Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen kişisel eşyanın iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    GEREKÇE : Davanın konusu kişisel eşyanın iadesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Davacı iadesi istenen ziynet eşyalarının varlığını ispat etmiş ise de, söz konusu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından rızası dışında elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiş, dilekçeler teatisi aşamasında açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet alacağı talebinin reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyalarının iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının (kişisel malların) iadesi istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226 ncı maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyalarının iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının (kişisel malların) iadesi istemine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226 ncı maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....

        Davacı vekili dava dilekçesinde, ... adet 80 gram ... ayar altın takı seti; ... adet her biri ... gram ağırlığında toplam 90 gram ... ayar altın burma bilezik, ... adet ... gram ağırlığında ... ayar altın küpe, ... adet ... gram ağırlığında ... ayar altın yüzük olmak üzere toplam 179 gram ziynet eşyasının aynen iadesini, mümkün değilse bilirkişi raporu ile belirlenecek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıyı bir akraba düğününe götürdüğünü, davacının o tarihten sonra müşterek haneye dönmediğini, davacının evden ayrılırken ziynetleri beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; ....853,00 TL ziynet bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

          Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, Yerel Mahkemece düğün masrafları için harcandığı kabul edilen ziynet eşyasının davacının rızası ile verilmesinin yeterli olup olmadığı, davalının, ziynet eşyalarının davacı tarafından bir daha iade edilmemek üzere verildiğini ispatlamasının gerekip gerekmediği, burada varılacak sonuca göre davalının düğün masrafları için harcanan ziynet eşyasını iade ile yükümlü olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. III. ÖN SORUN 12....

            Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir....

            İhtilaf düğünde takılan ziynet eşyasının taraflardan hangisine ait olduğu noktasındadır. 21. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabulü vardır. Söz konusu ziynet eşyasının (altın vs.) evlenme sebebiyle gerek ailelerce ve gerek yakınlarca kadına geleceğinin güvencesi olarak takıldığı kabul edildiğinden emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece genel kural kabul edilecektir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu