HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Davacı erkek vekilinin, kişisel ilişki süresine, velayetin değiştirilmemesine ve iştirak nafakasının kaldırılmamasına yönelik istinaf taleplerinin, davalı kadın vekilinin ise yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve erkek lehine yoksulluk nafakası yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-Davacı erkek vekilinin yoksulluk nafakasının tümüyle kaldırılmamasına, davalı kadın vekilinin ise yoksulluk nafakasının indirilmesine yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 352. maddesi gereğince REDDİNE, C-Davalı kadın vekilinin kişisel ilişkinin genişletilmesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4.bendinin KALDIRILARAK yeniden hüküm tesisine, BUNA GÖRE; 4.bent yerine geçmek üzere; Davacı erkeğin kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin reddine, Ç-Davacı erkek vekilinin yargılama...
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md. 181/1- 2). (1) Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. (2)Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md. 324). Çocuklar ile ana veya baba arasında düzenlenen kişisel ilişki ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. TMK'nın 331 maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
Davacı-davalı anne kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı taktirde azaltılmasını, iştirak nafakasının artırılmasını istemiş, davalı-davacı baba ise velayetin değiştirilerek kendisine verilmesini, olmadığı taktirde kişisel ilişkinin arttırılmasını talep etmiştir. Mahkemece kişisel ilişkinin azaltılmasına karar verilerek babanın taleplerinin reddine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Kesinleşen boşanma ilamında baba ile çocuklar arasında kurulan ve davacı tarafından değiştirilmesi istenilen "her hafta pazar günü sabah saat 10:00'dan 18:00'e kadar" şeklindeki kişisel ilişkinin, anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacak nitelikte olduğu gibi çocukların da uzman raporundaki görüşleri kapsamında, okul durumu, babanın kişisel ilişki tesisi sırasında anneye yönelik olumsuz söylemleri nedeniyle, çocuklar yönünden de uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının baba ile çocuklar arasında, her hafta pazar günü kurulan kişisel ilişkinin iki haftada bir pazar günleri kurulması şeklindeki talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, kişisel ilişkinin değiştirilmesi davasının da içerir şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 09/08/2018 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararının boşanma, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat kararına itirazlarının bulunmadığını ,davalı baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin hukuka ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu ,çocuklardan Ali İsmail'in 05.12.2013 Alparslan'ın ise 27.02.2017 doğumlu olup kurulan kişisel ilişkinin menfaatlerine uygun olmadığını ,yaşları itibariyle uzun süreli davacı anneden ayrı kalamayacaklarını bu düzenlemenin velayet görevini gereği gibi yerine getirilmesine de engel olduğunu, daha kısa süreli kişisel ilişki kurulması gerektiğinden çocuklar ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece birleşen davada erkeğin velayet talebinin reddine ve SİR de dikkate alınarak baba-çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine ve birleşen davada kişisel ilişkiye ilişkin hüküm kurulurken Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı dosyasında çocuk ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilerek yeni düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesi ve baba ile her ayın 1 ve 3. cumartesi günü saat 10:00'dan pazar günü saat 10:00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına ilişkin verilen karar 22.02.2016 tarihinde ilgili ilamın kesinleşmesi ile kendiliğinden sona ermiştir. Diğer bir deyişle birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle baba ve çocuk arasında düzenlenmiş geçerli bir geçici velayet ve kişisel ilişki kararı mevcut değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle kişisel ilişkiye konu olan müşterek çocuk Ada'nın velayeti babada olan abisi Arda'ya duyduğu özlemin dosyaya yansımış bulunmasına, davalı baba ile davaya konu müşterek çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkinin aynı zamanda kardeşler arasındaki bağı da güçlendirecek olmasına, dosyada bulunan sosyal inceleme raporlarında davaya konu müşterek çocuk Ada ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olduğunun bildirilmesine ve yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının önerilmiş bulunmasına ve koşulların değişmesi, küçük çocuk ile davalı baba arasındaki bağın güçlenmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin her zaman talep edilebileceğinin anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun...
mahkeme kararının nafaka, tazminat ve velayet yönü ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
O halde ayın belirli haftalarında kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve yaz aylarında kurulan kişisel ilişki infazda duraksamaya yol açacak şekilde başlangıç ve bitiş saatlerinin gösterilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....