AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2022 NUMARASI : 2022/486 ESAS 2022/972 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ziynet eşyalarının davalı tarafından ödünç olarak geri ödemek üzere alındığını ancak iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 38.230,00 TL olarak ıslah etmek suretiyle faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıdan ziynet eşyası alınmadığını, davacının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece; davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne; davalı ... yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1) Dava; ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, bu talep kişisel malların iadesi kapsamındadır. ./.. -2- 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere, TMK’nun 118-395 maddelerinden kaynaklanan bütün davalara Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226. maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda davacı, davalı tarafından ziynet eşyasının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. Yine davacı süresinde ve usulüne uygun olarak yemin deliline de dayanmamıştır....
ile 2019/429 Esas sayılı dosyaları hakkında birleştirme kararı verildiği, yargılama aşamasında 2019/429 Esas sayılı dosyasında davacılar eş T1 ile Kayın peder T2 davalı Canan Vatan'a karşı açtığı 2019/279 Esas sayılı kişisel eşyaların iadesi dava dosyasının tefrik edilerek 2022/695 Esasına kaydedildiği ve görevsizlik kararı verildiği, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın evlilik birliği kurulurken düğünde takılan ziynet eşyalarının ve kişisel eşyaların iadesine ilişkin olduğu, taraflar arasında usulüne uygun olarak kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi ve bedeli istenen kişisel eşyaların evlilik birliği amacıyla takıldığı ve alındığının anlaşıldığı, 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk Medeni Kanunu'nun 2. kitabından kaynaklandığının görüldüğü, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin Aile Mahkemeleri olduğu" gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı...
Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik davanın konusu kalmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik davanın ise reddine karar verilmiş olup hükmü davacı temyiz etmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 14.04.2006 tarihinde evlendiklerini, düğünde davacıya takılan altınların kasada muhafaza edileceğinden bahisle davalı tarafından alındığını ve bir daha iade edilmediğini belirterek müşterek konutta kalan dava konusu çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise müşterek konutta kalan davacıya ait eşyaları iadeye hazır olduğunu, davacının ziynet eşyalarını ise almadığını savunmuştur....
Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Buna göre somut olayda; davacı dava konusu ziynetlerin 350 gr. Altın (22 ayar 6 tane 3'lü burgu bilezik, 1 takı seti, dört adet 22 ayar tekli bilezik) ile 20 adet cumhuriyet çeyrek altınının aynen iadesi mümkün olmadığı halde bedeli olan 59.500,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacının ziynet eşyalarını yanında götürmüş olduğunu, davacının ispat olarak göstermiş olduğu tüm düğün fotoğrafları ve kamera görüntülerininde beraberinde götürmüş olduğunu davacı tarafın iddia ettiği kadar bir ziynet eşyasının düğünde takılmamış olduğunu belirtmiştir....
Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; talep edilen miktarda ziynet eşyasının bulunmadığını, toplamda 150 civarı küçük altın ve muhtelif ölçülerde bilezik takıldığının doğru olduğunu; ancak, örf ve adetlere göre düğünde takılan tüm takıların erkek tarafına ait olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2014 NUMARASI : 2013/456-2014/455 Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; Tarafların 04/06/2009 tarihinde evlendiklerini, düğünde müvekkiline ailesi, eş dost ve akrabaları tarafından 12 tane bilezik, 70 adet küçük altın ve 4 tane de yarım altın ziynet eşyası takıldığını, davalının altınları müvekkilinden alarak bozdurduğunu, bedelinin davalıda kaldığını, müvekkilinin ziynetleri davalıdan istediğini, davalıdan bu konuda herhangi bir yanıt alamadığını, müvekkiline ait 12 adet bilezik, 70 tane küçük altın ve 4 tane de yarım altın ziynet eşyasının davacıya iadesini ve teslimini, olmadığı takdirde şimdilik 27.000 TL'nin dava...
Mahkemece; davacının ziynet eşyasının varlığını ve bunların elinden zorla alınarak bozdurulduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizin 21/05/2018 tarihli ve 2018/3187 E. 2018/5538 K. sayılı ilamıyla; davalının temyiz isteminin reddine karar verilerek, davacının bileziklerinin harcandığı ve iade edilmediği yönündeki iddiasını ispat ettiği, davalının bunları iade edilmemek üzere davacının rızası ile verdiğini kanıtlayamadığı, buna göre davacı tarafından varlığı ve bozdurularak harcandığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....