"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının aynen, mümkün olmazsa bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet eşyasının aynen iade isteminin reddine, alacak isteminin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 570.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Somut olayda, tarafların dava tarihi olan 12/03/2013 tarihinden sonra 26/02/2015 tarihli mahkeme kararı ile boşandıkları, davacı tarafından, kendisine ... sırasında takılan ziynet eşyasının iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyasının, ... törenlerinde ve müşteki çocuk için takıldığı anlaşılmakla, 4787 sayılı Kanunun 1-4 ve TMK'nın aile hukuku ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Somut olayda; Taraflar arasındaki ihtilaflı konu ziynet eşyalarının davalı Hasan'ın kardeşi Hakan'ın düğününden sonra davacı tarafından müşterek haneye götürülüp götürülmediği ve davacı kadına takılan 30 adet yarım altının davacının ailesi tarafından sarraftan emanet olarak alınıp alınmadığıdır....
Mahkemece, davacı kadının evden ayrılırken tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce götürme fırsatını elde edemediğini tanık beyanları ile ispat edemediğini, yemin deliline dayanmış olan davacıya yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatıldığı, davacı tarafın yemin teklif ettiği, davalının yemin etmesi üzerine ispatlanamayan ziynet eşyaları yönünden davanın reddine, yargılama sırasında davalı tarafından davacıya iade edilen ziynet eşyaları dışındaki çeyiz eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI ESAS NO : 2015/14651 KARAR NO : 2016/976 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARAYKÖY ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2015 NUMARASI : 2015/216-2015/288 Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili boşanma dosyasından tefrik olunan ziynet eşyası istemli dilekçesinde tarafların 2010 yılında evlendiklerini, davalının düğün yaparken 30.000,00 TL borçlandığını, paraya ihtiyacı olduğunu iddia ederek nişan ve düğün sırasında takılan tüm ziynet eşyalarını geri vermek vaadiyle müvekkilinden aldığını, ancak ziynetleri bozdurarak bir kısmı ile kız kardeşine kalan kısmı ile ağabeyine araba almaları için verdiğini...
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır....
Davalı - karşı davacı tarafça karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf başvurusu yönünden istinaf harçları yatırıldığı, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların iadesi davaları yönünden istinaf harçları yatırılmadığı halde, sadece ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların iadesi davaları yönünden istinaf isteminin HMK'nın 344. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf isteminin de reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. O halde, ilk derece mahkemesinin davalının karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair 17/05/2021 tarihli Ek Kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların iadesi davaları yönünden verilen Ek Kararın isabetli olduğu anlaşılmış, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2019/710 ESAS-2021/505 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan 22 ayar 5'li burma bilezik (100 gr), 1 kelepçe (10 gram), 1 zinci kolye (100 gram), gerdanlık, yüzük küpe müvekkil tarafından borç alınarak satıldığını, sonrasında bu bilezikleri iade etmediğini, müvekkile düğünde takılan tüm ziynet eşyalarının iadesi mümkün olmadığı takdirde bedeli bilirkişi raporunda belirlendiğinde artırmak kaydı ile 500 TL'nin müvekkile iadesine, fazlaya ilişkin haklarının mahfuz tutarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyaları ve kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyaları ve kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 22/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....