahin için aylık 1.250,00- TL. iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....