Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....

    Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2019/266 ESAS-2020/580 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların 31/07/2013 tarihinde evlendiğini, düğünde 12 adet her biri 10'ar gr bilezik ziynet eşyası takıldığını, boşanma davasının ilk açıldığında müvekkilinin ortak konuttan polis marifetiyle ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini ve yanına sadece kıyafetlerini aldığını, düğünde takılan ziynetlerini ise davalı eski eşiyle ortak yaşadığı konutta bırakmak zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydıyla müvekkiline ait olan 12 adet 10'ar gram düz bilezik ziynet eşyasının tarafına aynen iadesi ve teslimine olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki kişisel eşyanın iadesi davasına dair ... 1. Aile Mahkemesinden verilen 14/12/2015 günlü ve 2014/1407 E. - 2015/1752 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 06.12.2017 günlü ve 2016/6995 E. - 2017/17096 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava kişisel eşyadan kaynaklı alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı kadın süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ziynet eşya davasını ispat edemediğini, ziynet eşyası davasının reddi yerine kabulünün hatalı olduğunu, araç bedeli yönünden ise aracın davalının babası tarafından alındığını, davalının kişisel malı olduğunu belirterek, mal rejimi davasının da reddinin gerektiğini belirterek, iki dava yönünden de istinafa başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ziynet eşyası ve mal rejiminden kaynaklı katılma alacağına (TMK 236) ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

        Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişan eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalıya nişan hediyesi olarak takılan ziynet eşyalarının nişanın bozulması nedeniyle aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili, davalıya takılan ziynet eşyalarının davacıya iade edildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          22 ayar altın bileklik, çocuğun sünnet düğününde ise 2 adet cumhuriyet altını, 3 yarım altın, 7 çeyrek altın takıldığını, müvekkilinin kişisel malı niteliğindeki ziynet eşyalarının iadesi için öncelikle iyi niyetli olarak davalı tarafa noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafından da cevaben sorumluluk almamak maksadıyla altınların kendisinde olduğu gerçeğinin inkar edildiğini bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkiline ait olan ziynet eşyasının taraflarına aynen iadesi ve teslimine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin yasal faizi ile ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          SIFATIYLA) Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin onama ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu