Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, "tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları" gerekçesiyle isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Mahkemece, alınan sosyal inceleme raporları ve tarafların ortak çocuklarının beyanları nazara alınarak 11.05.2003 doğumlu .... ile 02.04.2008 doğumlu ....'in velayetleri davacı- karşı davalı anneye bırakılmış, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

    Dosya kapsamında alınan uzman raporu, davalı babanın kişisel ilişkinin kısıtlanmasını gerektirir bir eyleminin ispatlanamadığı, kişisel ilişkinin çocuk için bir hak olduğu kadar velayet sahibi olmayan baba için de bir hak olduğu dikkate alındığında kişisel ilişkinin kısıtlanmasının küçüğün menfaatine olmayacağı kanaati oluşmakla davanın reddine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamı ile çocuğun menfaatine uygun olmakla davacı kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar, maddi tazminatın miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi ve kişisel ilişki yönünden, davalı erkek tarafından ise, velayet, kişisel ilişki, kusur belirlemesi, davacı kadın lehine verilen nafaka ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır...

      Velayetin değiştirilmesi talebine ilişkin olarak da velayet sahibi annenin müşterek çocuğa karşı bakım ve gözetim sorumluluğunu ihmal ettiği,velayet hak ve görevlerini kötüye kullandığı,çocuğun babayla görüşmesi hususunda engelleyici tavır sergilediği yönünde herhangi olumsuz bir veriye rastlanmaması karşısında velayet değişikliğini gerektirir şartların iş bu davada gerçekleşmediği sonucuna varılarak ilerleyen dönemde çocuğun yaşı ,sağlık ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ve velayet değişikliğinin gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesinin çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi ve velayet değişikliği davasının reddine ,birleşen dava red ile sonuçlandığından kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi,aksi takdirde kişisel ilişkinin düzenlenmesine talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından velayet değişikliği talebinin reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....

      Kararı istinaf eden davalı anne nafakanın indirilmesi talebinin reddine ilişkin karara itirazı olmadığını ancak şahsi ilişkinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun 4 yaşında olup annesinin bakımına muhtaç olduğundan bahisle kararın kaldırılmasını istemiştir. Kişisel ilişki kurmaları çocuğun da yararınadır. Velayet ve şahsi ilişki düzenlenirken öncelikle küçüğün bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır. Her ne kadar 22.10.2017 doğumlu müşterek çocuk Ebrar sosyal incelemeye ilişkin bilirkişi raporunun alındığı tarihte anne bakımına muhtaç ise de bugünkü geldiği yaş itibariyle ilk derece mahkemesince davacı baba ile kurulan şahsi ilişkinin davalı annenin de velayet görevini de ihmal etmeyecek sürede olduğu, bu sürenin belirlenmesinin ve mevcut şartların değerlendirilmesi hakimin takdirinde olup bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

      yaşına uygun olmayarak bir kaç kere altını bezlemesi haricinde çocuklara yönelik sözel, fiziksel, cinsel nitelikte olumsuz bir eyleminin olmadığı, baba ile kişisel ilişkinin dosya kapsamına göre kısıtlanmasının çocuklarla baba arasındaki duygusal ve psikolojik bağı zedeleyeceği ancak 2014 yılında tarafların anlaşma protokolüne göre düzenlenen kişisel ilişkinin çocukların düzenli bir yaşantı kurmalarına, yine anne veya baba ile kaliteli sürekli olan ve bazı kısımları yönünden infaza elverişli olmayan kişisel ilişki sürelerinin çocukların menfaatleri ve yaşları da gözetilerek PDR raporuna uygun olacak şekilde değiştirilmesinin gerektiğine kanaat getirildiğinden boşanma ilamında belirtilen kişisel ilişki düzenlemesinin kaldırılmasına, çocukların yaşlarına, ihtiyaçlarına ve infaza ilişkin yeniden baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar vermek gerekmiş, yine davacı tarafın iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde, boşanma ilamında çocuklar...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebinin reddi ve hükmedilen nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.09.2015(Salı)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve arttırılan nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2015 (Salı)...

          Bu haliyle davalı erkeğin nafaka verilmesi, tarafların her ikisinin de nafaka miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Velayet verilmeyen ebeveynin çocuklarla kişisel ilişki kurmasının hem çocukların baba sevgisini tatması hem de babanın çocuk sevgisini tatması açısından gerekli olduğu, babanın şehir dışında olup olmamasının kişisel ilişkinin kısıtlanması ya da kaldırılmasını gerektirir bir durum olmadığı dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki süreleri usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu