"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kişisel mal niteliğindeki ziynet eşyasının iadesine ilişkin bulunduğuna ve tasfiyeye tabi malvarlığından olduğu ileri sürülmediğine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
eşyasının iadesi yönünden ise KESİN olmak üzere 29/04/2022 tarihinde OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
eşyasının iadesi yönünden ise KESİN olmak üzere 29/04/2022 tarihinde OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Mahkemece; ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulü ile, 122 gr 22 ayar altın x83.00 TL: 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün değil ise bedeli olan 10.126,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, çeyiz eşyasının iadesi davasının ispatlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı, davasında; eşinin kendisini döverek evden kovduğunu ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, 122 gr. 22 ayar altının bedelinin iadesi yönünde talepte bulunmuş, mahkemece de bu talebin kabulüne karar verilmiş ise de; davalıda kaldığını iddia ettiği ziynet eşyalarının cinsini, ayarını, neler olduğunu (çeyrek altın, bilezik,vs…) yargılama süresince açıklamadığı gibi, dinlenen davacı tanıkları da görgüye dayalı bu konuda herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır....
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı kadın vekili karar düzeltme dilekçesinde; müvekkilinin kişisel mal ile taşınmazın edinilmesine katkısının olduğunun sabit olduğunu, davalının iddialarının iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğunu, muvafakatlarının olmadığını, bu iddiaların incelenemeyeceğini, davalının kişisel mal iddialarının ispatlanamadığını, taşınmazın edinildiği dönemde davalının ödül kazanmadığını, bilirkişi raporları arasında çelişki olmadığını, güncel değer esas alınarak alacağın hesaplanmasının doğru olduğunu, fiyat farklılığının enflasyondan kaynaklı olduğunu, Mahkeme kararının doğru olduğunu belirterek kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmalık, davacının taşınmazın edinilmesinde kişisel malının kullanıp kullanılmadığı ve ispatı, kişisel mal savunmasının ispatı ve değerlendirilmesi, taşınmazın değerine yönelik raporlar arasında çelişki bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....
Mahkemece, davacının ev ve ziynet eşyalarına yönelik talebi tefrik edilip, tefrik edilen davada; HMK'nun 114/1-g ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ziynet eşyalarının aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili ile ev eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....
GEREKÇE : Dava, ziynet ve kişisel eşyanın iadesi talebine ilişkin olup, davacı tarafça reddedilen kısım yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve bunların elinden alındığını ispat yükü altındadır. Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından -hangi eşe takılmış olursa olsun- kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Buna göre somut olayda, varlığı ispatlanan ziynetler kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde olup, kadına aittir. Dosya kapsamında dilenen tanık beyanlarına göre; dava konusu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından bozdurulduğu anlaşılmaktadır....
Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. "Davacı-karşı davalı kadın iş bu davada 19.10.2011 tarihinde verdiği dava dilekçesi ile; boşanma ve fer'ileri yanında ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde bedelini talep etmiş, davalı-karşı davacı erkek ziynet eşyalarının araç alımında ve kadının borçlarının ödenmesinde kullanıldığını savunmuş, ziynet miktarına itiraz etmemiştir. Toplanan delillerden ziynetlerin bozdurulup erkek adına araç alımında kullanıldığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının açmış olduğu katılma alacağı davasının kabulü ile, 87.851,295 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının dava dilekçesine konu ettiği ziynet eşyasının iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi, ziynet eşyasından yapmış olduğu katkı neticesinde denkleştirme alacak talebinin, KYK kredisi ile Farabi Bursu'nun iadesi, ev eşyası yönünden yapmış olduğu talepleri kanıtlayamamış olması ve ziynet eşyasının kadının zilyedinde bulunacağına dair karine birlikte değerlendirildiğinde, bu talepler yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir....