Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere ağır kusurlu olan kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilemez. O halde, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru bulunmamıştır. 5- Mahkemece, 21.08.2015 doğumlu ortak çocuk ...’nın velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılmış, ortak çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali” için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Farklı şehirde oturulması hali için de ortak çocuğun yaşına uygun olmayacak şekilde Ağustos ayında 30 gün boyunca yatılı olarak babanın yanında kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Günümüzde ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayrımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır. Kişisel ilişkinin değişen koşullara göre her zaman yeniden düzenlenmesi istenebilir....

    olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerektiği anlaşılmış olup, davalı - karşı davacının müşterek çocukla kurulan kişisel ilişkiye yönelik istinaf isteminin kabulü ile kişisel ilişki konusunda yeniden karar vermek gerekmiştir....

    Davacı anne, davalı babanın alkol ve kumar ile şiddet alışkanlığı nedeniyle kişisel ilişkinin yatısız olarak ve 2 haftada bir gözetmen eşliğinde 1 saat olacak şekilde kurulması talebi ile kararı istinaf etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2017/504 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasında tarafların boşandıklarını, boşanma davasının görüldüğü tarihte, davalının müşterek çocuk Aras'a hamile olduğundan 19/07/2017 tarihli protokolde, müşterek çocuklardan yalnızca Asya Nisa lehine aylık 600,00TL iştirak nafakası, müvekkili yararına da aylık 500,00TL yoksulluk nafakası, 15.000,00TL maddi tazminat ile 15.000,00TL manevi tazminat ödemeyi, 34 XX 377 plakalı aracı da maddi tazminat olarak müvekkile devir ve tescilini taahhüt ettiğini, mahkemece protokolün onaylandığını, boşanmanın 07/08/2017 tarihinde kesinleştiğini, davacının, boşanmanın kesinleşmesinden sonra, protokolde taahhüt ettiği hiçbir yükümlülüğü geliri yüksek olmasına rağmen yerine getirmediğini, davacı tarafın hakkını açıkça kötüye kullandığını, kötüniyetli olarak davayı ikame ettiğinin aşikar olduğunu, davacı tarafın elektrik işi ile uğraştığını, belli dönemlerde de çalıştığı şirketler aracılığıyla yurt dışına...

    Davacı dava ve cevaba cevap dilekçesinde müşterek çocuğun yatılı öğrenci yurdunda kaldığını, yurt giderlerinin kendisi tarafından ödendiğini, hesap hareketleri incelendiğinde ödenmesi gereken nafaka bedellerinin bir kısmının davalının hesabına yatırıldığını, geri kalan kısmının ise müşterek çocuğun yurt aidatı, harçlık sair giderleri için yurt görevlisinin hesabına yatırıldığını beyan etmiş, bu hususlara ilişkin delillerini dava dilekçesinde göstermiş, hesap hareketlerini de dosyaya sunmuştur. Mahkemece davacının iştirak nafakası haricinde kendiliğinden çocuk için yapmış olduğu yurt giderleri ve harici giderlerin iştirak nafakasından mahsup edilmesini talep edilemeyeceği, bu konuda davalı anne ile yapılmış bir anlaşmanın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      yönelik istinaf talebinin esastan reddine, erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüyle kararın bu yönden kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilmesi suretiyle tarafların kişisel ilişkinin yeniden tesisi hakkında talepleri olmadığından, ortak çocuk ... ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tarafların boşanmaları ile hükmedilen şekilde aynen devamına, erkeğin iştirak nafakası yönünden hükmedilen vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesince ret ve kabul edilen iştirak nafakası yönünden kadın ve erkek lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir. 2.Davacı erkek vekili 27.10.2022 tarihli dilekçesinde; kadının İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesine rağmen erkek lehine verilen vekâlet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu durumun erkek lehine kazanılmış bir hak olduğunu öte yandan erkeğin istinaf talepleri kabul edilerek yeniden hüküm tesis edilmesine...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında, davalı annenin sık sık yer değiştirdiği, velâyeti talep edilen çocuğun davalı anne tarafından yurt dışına çıkarılacağı, çocuğun yurt dışına çıkarılması halinde babadan uzaklaşacağı, ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ve çocukta onarılması güç psikolojik sorunlar yaşanacağı, velâyet düzenlemesinde; anne ve babanın tercihlerinden önce çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişiminin önem ve öncelik taşıdığı, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerektiği, çocukların bu konulardaki ... yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise o şekilde karar vermeye özen gösterilmesi gerektiği, işbu davada da davacı babanın öncelikle çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini talep ettiği, çocuğun ... süredir anne yanında kaldığı, kurulu...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından iştirak nafaka miktarı ile kişisel ilişki süresine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuklar 2012 doğumlu ....ile baba arasında "aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

            kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir....

              Davacı vekilinin; müşterek çocuğun yurt dışına çıkış yasağına ilişkin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin incelenmesinde; Davacı erkek vekilinin, dava dilekçesinde müşterek çocuğun yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ilişkin tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece, 23.10.2020 tarihli tensip tutanağı ile; tarafların müşterek çocuğu Marsel Akdeniz'in yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verildiği, 02.04.2021 tarihli gerekçeli karar ile de; yurt dışına çıkış yasağına ilişkin tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına hükmedildiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu