Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından delil olarak bildirilen ve incelenmesine gerek duyulan Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/220 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.10.2010(Çrş)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanma ve ziynet eşyasının iadesi talebine ilişkin olup; 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

      davalıya geri almamak koşulu ile rızaen verdiğine dair somut bir delil olmadığı, düğünde takılan ziynet eşyasının kadına ait olduğu bir bütün olarak değerlendirildiğinde ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedel yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Davalı vekili 16.2.2007 günlü cevap dilekçesinde; belirtilen ziynet eşyalarının davacı tarafından evden ayrılmadan önce yanında götürdüğünü, kalan hiçbir ziynet eşyasının olmadığını, bu nedenle ziynet eşyalarına ilişkin davanın esastan reddine, dava dilekçesinde şahsi eşyaları ile ev ve ziynet eşyaları olarak nitelendirilen eşyaların vekil edeninin evinde olduğunu, istendiği zaman vekil edeninin bu eşyaları iadeye hazır bulunduğunu, aracın evlilik tarihinden önce alındığını, bu nedenle davacının bir katkısının bulunmadığını açıklayarak araca ilişkin davanın da reddine karar verilmesini savunmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu ziynetlerin iade edilmemek üzere kocaya verildiği kanıtlanmış olmadıkça, aynen veya bedelinin iadesi esastır. Davalı-davacı (kadın) tarafından iadesi talep edilen ziynet eşyalarının davacı-davalı (koca) tarafından evlilik birliği içinde davalı-davacı kadından alınıp bozdurulduğu, ancak iade edilmediği toplanan delillerle sabittir....

        Aile Mahkemesi'nin 2017/49 E. 2019/160 K. sayılı 17/04/2018 tarihli kararı ile;davacı tarafından davalı aleyhine ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi talebi ile açılan alacak davasının ispat edilememesi nedeniyle reddine, karar verilmiştir....

        Dava; ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. 1- Ziynet eşyasına ilişkin hükmün temyiz itirazları yönünden; Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 1- Kusur tespiti nafaka ve tazminatlar yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olanı boşanma ve ziynet ve kişisel eşyalarının iadesi davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; reddedilen 2 adet yarım altın ve 1 adet tam altın ile reddedilen kişisel eşyaların iadesi davası, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden, davalı taraf, kusur tespiti, hükmedilen nafakalar ile manevi tazminat ile ziynetler yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

          Ancak; kural olarak ziynet eşyaları, kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların, iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Somut olayda, davalı koca; "....ziynetlerin, kendi aile ve akrabaları tarafından takıldığını,ziynet eşyasının kadına özel olarak takılan kolye, küpe, saat, yüzük olarak kabul edilmesi gerektiğini, takıların evlilik birliği içinde davacı kadının rızası ile bozdurulduğunu " ifade etmiştir ve davalının bu beyanı kendisini bağlar....

            Ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04/03/2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, erkek tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı erkek ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Bu bağlamda davacı kadın; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür....

            UYAP Entegrasyonu